Bölüm 26

16.2K 672 41
                                    

"Özür dilemesi gereken sen değilsin"dedi Hazal hüzünle.

Yerinden kalkıp banyoya giren Hazalın arkasından öylece baktı Serhat. Bunları yaşatmaya hiçbir hakları yoktu. Hiç suçu günahı olmayan Hazalı Günah keçisi seçmişlerdi. Belki ömür boyu böyle devam edecekti yaşantıları. Birileri mutlu olsun diye günahsız insanları kurban ediyorlardı hep.

Hazal banyodan çıkınca yatağa girip "iyi geceler"dedi Sethata bakarak.

Başını kaldırıp Hazala baktı Serhat "iyi geceler" içinden iyi geceler güzel sevdiğim diye geçirdi.

Serhat üstünü değiştirip yatağa girdi ve her gece olduğu gibi kenara çekilerek uzandı. Biraz daha gitse yataktan düşecekti. Hazalın rahatsız olmasını istemiyordu. Elinden geldiği kadar uzak durmaya çalışıyordu sevdiğinden.

Sabah kahvaltıdan sonra Hazal kendisi ve Serhat için küçük bir valiz hazırladı telefonun sesini duyunca valizin fermuarını çekip yatağın kenarına bıraktı.

Arayan Ufuktu.

"Efendim Ufuk"

"Alo günaydın Hazal hala seni bekliyorum bugün toplantı var biliyorsun. inceledinmi gönderdiğim dosyaları"

Hazal odadan çıkıp kapıyı çekti "bitti sayılır toplandı kaçta"

"Saat ikide adamlar burda olur en geç iki bucukta toplantı"

"Tamam sorun yok ozaman. ben gireceğim toplantıya Ufuk. Ben yolda bitirmeye çalışacağım"dedi Hazal merdivenlerden inerken

Aliyi görmezden gelip yanından geçen Hazal konuşmasına devam etti.

"Tamam Ufuk dediğim gibi toplantıya Ben gireceğim"dedi

Ali Hacer hanıma doğru yürürken "oğlunun meshebi çok genişmiş ana karısı elin adamlarıyla konuşuyor bizimki ben adamım diye ortalıkta dolaşıyor"dedi

Hazal telefonu kapatırken Aliyin söylediklerini duydu ve hızla Aliye doğru yürüdü "sen kim oluyorsunda böyle konuşma cesareti buluyorsun kendinde. Bahsettiğin kişi benim hem dostum hem iş arkadaşım"Hazal Aliyin yakasından tutup gözlerinin içine bakarak dişlerinin arasından konuştu "senin dilini keserim anladınmı? Haddinide lafınıda bileceksin yoksa ben bildiririm"

Hacer hanım yerinden kalkarak "bu ne terbiyesizliktir böyle hadsiz senin karşındaki abin"dedi Aliyin yakasını Hazalın elinden kurtarmaya çalışarak.

Hazal Aliyin yakasını bırakıp Hacer hanıma baktı. "Hadsiz olan benmiyim? Yoksa sizin yetiştirdiğiniz sözde adam olan oğlunuzmu?"

Ali  yakasını düzeltirken Annesine baktı "bırak ana yaptıkları yüzüne vurulunca zoruna gitti gelin kızımızın"

Hazal var gücüyle Aliyi gögsünden itip "namus yoksunu aşağlık seni öldürüm"diye bağırdı ve tekrar Aliye saldırdı. Bir anlık öfkeyle insanlar nasıl katil oluyordu Hazal şimdi anlıyordu. "Seni öldürürüm anladınmı? Seni öldürürüm"

Ali Hazalı omuzlarından tutup itti. Hazal yere düşerken Ali "yeter sessizce otur yerinde yoksa ben seni öldüreceğim"diye bağırdı.

Konağın kapısından giren Serhat Alinin söylediklerini duymuştu yere düşen Hazalı görünce bir an gözü karardı. Nasıl Abisi buna cesaret ederdi.

Hazal yerinden kalkarken "bunun hesabını vereceksin"dedi Bağırarak. Aliye doğru bir adım atacakken Serhatın sesi inletti konağı. "

"Sen nasıl benim karıma el kaldırırsın lan!"

Ali başını çevirip Serhata bakdığı an Suratına inen yumrukla sendelendi" arkasından bir yumruk daha indi Alinin yüzüne.

Ali yere düşerken Serhat öldürmek istercesine bakıyordu Abisine

BEDEL (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin