Şarkı önerisi : Önce Republic- Apologize
Yeni ve dopdolu bir bölümle karşınızdayım.
Keyifli okumalar canlarım..
_______________________________
Güzel ama aynı zamanda endişe verici bir histi. Birinden böyle güzel çiçekler almak tamam iyi ama kim göndermiş olabilirdi ki? Barın desem? Yok. Hiç haberi yokmuş gibiydi. Bir an içimden bunları gönderenin o olmasını istediğimi geçirdim. Her neyse canım. Bana niye göndersin ki hem? Bir sebebi olmadığına göre bu ihtimalin üzerini çizdim.
Gözlerimi gözlerine çıkardım. Kaşlarını çatmış, sinirli bir ifadesi vardı. Ne olmuştu şimdi bu adama?
"Benim kliniğe gitmem gerekiyor, işlerim var. Sonra görüşürüz." Başka bir şey demeden kapıdan çıkıp gitti. Arkasından bir süre bakakaldım. Kendime gelip çocukların yanına döndüm.
"Evet çocuklar, artık derse başlayalım mı?" dedim neşeli çıkarmaya çalıştığım sesimle. Hepsi hep bir ağızdan "Evettt" diye bağırdı. Bu cevapla eski neşem yerine geldi.
_________________________________
Ders bittiğinde Eylül ile çocukları gelen velilere teslim ediyorduk. Yavaş yavaş neredeyse tüm çocuklar gittiğinde Arın'ın velisi-yani Barın- daha gelmemişti. Biz Arın ile oturup beklerken kapının açıldığına dair sesi duyduk. Gelen, orta yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim bir kadındı.
Arın kadını görünce "Anne" diye koşarak sarıldı. Arın'ın annesi değil de daha çok teyzesi gibi görünüyordu. Koyu gri kumaş pantolonu, beyaz boğazlı kazağı ve ekoseli trençkotuyla olduğundan daha genç gösteriyordu. Çok güzel ve alımlı bir kadındı. Daha detaylı incelediğimde Barın'ın annesine çektiği anlaşılıyordu.
Kadın Arın'ın elini tutarak yanıma gelerek, "Merhaba, tanışmak bugüne kısmetmiş. Ben Arın'ın annesi Feride KORKMAZLAR." Dedi.
Ben de elimi uzatarak "Ben de Levlâ GÜNEBAKAN. Arın'ın gitar öğretmeniyim." Deyip elimi uzatmıştım ki , kadın onun yerine bana kocaman gülümseyerek sarıldı. Olduğum yerde kalakaldım. Çok beklenmedik bir hareketti. Daha sonra donukluğumu fark edip ben de sarıldım. Bu kadında sıcacık bir şeyler vardı içimi ısıtan. Anasına bak , oğlunu al. Nereye kaybolman gerektiğini iyi biliyorsun iç sesim.
Geri çekildi. "Barın ve Arın seni o kadar çok anlattılar ki merak edip görmek istedim. Ve görüyorum ki haksız da değillermiş." Ne konusunda haksız değillermiş? Barın, benden mi bahsetmişti? Ama bu ikidir oluyordu. Kafamda cevabı bilinmeyen koca bir soru işaretine sahip sorular vardı. Sağ çıkarsak iyiydi.
"Öyle mi?" verecek başka bir cevap bulamamıştım. Aklıma gelenle sordum, "Vaktiniz varsa bir kahve ikram edelim?"
Biraz düşündü." Aslında hiç fena olmaz. Bir sade kahvenizi alırım." Kafamı olumlu sallayıp oturması için bir yere yönlendirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ MELEK | Rüyadan kalbe
RomanceRüyadan kalbe düşmek... O yedi saniye , aslında ömrün kalanını oluşturacaktı. Ne kız bunu bilebilirdi, ne de oğlan bu kadar sevdaya bulanacağını... Kader denilen o düğüm, onları çok başka hallere sokacaktı. Bunun adı ne tesadüftü ne de başka bir ş...