35

54 6 3
                                    

-
"Hill, o öldü mü?"
Ağlıyordum, onun öldüğünü ilk kez bir ağızdan  duyduğumda bu beni daha da çok ağlatmıştı.
"Anne... O artık yok."
Ağlamam daha da şiddetlenirken hıçkırıklarım da başlamıştı.
Böyleydim işte, birini çok severdim ve onu kaybederdim.
Sonsuza dek...

Bana sarılarak yanımda olduğunu gösterdi. Bu bana tekrardan yalnız kaldığımı hatırlatmıştı.
Benimle birlikte odama girdi, yatağıma yatırdı, üzerime battaniyemi örttü ve saçlarımla oynamaya başladı.
Biraz sonra uyuduğumu sanıp gittiğinde Yatağımdan çıkıp kalemliğime doğru ilerledim.
Kalem tıraşımdan çıkardığım jiletle birlikte lavaboya girdim.
Sanki bir rüyadaymışım gibi hissediyordum. Fakat her şeyin bir o kadar da gerçek olacağını biliyordum.
Annemle vedalaşmak istemedim, hiçbir şey istemedim. İstediğim tek şey bu iğrenç acıdan kurtulmaktı.
İçi boş olan küvetin içine soyunarak girdim.
Artık bir ölüydüm, ruhumun yaşamasının hiçbir anlamı yoktu.
Elimdeki jileti bileğime bastırdım.
Boylamasına gelen düz ve pürüzsüz bir çizgi çekecektim bileklerime.
Eklem yerime kadar uzayan kırmızı bir çizgi...

Elimdeki aldığım kalem tıraşının bıçağını tenime bastırdım. Şimdiden kolumda ufak bir delik açılmıştı.
-Yapma Pedro!

Başımı kaldırdığımda Farren küvetimin başında beni izliyordu.

Yapmamam için bir sebep söyle Farren.
Hem...
Bunu en çok senin istemen gerekiyor.

-Tam olarak bunu istemiyordum.

O zaman neden...

-Sadece acı çekmeni istiyordum.
Kendini öldürmeni değil.

Bunu senin istediğin için yapmıyorum Farren.

-Buna ben sebep oluyorum ama.

Neden canımın yanmasını istiyorsun?

-Sadece... Bana yaptıkların için...

Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım. Gördüklerimin rüya ya da gerçek olduğunu anlamak için etrafıma bakındım.
Bu sırada yumruk yaptığım elimden ince bir sızı yükseldi. Avucumun içerisinde az önce bileğimi kesmek üzere olduğum jilet vardı ve avucuma batmıştı.
Bıçağı batırdığım bileğimde de küçük ve ıslak bir yara...
Yorganımı kaldırıp üzerimdekilere baktığımda giyinik olduğumu da görmüştüm.
Bu biraz beni ürpertmişti. Rüya mıydı, yoksa gerçek mi?
Ya da her şey Farren'ın bir oyunuydu.
Söylediği kelimeler tekrardan hafızamda dönmeye başlamıştı.
Anlaşılan bu gece oldukça uzun sürecekti.

-⚰️ -

'Sadece bana yaptıkların için...'

Başım şiddetle ağrırken güneş ışıklarını havaya fırlatmaya başlamıştı ve etraf aydınlanmıştı.

Ona ne yapmıtşımki?
Neyden bahsediyordu?

Gözlerim acımaya başlamıştı ve şiştikleri için açıp kapatmak da oldukça zordu.
Başımı yastığıma bırakıp cümleleri tekrardan düşündüm.
Ve zihnimde bir yerlerde olan Farren'a seslenmeye başladım.
Gitmesini istediğim kişiyi  şimdi tekrardan çağırmaya çalışıyordum.
Kafayı yemiş olmalıydım.
-
Sanki göğüs kafesimdeki tüm kuşlar kafesini parçalayıp gitmişlerdi.
Geride parçalanmış bir kafes ve kuşların uzaktan duyulan kanat sesleri kalmıştı.
-alıntı

Dark Boy | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin