Zehranın hamilelik haberini duyan Celal ağa kırk kurbanlık getirtti Fakire fukaraya dağıtılacak. Akşama davet verilip mevlüt okutulacaktı.
Zehra müjdeyi Hazalada vermişti.
Hazal ve Bilge çok sevinmişlerdi tebrik edip Hazal da gelişmeleri anlatmıştı Zehraya.Yedi cihana duyurmuştu Celal ağa torununun müjdesini. Düne kadar umudu kesilmişti Celal ağanın. Gelinin biri kısır diğeri yatalak kalmış tı. Oğullarından biri ceza evinde. Diğeri ise karısına kuma getirmezdi biliyordu. Göz göre göre soyu kuruyacaktı. Ama sabahına müjdeli haberi almıştı. Dünyalar Celal ağanın olmuştu...
Kurbanlar kesilmiş kuran'lar okutulmuştu. Haber salmıştı Celal ağa Urfanın neresinde bir fakir varsa yardıma muhtaç varsa tek tek yardım edilecek bu yıl hiç kimse zorluk çekmeyecekti.
Davete herkes gelirken Korkmaz aşiretinden hiç kimse gelmemişti.
Hala araları iyi değildi. Şah ve korkmaz ailelerinin.****
Güzel sevmeli adam
Kadının saçının teline bile aşık olmalı dokunarak sevmeli kadının saçlarınıGüzel sevmeli kadın
Adamın sakallarına bile aşık olmalı
Dokunarak sevmeli adamın sakallarınıGüzel sevmeli Adam
Kadını bıkmadan dinlemeliGüzel sevmeli kadın
Adamı anlamalıGüzel sevmeli insan
Yüreklerde yangın değil
Deniz olmalı
Zeynep Esinti*****
Serhat uyuyan sevdiğini seyre dalmıştı. Bir melek uyuyordu sanki yanında. Öyle narin öylesine güzeldiki. Serhatın ekmeği aşı. İçtiği suyuydu Hazal.
Serhat yavaşça yataktan kalkıp banyoya girdi. Abdest alıp çıktı. Secaddesini serip şükür namazına durdu.
Şükür etmeliydi. Duaları kabul olmuştu. Yüce yaradan Serhatın ona açılan ellerini boş çevirmemişti.
Namazı bitince secaddesini eski yerine bıraktı yavaşta. Sessizce döndü yatağa uzandı sevdiğinin yanına. Yavaşça dokundu saçlarına. Öyle seviyorduki karısını. Bunu anlatması kelimelere dökmesi imkansızdı...
Sevdiğinin saçlarını alıp dudaklarına götürdü. Koklayarak öptü. "Deniz kokulu yarim"dedi sessizce.
Hazal kıpırdanınca Serhat gülümsedi.
Kalbine sığmıyordu Hazala olan aşkı.
Şu an yanında küçük bir kız çocuğu vardı sanki. Hazal gözlerini aralayınca Serhat tebessüm edip "uykucu"dediHazal gülümseyerek. "Sen hiç uyumazmısın"dedi.
"yanımda bu kadar güzel bir kadın uyurken gözüme uyku girmiyor açıkçası. Uyanınca rüya olmasından korkuyorum"
Hazalım yanakları kızarırken Serhat anlamış olacakki konuyu değiştirdi.
"Gitmeye hazırmısın"Hazal "evet bir an önce Zehrayı görmek istiyorum şimdi karnıda büyümüştür"dedi
"Bende sabırsızlanıyorum bir an önce yeğenim doğsada sevsem"dedi Serhat
Kahvaltıdan sonra hazırlanıp çıktılar evden artık Hazal eskisi gibi yürüye biliyordu. Ama doktor bir yıldan sonra eski sağlığına kavuşacağını söyledi. Bir yıldan önce gebelik söz konusu değildi. Aksi taktirde yürüyemeye bilirdi. Yürüyordu hatta koşuyordu ama vucudun zorlanmaması gerekiyordu. Hamilelik için çok erkendi. Bu konuda Bilge Hazalın durumunu yakından takip edecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL (TAMAMLANDI)
General Fiction"madem o aşiretten bu eve kız girmesini istemiyorsun ozaman git bacınla Yusuf ağanın torununu öldür" Babasıda en az Serhat kadar bağırmıştı Serhat öfkeyle merdivenlerden çıkarken Babası arkasından seslendi "Yusuf ağayla konuştum yarın akşam nişan t...