"Bende seni seviyorum aşkım." dedim içtenlikle.
"Özlemişim."
"Neyi?"
"Seninle böyle konuşmayı, sana sarılmayı, bana aşkım demeni özelliklede seni..."
Yaaaa ama bu çocuk böyle konuşursa ben ne yapıcam? Yani utançtan kıpkırmızı oldum yine.
"Konuşma böyle!"
"Niçin?" diye sordu bana bakarak.
"Ben senin gibi konuşamıyorum ve sanki ben seni senden daha çok sevemiyormuş gibi hissediyorum."
"Zaten ben daha çok seviyorum." dedi bilmiş bilmiş. Gıcık... Ama tatlı bir gıcık. Böyle yakışıklı, bakınca içimi eriten... Ya nerde kalmıştım.
"Sanırım ilk günden salonda yatmak istiyorsunuz Oğuz bey?" dedim tehdit dolu bakışlarla.
"Kim demiş senin daha az sevdiğini ben seni çok seviyorum ama sen beni daha çok seviyorsun." dedi yalandan korkarak. Ya bir Taran nasıl bir anda dönebilir? İşte bizimki anında U dönüşü yapıyor.
"Yok böylede olmadı sanki."
"Ama güzelim sen de hiç bir şeyi beğenmiyorsun... Biz en iyisi ikimizde birbirimizi eşit seviyoruz diyelim. Olur mu?" Sen böyle bakarken olmaz nasıl derim ki!
"Neyse artık yerleştirelim eşyalarımı."
Önce kıyafetlerimi koyacaktık. Dolabın karşısına geçtim baya büyüktü yani bekar biri için fazlaydı. İçini açınca dolabın yarısının boş olduğunu gördüm.
"Niye bu kadar büyük aldın?" diye sordum şaşkınlıkla.
"Bizi düşünerek aldım." dedi başını omzuma koyarak. Tam boynumdan kokulu bir öpücük alacakken geri çekildim.
"Ya Oğuz bir şeyi yapıyorsun bari bozma. Sondaki hareketi yapmasaydın eminim bu sözünde erirdim."
"Şimdi erimedin mi?"
"Eridim ama... Aman işte her neyse konuya dönelim."
Oğuz'un davranışları ile hayli uzun süren bir süreden sonra makyaj malzemelerim ve maskelerimi odadaki banyoya yerleştirdim. Kitaplarımı da onun kütüphanesine yerleştirdim. Yani artık bizim oldu...
"Oh sonunda bitti!" diyerek kendimi koltuğa bıraktım."Uyumak istiyorum."
"Güzelim uyumak için çok erken değil mi?" dedi muzip bakışlarla.
"Ya Oğuz sen... Sen çok kötüsün. Ben sadece uyumak istiyorum."
"Niye kötü olayım canım? Sadece uyumak için erken dedim. Mesela film izleyebiliriz. Sen ne sandın ki?"
Ne düşündüğünü gayet iyi biliyordum sadece döndürmüştü lafı. Pislik!
"Hayır ben uyuyacağım! İstersen tek başına izle filmini!"
Trip mod on! Yaşasın kadın olmak!
"Hayatım yapma böyle uyuyalım hadi."
"Sen nereye? Uyuyacaksan burda, salonda uyu!"
"Ama..."
"Efendim? Bir şey mi dedin?"
Başını eğdi. Ama ben seni yerim. Ama şuan trip arıyorum ona. Yiyemem!
"Bende öyle düşünmüştüm." dedim ona ve yatak odasına gittim. Üstüme şort ve bir tişört giydim ve sadece gece lambasını açıp yattım. Ama bir türlü uyuyamamıştım. Aklım sürekli Oğuz'a kayıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Element Krallığı
Science Fiction81 milyon alem vardır. Biz sadece belli başlı olanları biliriz. Melekler, insanlar, hayvanlar, bitkiler, cinler ve şeytanlar. Peki ya bilmediklerimiz... Normal bir kız olduğunu düşünen Gece'nin macerasına kulak vermeye ne dersiniz? Kapak tasarımı: @...