Deniz gökyüzünün bir yansıması, deniz gökyüzünün hiç ulaşamayacağı aşkıydı.
Ve patlayan nefret, kan kırmızı kanatlarda şekillenmişti. Kanatlar, büyük bir acıyı taşıyordu kıyıya, aynı zamanda muhtaçlığı.
Biz birbimize muhtaçtık.
Elleri ellerime, göz...
Daha önce birkaç sefer MASUM dışında başka hikayelerim de olduğunu söylemiştim. Bu hikaye benim kişisel kurgum fakat bunun dışında başka bir arkadaşımla yazdığımız birkaç kurgu daha var.
Bugün o kurgulardan ikisinin, RUHUN NABZI ve SEVDA ÇİÇEĞİ nin tanıtım bölümü yayımlandı.
Eğer hikayelerimizi okuyup destek çıkmak isterseniz, bunu memnuniyetle kabul ederiz.
Buraya resmini bırakıyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ruhun Nabzı'na ve SEVDA ÇİÇEĞİ'nebaşlamış olmamızın Masum üzerinde hiçbir etkisi olmayacak. Buraya da yeni bölümler gelmeye devam edecek. Mezuna kalmış bir öğrenci olarak bu süreçte yazıyor olmam biraz sıkıntılı yaratacak olsa da, asla hikayemi yarım bırakmayı düşünmüyorum.
Aynı zamanda MASUM hakkında merak ettiğiniz, öğrenmek istediğiniz ya da saygı çerçevesi içinde eleştirmek istediğiniz şeyleri buraya yorum olarak bırakmanızı istiyorum. Kalabalık bir okuyucu kitlem olmasa da birçok mesaj alıyorum. Bir kişi, iki kişi, üç kişi. Benim için hiç fark etmez. Benimle burada olan herkesin yorum yapıp düşüncelerini paylaşmasını istiyorum.
Şimdiden destek çıkan ve bizi yalnız bırakmayanlara teşekkür ediyorum ve sizi RUHUN NABZI'na ve SEVDA ÇİÇEĞİ'ne da bekliyorum.
