-11- "İnanılmaz olan kalbin"

87 9 31
                                    

Şarkı önerisi: Daya-İnsomnia

Güzel okurlarım, keyifli okumalar..

______________

 Heyecan hep hayatımda olan bir şey değildi. Genellikle monoton bir hayatım olduğunu düşünürüm. Bu benim yapımda bir insan için pek sıkıntı değil, çünkü sakin bir yaşam tarzını benimsemişimdir hep. Böyle daha rahatlatıcı ve huzurlu gelmiştir bana. Ama Barın ile karşılaştığımdan beri, kalbim olağanca bir ritimle nefeslerimi keser oldu. Onunla konuşurken, kelimelerin ne anlam ifade ettiklerini unutuyor oluyorum. Sanki dilim benden bağımsız konuşuyor, ben de öylece seyrediyordum. Bedenime müdahale hakkı verilmiyordu onu gördüğümde. Bu ruh hali beni endişelendirmiyor değildi.

Evden çıkarken kıyafetim konusunda hâlâ emin değildim. Ama dolabın önünde biraz daha vakit geçirseydim , buluşacak bir Barın olmayacaktı. En kurtarıcı kombin olan kot pantolon ve kazak ikilisine sığındım. Bir ara giyinirken Eylül'ün imalarına maruz kalmış, onu bir türlü Barın ile arkadaşça(!) görüşeceğimize inandıramadım. Ne tesadüf bende!

Onu mahallenin başında gördüğümde iç sesim gerilerde kalmış, inanamaz bir ifadeyle bakıyordum. Şaşırmamın sebebi Barın ile aynı şeyleri giymiş olmamızdı. Kazağımızın rengi bile aynıydı! Ve ona daha çok yakışmıştı. Bir pantolon ve kazakla bu etkiyi nasıl veriyordu bu adam?!

Ben böyle aval aval bakarken, geldiğimi fark etti. Kocaman gözleri ışıldar bir halde gülümsedi.

"Merhaba"

"Merhaba" dedim, ellerimi nereye koyacağımı bilemeyerek arkamda birleştirirken. Beni süzerken bir kendi kıyafetine bir bana baktı. Şaşkın bir halde ikimizi göstererek, " Acaba bu konuyu konuştuk mu önceden? Çünkü buna tesadüf demek haksızlık olur." Dedi.

Sözleriyle kıkırdarken " bilmem" deyip omuzlarımı kaldırıp indirdim. Ne zaman bu hareketi yapsam dudaklarımda otomatikman büzülüyordu. Onun gözleri büzülen dudaklarımda takılı kalırken, vücut ısımın yükseldiğini hissettim. Tüm kan yanaklarıma toplanmıştı. Sonra kafasını hafifçe iki yana sallayıp konuşmaya başladı.

"E, ne yapalım? " eli her zamanki gibi kafasının arkasına gitmişti. " Açıkçası nelerden hoşlanırsın bilemediğim için kararı sana bırakıyorum." Beni böyle düşünmesi hoşuma gitmişti. Dün ne yapacağımız konusunda aklıma gelen fikri ona da söyledim.

" Aslında bir fikrim var" devam et der gibi bakarken dudaklarımı yaladım. Açıkçası fikrime ne der, bilemiyordum ve bu beni geriyordu. " Barınağa gidip, hayvanlarla ilgileniriz diye düşündüm. Ne dersin?" gözlerinin içine bakıp cevabını bekledim. Fikrimi beğensin istiyordu bir yanım.

Dudaklarına anlamlı bir gülüş oturdu. " Sen başkalarıyla kıyaslanamayacak kadar farklısın. Bunu hiç kaybetme, olur mu Mavi Melek?"

"A-anlamadım, cevabın nedir?" Çocuk sana şiir diziyor sen onu anlamıyorsun. Sırası mı şimdi?

"Olur , hem de çok güzel olur."

****

Barınağa giderken çok güzel sohbet etmiştik. Beni o kadar güldürmüştü ki, yanak kaslarım ağrıyordu. Hem güzel gülüşlü hem de güzel güldüren adamdı.

Barınağa girdiğimizde orayla ilgilendiğini tahmin ettiğim bir adam gelmişti yanımıza. "Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?"

"Aslında biz size yardımcı olmaya geldik." Adam anlamayan bakışlar atınca Barın devam etti. " Gönüllü olarak buradaki hayvanlar ile ilgilenmeye geldik. Tabi sizin de izniniz olursa?" diye iznini istedi Barın.

MAVİ MELEK | Rüyadan kalbeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin