"Beni gerçekten seviyormusun? Yoksa dedenden intikam almak için mi öyle söyledin"
Serhatın sorduğu soruyla Hazalın yanakları kızarmıştı.
Durumu fark eden Serhat tebessüm etti onu ilk defa utanırken görüyordu.
"Çok güzelsin"dedi içtenlikle.
Hazal net bir insandı içindeki neyse hemen söylerdi. Onu sevmediği zamanlarda bile çekinmeden yüzüne söylüyordu Serhatın.
Serhat az çok almış sayılırdı sorusunun cevabını. Karısının saçlarında gezdirdi elini. "Daha sonra konuşuruz bunları"
Hazal teşekkür edince ikiside susmuştu.
Tuhaf bir şeydi aşk. Karma karışıktı. Acıydı' mesela Zehir gibi acı. Bir okadar da tatlıydı' Baldan daha tatlı...
Kötü olayın üstünden tam 20 gün geçmişti. Hazal ve Uygar hastaneden çıkmışlardı İyileşiyordu ikiside. Umut en iyi doktorlarla çalışıyordu Hazalı iyi edebilmek için. Tüm tetkikler yapılmıştı. Hazalı bir an olsun yalnız bırakmayan Serhat. Elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyordu.
Hazal iyileşene kadar Serhat İstanbulda küçük bir ev kiralamıştı. Yardımcıda tutmuştu gün içinde gelip ev işlerini yapıp akşam geri dönüyordu kadın.
Serhat salona girince Hazal ona baktı.
"Eveet bu geceyi film gecesi olarak tarihe yazıyoruz ve bu takvim yaprağını saklıyoruz. Her yıl bu gece bu saatte film izleyeceğiz"
Hazal gülerek "harikasın. Peki hangi filmi izleyeceğiz"
"Sen seç"dedi Serhat karısına aşkla bakarken.
Hazal biraz düşündü. İlk filmleri ne olsun diye. Aklına gelen filmle gülümdesi "Aşk sana benzer"
Serhat bir an afalladı "hıı"
"Film diyorum Serhat' Aşk sana benzer filmini izleyelim"
Serhat hemen toparlanıp "olur"dedi
Bir an kalbi göğüs kafesinden çıkacak sanmıştı. Ama Hazal filmden bahsediyordu.Filmi izlerken ikisinden de çıt çıkmıyordu. Hazal filme dalmıştı. Serhat ise şu an Hazalla yan yana oturup film izlediklerine inanamıyordu.
Hıçkırık sesiyle Serhat dönüp Hazala baktı. "Ağlıyormusun sen?"
"Baksana çocuk kızı kurtarmak için öldü"
"Kıyamam sana sen duygulandınmı? Bu sadece bir film"
Hazal başını sağa sola sallayıp "hayır gerçek hayatta da başımıza gelebilir"dedi
"Evet ama ben senin ağlamanı istemiyorum"
Serhat sevdiğinin başını yasladı göğsüne. Kalbi kuş gibi çırpınıyordu.
Hazalda fark etmişti. Hoş başını Serhatın kalbinin tam üstüne yaslamışken anlamaması imkansızdı.Telefon çalınca Hazal sehpanın üzerinden telefonunu alıp "abim arıyor"dedi ve cevap verdi.
"Efendim abiciğim"
"Güzelim sana çok güzel haberlerim var' iyileşeceksin bütün sonuçlar şu an önümde hepsini tek tek inceledik yürümemen için hiç bir engel yok"
"Abi sen ciddimisin?"
"Evet güzelim fizik tedaviye başlayacağız yarın erkenden hastaneye gelin siz. İnşallah istediğimiz sonucu elde edeceğiz"
Hazala öyle bir müjde vermiştiki Umut adı gibi umut olmuştu kardeşine.
Hazal telefonu kapatınca merakla ona bakan Serhata "Abim dediki ben yeniden yürüyebilirmişim Serhat. İyileşeceğim Serhat"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL (TAMAMLANDI)
General Fiction"madem o aşiretten bu eve kız girmesini istemiyorsun ozaman git bacınla Yusuf ağanın torununu öldür" Babasıda en az Serhat kadar bağırmıştı Serhat öfkeyle merdivenlerden çıkarken Babası arkasından seslendi "Yusuf ağayla konuştum yarın akşam nişan t...