MASUM

30.BÖLÜM: "GECE"

🌟

Gözlerimi geceye asla kapatamazdım.

İnsanlar karanlıktan korkardı, geceyi sevmezlerdi. Bu bana her zaman tuhaf gelmişti. Ben, geceden korkanlardan değildim. Karanlıktan korkardım fakat geceye, sırf karanlık oluyor diye sırtımı dönmezdim. Bir ışık bulunanilirdi, gecene bir ışık bulduğunda vazgeçilmez olurdu.

Ben ışığımı bulmuştum, ben gecemi aydınlatmıştım.

Gözlerimi açtım, bir elim saçlarımı arkaya doğru atarken diğer elim musluğa uzandı. Sıcak suyu kapatıp derin bir nefes aldım, hafif hafif uzamaya başlayan saçlarımın suyunu sıkıp, duş kabininden çıktım. Minik bir havluyla saçlarımı sardıktan sonra bedenime de bir havlu doladım. Banyodan çıkıp odama geçtiğimde, güneş ışınları tüm odayı aydınlatıyordu. Hava güzeldi, yazın geldiği fazlasıyla belli oluyordu. Dışarısı cıvıl cıvıldı. Ne kadar sıcağı pek fazla sevmeyen bir insan olsamda, havanın çok güzel olduğunu kabul ediyordum.

Dolaba doğru ilerlerken gözlerim yatağımda dolaştı. Ne kadar deli yattığımı şuan fark etmiştim, yatağım darmadağın olmuştu.

Dolaptan siyah iç çamaşırlarımı alıp yatağın üzerine fırlattım. Siyah bir şort ve beyaz bir askılıyı da aldıktan sonra dolabın kapağını kapattım. Vücudumu kurulayıp üzerimi giyindikten sonra saçlarımı taradım. Hava zaten sıcaktı, kendi kendine kuruyacaklarına emindim.

Telefonumun zil sesi odayı doldurduğunda, yatağıma doğru ilerlerdim. Yorganı ve yastıkları kaldırarak telefonumu bulmaya çalışırken, zaten dağınık olan yatağımı daha da dağıtmıştım.

Sonunda telefonu bulduğumda aramaya cevap verip kulağıma götürdüm. "Efendim Aslı?"

"Hazır mısınız canım, biz birazdan çıkacağız?"

Beyaz spor ayakkabılarımı giymeye çalışırken, telefonu kulağımla omzum arasına sıkıştırdım. "Ben hazırım ama Kutay ve Esin'den haberim yok."

Esin normalde kuzeniyle, yani Berkay'la aynı evde kalıyordu fakat bu sabah erkenden bize gelmiş, Kutay'la birlikte kahvaltı yapmışlardı. Beni de çağırmışlardı ama yatağımdan kalkmayı reddedip, uyumaya devam etmiştim.

"Tamam o zaman, haberleşiriz."

"Tamam," dedim. "Görüşürüz."

Telefonu kapatıp şortumun cebine sıkıştırdım. Üzerimi düzeltip, aynanın karşısına geçtim. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra Kutay'ın aldığından emin olduğun ama nasıl koktuğunu bilmediğim parfümü alıp, boynuma birkaç kere sıktım. Aynada son kez kendime baktıktan sonra cüzdanımı da alıp odadan çıktım. Hızlı adımlarla merdivenleri inerken, gözlerim kısaca salonu taradı fakat kimseyi görememiştim.

"Kutay?" diye seslendim.

"Mutfaktayız!" diye karşılık verdi.

Son iki basamağı atlayarak indikten sonra mutfağa girdim. Tam hazır olup olmadıklarını soracaktım fakat Kutay'ın çıplak göğsü ve Esin'in üzerindeki Kutay'ın bol tişörtü susmamı sağlamıştı. Ayıplar gibi onlara bakarken, "Berkay görmesin," dedim, Esin anında gözlerini kaçırdı. Onun bu halini gören Kutay, Esin'in yanağına kocaman bir öpücük bırakmıştı.