Bedirhan Ağa durdu ve sevdiği kadına baktı uğruna memleketinden Ağalığından vazgeçtiği kadına hüzünle baktı.İkrada dikti yaşlı gözlerini kocasının gözlerine oda biliyordu töreden kaçış yoktu ya oğlu Uygardan vazgeçecekti yada canından bile çok sevdiği kızlarından birini oğlunun canı için feda edecekti.
Bedirhan Ağa dertlerin verdiği sıkıntıyla derin bir nefes aldı ve sevdiği kadına sordu "ne yapacağız İkra?"
İkranın gözlerinden dökülen yaşların haddi hesabı yoktu ağlamaktan cevap bile veremedi kocasına.
Nasıl Uygar düşünmemişti ailesini böyle bir hata yapmıştı hala inanamıyordu Annesi.
Oysa Uygar biliyordu bu işin sonunu İstanbulda büyümüş olsada. Evini kaçırdığı taktirde ya canını alırlardı yada candan öte Ablalarından birini söküp alırlardı acımazlardı. çünkü töre kılıçtan daha keskindi acımadan akıtırdı her mazlumun kanını.
İkra ayağa kalkıp ağlayarak konuşmaya başladı "Aşiret toplanmadan gitmemiz lazım Bedirhan. gidip bir yolunu bulalım kızı getirsin Uygara yalvarıp ikna ederim ben. Ben çocuklarımın yanmasına göz yumamam bir şeyler yapmamız gerekiyor"
Bedirhan cevap verdi
"Bunların hepsini düşündüm çıkar yol yok. O kızı ailesi kapıdan sokarmı sanıyorsun? Buldukları yerde alırlar canını heryerde onları arıyorlardır şimdi"Ne yapacaklarını şaşırmıştı her ikiside hazırlanıp çıktılar yola Hazan ve Hazalı da Ağabeyleri Umutun karısına emanet ettiler sıkı sıkı da tembih ettiler onlar dönene kadar kimse evden çıkmasın diye
İki de adam dikti Bedirhan kapının önüne her ihtimale karşı.*****
Şah konağında ise kıyametler kopuyordu heryerde arıyorlardı Uygar ve Evini buldukları yerde ikisininde canını alacaklardı ama bulamıyorlardı. Ali ve Serhat deliye dönmüştü zehirli yılan gibi sağa sola saldırıyorlardı zehirini akıtacak yer arıyordu her ikiside.
Evinin kaçtığını yazdığı mektuptan öğrenmişlerdi mektupta şöyle yazıyordu.
"Beni affedin şerefinize leke sürdüm, başınızı eğdim. Yüzünüzü kara etti biricik Evininiz. Ama bana çıkar yol bırakmadınız.
Sevmediğim birine mahkum edecektiniz beni. unutun beni aramayın düşmeyin peşime. ben sevdiğim adamın yanındayım. Evin"Kiminle kaçmıştı Evin hiç bir tahmin yürütemiyordu ailesi Ağabeyleri Evinin telefonla kiminle görüştüğünü öğrenmek için harekete geçtiler ama nafileydi Uygar polis olduğu için biliyordu Evini kaçırdığı zaman böyle bir şey yapacaklarını o yüzden kendi adına bir hat alıp Evine vermişti kimse yokken Evin onu araya biliyordu. En başında planını kurmuştu Uygar Evinede ondan hiç kimseye bahsetmemesini söylemişti ama Evin çok güvendiği arkadaşı Adileye anlatmıştı Uygarı.
Ali Adilenin bildiğini düşünerek gitti Adilenin yanına sabahın köründe. okadar dehditlerine attığı dayaklara rağmen Adile hiç bir şey söylememişti
Ama Ali silahı sekiz yaşındaki kardeşinin başına dayadığı zaman zavallı kız bildiklerini anlatmak zorunda kalmıştı.Ali Uygarın amcası Korkmaz Aşiretinin ağası olan Baran ağanın konağında almıştı soluğu belinden çıkardığı silahı Baran Ağanın alnına dayayıp dehditini etmişti.
Kaldıramıyordu Ali canından çok sevdiği kardeşi onlara bunu nasıl yapardı? Aklı almıyordu onlarda nişanlı kız evli sayılırdı, zaten yakında evlenecekti.
Madem sevmiyordu nişanlısını neden gelip bana anlatmadı diye de düşünüyordu.Ama artık yapacak bir şey yoktu. Herşey için çok geçti kendi kardeşinin canını kendi eliyle alacaktı başka türlü namusları temizlenmezdi. Yoksa o kıyamazdı Evinine. Ama Evin onlara başka yol bırakmamıştı.
*****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL (TAMAMLANDI)
General Fiction"madem o aşiretten bu eve kız girmesini istemiyorsun ozaman git bacınla Yusuf ağanın torununu öldür" Babasıda en az Serhat kadar bağırmıştı Serhat öfkeyle merdivenlerden çıkarken Babası arkasından seslendi "Yusuf ağayla konuştum yarın akşam nişan t...