Acımasız olan hayat mı insanlarmı?
Hazal dehşete düşmüştü...
Dedesinin söylediği sözler kulaklarında yankılanıyordu hala
Omuzunda hissettiği elle başını çevirip o elin sahibine baktı
"Kızım sen bu evliliğe razı olmazsan kardeşinin ölüm kararı verilecek
Onlar Uygara zarar verirse bizimkiler intikam almak için onlardan birinin canına kıyacak. Bir onlardan bir bizden böyle sürüp gider yıllarca.
Ama sen Serhat ile evlenirsen bir çok kişinin hayatını kurtaracaksın. herşey sana bağlı güzel torunum.
Seni böyle bir duruma zorlamaya hakkımız yok ama başka çıkar yolumuzda yok"
Hazalın gözünden düşen bir damla yaştı sadece. Başını sallayıp hızla ayağa kalktı kapıyı açıp çıkacağı sırada Anne ve teyzesini karşısında buldu. Annesinin kollarına atılarak gözyaşlarını özgür bıraktı.
İkra kızına sarılarak "özür dilerim kızım çok özür dilerim. Özür dilerim"dedi kaç defa özür dilemişti oda bilmiyordu.
Hazal odaya kapanmıştı saatlerdir aynı yerde oturuyordu.
Ağlayamıyordu bile dizlerini karnına çekmiş başını dizlerine yaslamış öylece duruyordu.
Düşünemiyordu bile beyni donmuştu sanki. geleceği ve yaşayacağı hayatı kestiremiyordu.
Kapı açılınca içeriye Bedri girdi
Hiç bir şey söylemeden Hazalın yanında oturdu ve ona bakmaya başladı.
"Ne kadar böyle durmayı düşünüyorsun Hazal?"
Hazal cevap vermeyince Bedri elini Hazalın saçına attı ve yüzüne gelen bür tutam saçı kulağının arkasına aldı
"Maviş bana küfür etsene' bağır azarla' kuş beyinle de. ne bileyim kızım bir şeyler söyle işte. Ben seni böyle görmeye alışık değilim"
Bedri konuşurken gözleri dolmuş sesi titremişti son lafını zorlukla bitirmişti.
Hazal başını kaldırıp Bedri'ye baktı
Bedri biraz daha ona yaklaşınca Hazal birden Onun boynuna sarıldı ve akıtamadığı gözyaşlarını özgür bıraktı.
"Beni yüzünü bile görmediğim biriyle evlendirecekler. Evlenmezsem çok kişi ölürmüş. Peki ben ne olacağım Bedri. Ne yapacağım?"
Hazal'ın sözleri Bedri'nin kalbine bıcak gibi saplanmıştı.
Bedri'ninde sevdiği vardı bir an düşündü sevdiğiyle değilde bir başkasıyla evli olduğunu. Her sabaha sevmediği biriyle uyandığını gözünde canlandırdı.
Bedri Hazal'ı biraz kendinden uzaklaştırıp yüzünü avuçları arasına aldı gözyaşlarını silip gözlerinin içine baktı "kim ölürse ölsün mavişim ben senin Serhat'la evlenmeni engelleyeceğim"
Bedri Hazal'ın yanından kalkıp telefonunu çıkardı cebinden ve hemen Serhatı aradı.
Serhat Bedri'nin çok samimi dostuydu ondan bir kaç yaş büyüktü ama çok iyi anlaşıyorlardı neredeyse hergün görüşüyorlardı. Hatta ileride ortak olma planları bile vardı.
Zaten Serhatın'da sevdiği vardı. Bedri'nin gönlü razı olmamıştı bu evliliğe. ne kuzeni mutsuz olsun istiyordu nede Serhat sevdiğinden başkasını alsın istiyordu...
Serhat çok iyi bir insandı mertti Hazalı koruyup kollardı ama ne yazzıkki sevdiği vardı. İkiside acı çekmesin istiyordu Bedri. Bilmiyordu Serhatın sevdiğinin Hazal olduğunu.
Telefonun üçüncü çalışında Serhat telefonu açtı
"Efendim kardeşim"
Bedri odadan çıkarken konuşmaya başladı.
"Müsaitsen konuşmamız lazım kardeşim"
Bedri'nin sesinden bir sorun olduğunu anlamıştı Serhat
"Müsaitim kardeşim hayırdır"
"Hayırmı şermi yüz yüze konuşunca anlarız kardeşim"
"Her zaman ki tepeye gel rahatça konuşuruz"
"Yarım saate ordayım"diyip telefonu kapatmıştı Bedri
Dışarıya çıkınca Terasta oturan dedesine doğru yürüdü Bedri.
Nişan hakkında konuşuyorlardı onlarda Annesi "Hazalda kabul ettiğine göre bir sorun çıkmadan bir kaç güne yüzükleri takalım" diyince
Bedri söze girdi
"Nişanı unutun Anne... bu iş olmayacak... Görmüyormusunuz kızın halini? Birde burda nişan için gün belirliyorsunuz"
Dedesi kaşlarını çatıp cevap verdi "senin dilin ne söyler oğul? Bu işin başka çıkarı yok! Hazalın yanında'da böyle şeyler konuşup kızın aklını bulandırma"
"Hazalın bir suçu' günahı yok dede bu işin tek sorumlusu Uygar. Ama bedelini Hazal ödüyor. Buna izin vermeyeceğim kimin kanı dökülüyorsa dökülsün ama Hazalın tek damla yaş dökmesine izin vermem bu saatten sonra"
Kimse bir şey diyemeden Bedri hızla merdivenlerden indi ve yola koyuldu.
Gidip konuşacaktı Serhat'la bu işi ancak Serhat bitire bilirdi...
*****
Canlarımmmmm bir hafta bekleyemedim hemen yayınladım bölümü:))) umarın beğenirsiniz kısa oldu ama idare edin😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL (TAMAMLANDI)
General Fiction"madem o aşiretten bu eve kız girmesini istemiyorsun ozaman git bacınla Yusuf ağanın torununu öldür" Babasıda en az Serhat kadar bağırmıştı Serhat öfkeyle merdivenlerden çıkarken Babası arkasından seslendi "Yusuf ağayla konuştum yarın akşam nişan t...
