47 Ve Final

144 9 13
                                    

Bu bölüm üçüncü kişi ağzından yazılmıştır.

-Anlındaki ter damlacıklarını hissedebiliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-
Anlındaki ter damlacıklarını hissedebiliyordu.
Karşısında küçük bir kızın bedeni duruyordu.
Görüntüsü garipti, korkunçtu hatta.
Tıpkı kokusu gibi. Bir çuval çürük patatesi andırıyordu. Vücudu ipekten bir elbisenin içinde kararmış, solmuştu.
Kemikleri belliydi.
Sanki ona dokunsa kül gibi ufalanacaktı.

Buraya kadardı. Yılların acısı, yılların intikamı, her şey.
Birazdan son bulacaktı.
Güneş doğmak üzereydi.
Işıklarını etrafa saçmak için, biraz da yükselmek için çırpınıyordu.

O sigaradan hoşlanmazdı.
Ama içinden, keşke bir paket sigaram olsaydı, bir tanesine bile razıyım, diye geçirdi.
Böyle günlerde içilmez miydi bir parça zehir?

Kendini suçlu hissediyordu. Ama içi Farren'ın dediklerinden sonra bir parça yatışmıştı.
Hill ve babasının ölümünü zor da olsa kabullenebilmişti.
Farren'la arkadaş olmasıyla başlamıştı bu lanet.  Nasıl birbirlerini bulabilmişlerdi hiçbir fikri yoktu.
Bu da ayrı bir sorundu zaten.
Ve yeni bir maceranın peşinden koşacak kadar gücü yoktu onun.
Sadece şu olanları sonlandırmak istiyordu.

Hayali bir kadeh kaldırdı gökyüzüne.
"Tanrım! Sana yolluyorum Farren'ı.
Ona iyi bak olur mu? Ona yaptıkları yüzünden zarar verme.
Her şeyin sorumlusu benim.
Ben öldürdüm ve batırdım her şeyi.
Ama sen de suçsuz sayılmazsın, öyle değil mi?
Bana belki de bu cezayı vermemeliydin...
Her neyse, bunu oraya gelince tartışacağım. 
Şimdilik, onu ellerine bırakıyorum."
Ve bir asker selamı çaktı gökyüzüne.
Ardından  geçridi içinden,deliyim ben, o koskoca tanrı, sen ise onun kölesisin. Nasıl böyle bir tavır takınırsın?

Yanında duran vir kutu petrolü yavaş yavaş döktü cesedin üzerine.
Petrolün dökülürkenki şırıltısı onun tuvaletini getirmişti.
Biraz sıkışmıştı ama bu işi yavaş yavaş yapmak istiyordu.
Amacı bu anı bir daha unutmamak üzere yavaş yavaş yaşamaktı.
Farkındaydı, burası hayatının en büyük kavşağıydı.
Belki üzücü bir yerdi burası, ama ilerleyen zamanlarda hatırlamak istiyordu.
Kutudan bir kibrit aldı ve yaktı.
Alevi gözlerini kamaştırmıştı. Yüzüne yaklaştırdı. Isısını biraz da olsa hissetti.
Şu an bir şöminenin yanında uyuklamak isterdi. 
Her şeyi bitirip sıcak bir köşeye kıvrılmak için heyecanlıydı.
Tüm bunları düşünürken kibrit yanmayı bırakmıştı.
Pedro aptallığına güldü. Kutudan yeni bir kibrit çıkarmak üzereyken Farren'ın cesedinin elinde bir kağıt parçası gördü.
Kaşları çatıldı.
Onu almak istiyordu. Merak etmişti.
Fakat o çukura gitmek de istemiyordu.
Buranın platfotmu oldukça rahatsız ediciydi zaten. Aşağınınkini düşünemiyordu bile.
Yavaşça yere yattı ve elini Farren'ın parmaklarının arasındaki kirli beyaz kağıda uzattı. Biraz çabaladı.
Ve kağıdı kaskatı kemikten parmakların kurduğu kafesin içinden çıkardı.
Artık elindeydi bu gizemli kağıt.
Yerinde ters döndü ve kağıdı gökyüzüne doğru tuttu.
Ve katlanmış kağıdı özenle açtı.

Dark Boy | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin