22.BÖLÜM: "KATİL"

5.3K 204 6
                                    

🌟

"Dokunsam uçarmıydı kelebekler?

Kanat çırparlar mıydı korktukları için?

Susar mıydı kelimeler, çok şey fısıldadıkları için?

Ya da, ölür müydüm boğazıma yapışan ipler yüzünden?

Ölürdüm belkide. Boğazıma dolanmış, sıkı ipler keserdi nefesimi. Belkide böyle huzura kavuşurdum. Filmlerde ki gibi olurdu belkide. Beyaz ışık görürdüm, ardından huzur."

"Çek o pis ellerini dondurmamdan!"

Kitabın kalın kapağını kapattıktan sonra,"Çok gürültü yapıyorsunuz," diye homurdandım. "Okuduğumu anlayamıyorum."

"Dondurmama yavşamaya kalkıyor!"

Oturduğum koltuktan doğrulup, mutfağa doğru baktım. Kuzey ve Kutay karşılıklı oturmuş, kızgınca birbirlerine bakıyorlardı.

"Hadi lan ordan! Yandan yandan dondurmamı elleyen bendim zaten," diye homurdanmaya başladı Kutay. Gözlerimi kıstım. Yavşamak? Ellemek? Dondurmaya? Dondurmayı?

"Ne saçmalıyorsunuz bilmiyorum ama daha fazla gürültü yaparsanız, sizi evden atarım. Eve girmenize izin vermiş olmam, rahat rahat davranabileceğiniz anlamına gelmiyor."

"Ben senin kuzeninim!" diye bağıran kuzenime, "Evet! Sevgilisinin götünden ayrılamayan ve neredeyse bir aydır arayıp sormayan kuzenim!" diye karşılık verdim. Sesler kesilince zaferle sırıttım ve yeniden arkama yaslandım. Amacım kitabımı okumaktı ama Kuzey ve Kutay sağolsun onu bile başaramamıştım.

"Pizzacının numarası var kanka?" Kuzey, elinde telefonla salona girdi. "Acıktımda."

"İlk olarak ben senin kankan değilim. Sen o hakkı kaybettin," dedim gözlerimi kısarak. "İkinci olarak, madem acıktın git lokantaya yemek ye. Evime dışarıdan bir şey sokamazsın."

Burun kıvırıp, "Bencil," dedi. "Evini bile paylaşamıyorsun ya, diyecek bir şey bulamıyorum."

Bu duruma gülmem gerekiyordu. Gerçek anlamda değilde, şaka anlamında böyle konuşmuştu ama ben gözlerimi devirmeyi tercih etmiştim. En azından Berkay bir şeyleri kanıtlayana kadar abim hariç herkesle arama mesafe koyacaktım. Doğru olanı buydu.

Mesafeler Berkay'a etkilemez Öykü. Bu ayrıntıyı atlıyorsun.

Derin bir nefes alıp beynimdeki sesleri susturdum. Berkay'ı daha fazla düşünmemem gerekiyordu. Öylede yapacaktım.

Berkay'la yaptığımız konuşmanın ardından, beni eve bırakmıştı. Tamda tahmin ettiğim gibi, evde sadece abim vardı. Herkes gitmişti. Bende direkt odama yönelmiştim. Abimde yanımdaki yerini alınca, sarılarak uyumuştuk. O günün üzerinden iki hafta geçmişti. Berkay iki haftadır ortalıklarda yoktu ama en azından rahat rahat nefes alabiliyordum. Oradan buradan karşıma çıkmıyordu ve bu benim için önemliydi. Korkudan dolayı kalp krizi geçirmek istemiyordum.

MASUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin