Element Krallığı

4.Bölüm

Ne açıklayacaklardı? Niye bu kadar ciddilerdi? Hiçbir fikrim yoktu o an. O an sadece onları herşeyden korumak istedim. Bana ait olan tek ailemi korumak... Öğrendiğim şeylerden sonra bir kaç gündür aklımda sadece bu vardı.

"Ne açıklayacaksınız bana abi?" diye sordum. Belkide biliyordum aslında ne diyeceklerini ama yediremiyordum kendime. -Saklamazlar benden- diyordum belkide. Ama o an bunların hiçbir önemi yoktu.

İç ses:Aman Gece ammada uzattın. Ne edebiyat yapıyon kızım ya?!

Ben:İyi ki bi afilli afilli anlatıyım dedim içine et zaten hemen!

İç ses:Bana laf yetiştireceğine anlatmaya devam et.

Ben:Tamam ben devam ediyorum.

"Açelya bizi aradı ve sana bişeyler açıkladıklarını söyledi."diye devam etti ablam.

"Hemen de yetiştirmiş." diye mırıldanıp devam ettim. "Bak size ne dedi bilmiyorum ama açıklayabilirim."

"Bize bi şey açıklamana gerek yok ablacım. Asıl bizim sana açıklamamız gerekenler var."

"Yoksa bana sizinde bu işin içinde olduğunuzu söylemeyin." Abim bana bakıp

"Tamam söylemeyiz." dedi.

"Bulut!"

"Ne var abla söylemeyin dedi kız bende söylemeyiz dedim. Hemen bana kız zaten."

"Her neyse konu daha fazla sulanmadan ben açıklıyorum. Pat diye söylüyorum lafı. Ablacım biz de taranlardanız." dedi. Hiç şaşırmadım zaten biri Taranlardanmış, lafı duyan herkes taranlıyız taranlıyız bu ne abi ya!

"Abicim iyi misin?"

"İyiyim abi. Ne oldu ki artık şaşırmıyorum. Millet benden sakladınız diye bin yıl trip atar ama ben artık duyduğumu hazmedemeden siz başka bişey diyince böyle oluyor."

"Ha iyi tamam o zaman." dedi abim ben ona şaşırarak bakarken "Ne oldu diyeceklerim bu kadardı tamam susuyorum." dedi.

"Sen nasıl abisin ya valla şaşıyorum." diyerek odama yöneldim benle aynı anda ablamda onu kınar bakışlar atarak mutfağa gitmişti. Arkamızdan sadece "Ben ne yaptım abi?" sözünü duyduk.

Yani işte bizim ailede böyleydi. Böyle manyak manyak şeyler konuşuyorduk. Yani en duygusal anın bile içine ediliyordu bu evde.

🔹🔹🔹

Okulda koridorda dolaşırken sanki izleniyormuş gibi hissettim. Ama bunu pek takmadan devam ettim yoluma.

Dersimiz edebiyattı ve Oğuz girecekti. Zil çaldığında sınıfa girdik. Sırama giderken sınıfta kendini bişey sanan kızların konuşmaları kulağıma geldi.

"Ya Oğuz hoca çok yakışıklı değil mii? Sevgilisi de yokmuş."

"Oğuz hoca seni ne yapsın ezik. Asıl o benden hoşlanıyor geçen sınavları dağıtırken bana göz kırptı." daha fazla dayanamadım tanıdığım ve büyük ihtimal bundan sonra arkadaşım olacak kişinin bu tip konuşmalarda geçmesi mide bulandırıcıydı.

"Siz işinize baksanıza ya adam kaç yaşında sizin konuştuğunuza bakın." dedim. İkinci konuşan yani Melis bana sırıttı.

"Vayy, Gece yoksa sen mi göz koydun hocamıza?" dedi ağzını yaya yaya.

"Göz koyduğum yok ama adam size ders anlatırken onun böyle seviyesiz bir konuşmaya konu olması hiç güzel değil." dedim.

"Tamam başkan ya sustuk." deyip ağzındaki gizli fermuarı çekti. Ona 'senden iğreniyorum' bakışlarını attım ve sırama geçtim.

Derse girdik ama bu adam niye böyle kızlara malzeme çıkaracak şekilde ders anlatıyordu ki.