BEDEL (TAMAMLANDI)

Bölüm 30

"Karımla konuşmak için sanamı soracağım Bedirhan ağa? Karımı çağırın gelsin"

Bedirhan ağa Serhatın suratına sert yumruğunu geçirirken adeta bir aslan gibi kükredi. "Senin canını alırım lan!" Serhat düştüğü yerden kalkarken İkra ve Hazan Bedirhan ağanın arkasında duruyorlardı.

Bedirhan ağa Serhatın yakasından tutup sarstı "kızımla ilgili herşeyi bana sormak zorundasın anladınmı?"

Serhat Bedirhan ağaya bakarak "karımı istiyorum çağırın gelsin"dedi Bedirhan ağanın sinir damarları patlamak üzereydi neredeyse. Serhatın yakasını bırakıp İkraya baktı.

"Hazal nerde? Hemen bana ne olup bittiğini anlattın İkra! Kızım ortada yok. kocası olacak adam sorhoş kapıma dayanıyor. Benden neyi saklıyorsunuz siz ha?"

İkra "otelde kalcaklarını söylemiş Hazana. beraber olduklarını sanıyorduk bizimde haberimiz yok"dedi panikle.

Hazan "ben şimdi arayıp nerde olduğunu öğrenirim Baba"dedi ve koşar adım odasına çıkıp telefonunu aldı Hazalı arayıp telefonun açılmasını bekledi.

Hazal duştan çıkmış Bilgenin ona verdiği kıyafteri giyiyordu. Telefon çalmaya başlayınca Hazal tişörtünü hızlıca giyip telefona cevap verdi "Alo"

"Hazal nerdesin sen"

Hazal kardeşinin ses tonundan bir sorun olduğunu anlamıştı. İç çekip
"Bilgenin yanındayım"dedi

"Bana kocanla otelde kalacağını söylemiştin ama. Çabuk eve gel Hazal hemen. Kocan olacak adam içip kapıya dayanmış. Babam delirmiş durumda"

Hazal "geliyorum"dedikten sonra apar topar giyinip odadan çıktı Bilgenin arabasını alıp yola yokuldu.

Eve varınca hızla arabadan indi. Bahçe kapısından girip hızla zile bastı derin nefesler alıp sakin durmaya çalışıyordu. Babası nasıl bir tepki verecekti kestiremiyordu bile.

Kapı açılınca Hazanla göz göze geldiler. Hazal birşey demeden içeri girdi.

Bedirhan ağa Hazalı görünce yerinden kalktı "nerdesin sen ha? Ne yaptığını sanıyorsun? Oyunmu oynuyorsun sen?"

Hazala doğru yürüyen Bedirhan ağa delirmiş gibiydi. Korkuyordu kızını koruyamamaktan. O yüzdendi bu tepkisi. Hazal bunu Urfada yapmış olsaydı. Kocasını bırakıp kaçtı denilirdi bir saat sürmezdi Hazal için hüküm verilmesi. Hazal bunları düşünmemişti. bilmiyordu daha töre denilen lanetin nasıl birşey olduğunu.

Hazal titreyen sesiyle cevap verdi "biz otelde kalacaktık sonra tartıştık ben Bilgenin evine gittim"

Bedirhan ağa Hazalın kolundan tutup merdivenlere yöneldi. Babası önde Hazal arkada merdivenleri hızla çıktılar. Hazalın eski odasına girip Bedirhan ağa sertçe kapattı kapıyı.

Kızına bakıp konuşmaya başladı
"Kafan estiği zaman sağda solda kalamazsın Hazal. Hele kocandan habersiz asla! Yaptığın bu şeyi Urfada yapmış olsaydın' Serhat gidip amcanın kapısında böyle bağırıp ortalığı ayaklandırmış olsaydı' ne olurdu biliyormusun? Ben söyleleyim şimdi senin masum olduğunu ispatlamak için çırpınıyor olurduk.
Bir daha böyle bir hata yapmanı istemiyorum. Ne olursa olsun kalacağın tek yer bu ev. Benim adıma laf getirecek bir hata yapma sakın. Masum olsanda seni kurtaramam"

Gözyaşları usulca süzülen Hazal Babasına baktı titreyen sesiyle cevap verdi "ben hata yapmadım Baba. Buraya gelmeme sebebim sizi üzmemek içindi. Benim o evde' o insanlarla ne yaşadığımı bilmiyorsunuz bile. Kızım nasıl diye kaç kez aradın sen?
Siz benim Hayatımı mahfettiniz Baba! Bugün kafamı toplamak için arkadaşıma gittim diye vereceklerse ölüm emrini versinler. ne dayanacak nede susacak gücüm kalmadı benim"