Kendimi biraz daha toparladıktan sonra Açelya'yı aramak aklımıza geldi ama telefonu açan olmadı. Beni saran endişe ile telaşla konuştum.
"Oğuz eve gidelim. Açmıyor."
"Zihnine ulaşamıyorum." dedi o da telaşla ve devam etti. "Üçünün de zihnine ulaşamıyorum."
Hızla kapıya doğru ilerledik telefon ve çantamı aldım. Üstüme mevsimlik bir mont aldım.
Arabaya atladık ve yol almaya başladık. Çok endişeliydim. Camdan bakıyordum. Çok nadir olan tırnak yeme alışkanlığım nüksetmişti. Tam elimi ağzıma götürürken elimi Oğuz tuttu ve dudaklarına götürüp öptü. Ve dizine koydu. Bana öyle bir baktı ki tüm sorunlarımım çözüleceğine emin oldum. Çünkü o benim yanımdaydı.
🔹🔹🔹
Sonunda eve gelmiştik. Navigasyona göre ideal bir sürede ama benim için uzun bir zaman geçmişti.
Evin kapısına hemen anahtarımı takıp açtım. Koridorda ve evin içerisinde belli dağınıklıklar vardı. Telaşla diğer odalara bakmaya başladım.
En sonunda onu salonun bir köşesinde baygın bir halde yatarken buldum. Hızla Açelya'nın yanına gittim.
"Açelya! Açelya! Benim, Gece. Hadi kendine gel." ağlayarak yanımdaki Oğuz'a döndüm. "Niye uyanmıyor!? Ne oldu ona?! Oğuz bir şey söyle. Yalvarırım bir şey söyle uyansın. Ne olur uyansın?"
Ağlamam kısa sürede hıçkırıklara dönmüştü. Kendimi kaybetmiş bir halde Oğuz'un yakasından tutmuş bir halde sallayarak ağlıyordum. En sonunda kollarım güçsüzce iki yanıma düştü. Oğuz beni tuttu ve kolları arasına aldı. Yatıştırıcı sözler söyleyerek beni sakinleştirmeye çalıştı.
En sonunda sakinleştim ve kendime geldim. Hemen tekrar Açelya'nın yanına geldim.
"Oğuz büyü yapılmış olabilir mi?"
"Olabilir çünkü Açelya uyanırdı. Bu arada yarasıda yok gibi."
Üstündeki kıyafetler toz toprak içinde kalmıştı saçları da aynı haldeydi. Oğuz'un yardımı ile banyoya taşıdım. Orada iç çamaşırını çıkarmadan banyo ettirdim. Saçını da güzelce yıkamıştım. Abim böyle isterdi.
Kıyafetlerini giydirdim daha sonra Oğuz'u çağırdım ve yatağa taşıdım. Biraz yanında bekledikten sonra salona, Oğuz'un yanına, gittim. Yanına oturdum. Kollarını bana sardı, göğsüne yattım, saçımı koklayarak derin bir nefes aldı.
"Geçecek değil mi? Onlara hadlerini bildiricez değil mi?"
"Öyle yapacağız güzelim. Benim prensesim ile uğraşmak neymiş görecek hepsi." Aklıma gelen fikir ile hızla ayağa kalktım.
"Oğuz aklıma bir şey geldi. Açelya bana bir dosyadan bahsetmişti birde kitaplardan orda bir sürü büyü yazıyormuş. Ordan onu nasıl uyandıracağımızı bulabiliriz."
"Nerede olduğunu biliyor musun?"
"Evet oda da bilgisayar ve kitapları vardı."
Hemen odaya gittik. Ben kitaplara bakarken Oğuz da bilgisayara bakıyordu.
🔹🔹🔹
"Nerede bu kağıtlar! Çıldırmak üzereyim. Az önce gördüğüm şeyi bulamıyorum!" artık alışılmış krizlerimden birini geçiriyordum. Derin bir nefes aldım ve gözümü yumdum. "Oğuz sende bir şey var mı?"
"Saatlerdir arıyorum ama Açelya o kadar güçlü bir güvenlik sistemi kurmuş ki hala giremedim." sandalyesinde bana doğru dönüp konuştu. "Bir şeyler yemeye ne dersin? Aç olunca hiç bir şey düşünemiyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Element Krallığı
Science Fiction81 milyon alem vardır. Biz sadece belli başlı olanları biliriz. Melekler, insanlar, hayvanlar, bitkiler, cinler ve şeytanlar. Peki ya bilmediklerimiz... Normal bir kız olduğunu düşünen Gece'nin macerasına kulak vermeye ne dersiniz? Kapak tasarımı: @...