Hazal durup öylece etrafına baktı karşıdan gelen arabayı görünce Serhat'a bakıp hızla arabanın önüne attı kendini...
Bir anda kendini yerde bulan Hazal Arabanın çarptığını sandı ama Serhat onu son anda kolundan tutup yolun diğer tarafına savurmuştu.
Hazal yerden kalkmaya çalışırken Serhat onu doğrulttu "iyimisin"
Hazal düşmenin etkisiyle vucudunda oluşan ağrıdan yüzünü buruşturdu ve cevap verdi "değilim. çek elini. Dokunma bana"
"Ölmek isteyecek kadar nefretmi ediyorsun benden"
Serhat soğuk kanlı olmaya çalışarak konuşuyordu ama Hazal'a bir şey olacak korkusuyla kalbi öyle çarpıyorduki nefes alamaz hale gelmişti ama bunu Hazal'a belli etmemek için çırpınıyordu.
Şu an ona sarılıp saçlarını doyasıya öpmek istiyordu kollarının arasına alıp sarılmak istiyordu ama yapamıyordu olmuyordu işte.
"Sevmesen'de bir başkasını seven bir insanla evlendiğini düşünmek çok kötü bir durum öyle değilmi"
Serhatın sorduğu soruyla Hazal ona baktı. Baktı ama bir şey diyemedi.
Serhat ona yardım edip ayağa kaldırdı ve tekrar konuştu"Hastanede bana Unutamayacağın aşkından bahsettiğinde benimde canım yanmıştı hemde fazlasıyla. Ama ben gidip bir arabanın önüne atılmadım. Sevmediğin biri için fazla tepki gösteriyorsun"
Serhat sözünü bitirir bitirmez Hazal yanağına sert bir tokat atmıştı.
"Az önce dediğin gibi ölmek isteyecek kadar nefret ediyorum senden"
Serhat tepkisizce Hazal'a bakıyordu
"Ben senden nefret etmiyorum! Aksine" diyip susmuştu devamını getiremiyordu.Ondan nefret eden biri için yanıyordu hemde cayır cayır. Keşke kalbine söz geçire bilseydi. Ne kadar çok isterdi Hazal'ı kalbinden çıkarıp unutmayı.
Onu istemeyen hatta nefret eden birini kalbinde barındırmak istemiyordu.Ona aşkla bakan bakınca gözlerinin içi gülen bir kadın istemişti hep hayatında.
Hazal'a bakarken kalbi titriyordu Serhat'ın ama Hazal'ın kalbinde nefretten başka bir guygu yoktu Serhat'a karşı.
Hayat bizi en çok istediğimiz şeyden mahrum eder...
****
Uygar Abisi Umut'u arayıp Evin'in durumunu anlatmıştı Abisinin yönlendirdiği doktorla görüşüp zaman kaybetmeden Evin'i hastaneye götürmüştü. Doktor gerekli gereksiz bütün tahlilleri istemişti. Doktor Umut'un arkadaşı olduğu için özenle ilgilenmişti Evinle.
Hastanede geçen yorucu günlerden Evin epeyce yorulmuştu karnındaki ağrı geçmiyordu ağrı kesici kullanıyordu ama onlarda ağrılarını bir kaç saat hafifletiyordu ama ağrılarını geçirmiyordu.
Doktor arayınca Uygar Evin'i alıp hastaneye gitmişti Doktor'un odasına girdiklerinde Selamlaşıp oturmuşlardı.
Doktor Evin'e bakıp "Evin hanım bu ağrılar bir kaç aydır var demiştiniz öyle değilmi"
Evin cılız çıkan ses tonuyla cevap verdi "yaklaşık bir yırdır var ama iki aya yakın zamandır arttı. Daha önce defalarca hastaneye gittim ama ülser var demişti doktor ilaçlarda fayda etmiyor. İki haftadan beri bir şey'de yiyemiyorum. Yemekten sonra ağrılar dayanılmaz oluyor"
Evin susunca Doktor bakışlarını Uygar'a çevirdi Uygar doktorun'un bakışlarından bir sorun olduğunu anlamıştı. tedirgin bir şekilde doktora bakmaya başladı..
Doktor önünde duran sonuçları eline alıp tekrar baktı ve Bakışlarını Evin ve Uygara çevirdi.
"Malesef sonuçlar tahmin ettiğim gibi.
Evin hanım miğde kanseri ve hastalığı ilerlemiş durumda"Uygar'ın gözleri fal taşı gibi açılmıştı
Ayağa fırlayarak "bunun tedavisi var zaman kaybetmeden hemen kemoterapi görmesi gerekiyor"dedi elleri ayakları titriyordu sözleri bile birbirine karıştırmıştı konuşurkenEvin yerinde donup kalmıştı doktorun sözleri beyninde tekrar edip duruyordu.
Doktor Uygar'ı azda olsa sakinleştirip oturtmuştu "Uygar bey sizi anlıyorum ama sakin olup beni dinlemeniz gerekiyor"diyip tekrar konuştu
"Hastalık ilerlemiş durumda şu an yapabileceğimiz tek şey zaman kaybetmeden Evin hanım'ı ameliyata almak. yoksa kısa süre sonra kanser diğer organlarına yayılacak. Evin hanım'ın miğdesini almak zorundayız ameliyattan sonra kemoterapi ye başlanması gerekiyor"
Evin sessizce gözyaşı döküyordu sessizce "mutlu olamayacağız"dedi aklına Hazal'ın sözleri gelmişti
"Bu kadar insanın ahı üstündeyken Uygar'la gerçekten mutlu olacağına inanıyormusun"
Oysa ilk duyduğunda bu sözler Evin'i böylesine içten yaralamamıştı üzülmüştü ama bu hiç aklına gelmemişti Uygar onu seviyordu mutlu olacaklarına inanıyordu evin ama şimdi...!
Bir an ailesi canlandı gözünde onları ne kadar özlediğini hissetti.
Onları nasıl bir duruma düşürdüğünü düşündü. Zaman kaybetmeden ameliyat olması gerekiyordu Evin böyle şeyleri pek bilmezdi miğdesi alınan bir insan nasıl yaşarki diye düşündü doktordan duyduğu şey ona umut olmuştu kalın bağırsaktan ona miğde yapacaklardı ve zamanla o bağırsak genişleyip miğde haline gelecekti.Ameliyat için gerekli bütün tahlilleri yapmışlardı ve iki gün sonra ameliyat olacaktı ama ölüm korkusu sarmıştı tüm bedenini. Oysa Evin ölümü göze alarak tutmuştu Uygar'ın elini ama şimdi çok korkuyordu.
"Sen hala uyumadın mı" duyduğu sesle Evin uzandığı yerden doğrulup Uygar'a baktı "korkuyorum"dedi sessizce
Uygar yanına oturup yüzünü avuçladı. "Korkacak bir şey yok gülüm ben hep senin yanında olacağım"diyip alnına küçük bir kondurdu ve biraz geri çekilip Evin'in gözlerine baktı.
Evin'in gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı bile "Uygar beni geri götür"dedi zar zor cümleler dökülmüştü dudaklarından.
"Ben öleceğimi hissediyorum. Kardeşin'in Abim'in ahı var üstümüzde biz mutlu olamayacağız Uygar" Evin daha çok ağlamaya başlamıştı. Uygar Evin'i kolları arasına alıp şefkatle saçlarını okşadı
"Bu hastalık daha önce varmış zaten Evin. Ne ilgisi var Abin'le Hazal'la. kendini suçlama haydi kalk dışarı çıkalım biraz hava alırsın iyi gelir"
Evin Uygar'ın ellerini tutarak konuştu.
"Beni Hazal'a götür Uygar"
*****
Bölüm sonu...Canlarım ne zamandır yeni bölüm yazamıyorum. Çünkü çok ciddi ailevi sorunlarım var bebeğim'de hasta iğleşmedi bir türlü😢
Kafamı toparlaya bilsem yazacağım ama bir türlü kafam yerine gelmiyor sorunlardan dolayımı bilmiyorum ama çok ciddi bir unutkanlık yaşıyorum. Kitap için son bölüm bile ezberimdeydi ama şu an bu bölümü bile zar zor yazdım herşey hafızamdan siliyor çok üzgünüm hevesim de bitti artık bilmiyorum😞😞
Sizden ricam biraz sabretmeniz kendimi iyi hissettiğim zaman emin olun günde iki bölüm yazacağım ama şu an hiç iyi değilim😞
Sizlerdende çok özür diliyorum 😢
Allaha emanet olun🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL (TAMAMLANDI)
General Fiction"madem o aşiretten bu eve kız girmesini istemiyorsun ozaman git bacınla Yusuf ağanın torununu öldür" Babasıda en az Serhat kadar bağırmıştı Serhat öfkeyle merdivenlerden çıkarken Babası arkasından seslendi "Yusuf ağayla konuştum yarın akşam nişan t...