39.GİTMEME İZİN VERME

665 19 0
                                    

Doğru odama geldim Rian halen uyumamıştı beni mutlu,huzurlu ve sevinçli bir şekilde görmeyi beklerken,ben ağlayarak girdim içeri.O ne olduğunu anlamış gibiydi,kalbime nasıl bir yara aldığımı bilir gibiydi.Beni öyle görünce yanıma gelip bana sarıldı.Kalbim öyle acıyordu ki,benim kalbim de öyle bir yara açmıştı ki.Şuan tek düşündüğüm şey buralardan uzaklaşmaktı,öyle uzağa gitmek istiyordum ki.Bana neden böyle yapıyor anlamıyorum.O gece çok uzun geçmişti,sabaha kadar Rian beni teselli etmeye çalışmıştı,ama ne fayda ikimizde hiç uyuyamamıştık.Ben kendime gelince banyo yaptım ve kahvaltıya indik.Dong Joo,Diyana Sonya falan çoktan inmişlerdi,hemen beni yanlarına çekip dünün nasıl geçtiğini sordular.Ben de sadece iyi diyebildim o günü hem hatırlamak,hemde unutmak istiyordum.Che Soo ile eylenirken arada Rian'a mesaj atıp son durumları söylüyordum.Bunun için bilgili olan Rian benim yerime kısaca özet geçti.Tabi akşam olanları hariç.Ma Roo benim hayatımı mahvetmişti,sadece anlamak istiyordum neden böyle olduğunu.Bana onca sözden sonra bile gözlerim onu arıyordu.Ama burada değildi.Herkes anlatılanlara karşın mutlu olmamı bekliyorlardı ama ben bir türlü gülemiyordum.Birşey olduğunu anlamışlardı.Dong Joo hiçbirşey söylemiyor,bana bakarak tebessüm ediyordu.Ben olanları düşünürken Che Soo'dan günaydın mesajı geldi.Bende ona günaydın dedim.

Bugün kızlarla ve yakın olduğum erkek arkadaşlarımla falan öğlen yemeğine çıkalım diyordu.Onlar ile de tanışmak istiyormuş.Hiç kabul etmek istemirdum ama,unutmam gerekti.Herşeyi dünde bırakmam gerekti onun için onlara gidelim mi diye sordum.Onlar da iyi fikir diye ekledi,Dong Joo yine tebessümle:bakalım sana göre birimiymiş dedi.İşte benim koruyucu meleğim,herzaman yanım da,ona Ma Roo'ya olan duygularımı açmak isterdim ama bundan çok korkuyordum.Dong Joo'nun tavrından değil bir an sinirlenip gidip birşeyler söylemesinden korkuyordum.Ona dönerek onu iyi incelemelisin dedim.O da gülümseyerek:kesinlikle öyle yapacağım dedi.Bende Che Soo'ya kabul ettiğimizi söyledim.O da saat on iki gibi almaya geleceğini söyledi.Arkadaşlarıma da yakın olmak istiyordu,bir an Ma Roo ile Che Soo'yu kıyasladım;ikiside birbirinden öyle farklıydı ki,keşke Ma Roo da nazik olabilseydi kalbimi acıtmasaydı.Sonra biz öyle konuşurken Taylor aradı ve iyi olup olmadığımı sordu.Sonra abisinin yaptığı şey yüzünden özür diledi.Galiba Ma Roo dün olanları ona anlatmış olmalı,bende önemli olmadığını onun bu hallerine alıştığımı söyledim.Taylor onun böyle olmasının sebebi var dedi.Ne olduğunu sordum ama söylemedi.Sanki birşeyleri anlatmak istiyordu ama anlatamıyordu.Sadece çok ısrarım yüzüne:GEÇMİŞ dedi.Ama bundan ne anlaya bilirdim ki geçmişi ve bana olan nefreti ne alakaydı ki.Telefonu kapatırken lütfen bunu sana söylediğimi kimseye söyleme ve sakın abimin geçmişini araştırma dedi.

Geçmişini unutmak hiç zor olmamış.Tekrar geçmişi herkese hatırlatma dedi.Geçmişte ne olabilirdi ki,geçmişiyle beni bağlayan bağ neydi.Neden herkese hatırlatma dedi,demek onu tanıyan herkes geçmişini biliyordu.Peki ama neydi,bunu öğrenmemin tek yolu...Dong Joo...Ama bunu ona soramazdım,Taylor'a olan sözümü tutmam gerekti...Yine soru,soru soru,cevabını bilemediğim sorular,gerçekten çok yoruldum artık biri bitip diğeri başlıyor.Ma Roo bana verilen bir ceza mıydı? yada bir çıkmaz mıydı? neydi beni ona bağlayan şey,neydi.Keşke hiç bu şehre gelmeseydim,tanımasaydım onu,ben sakin hatımdan o kadar memnundum ki,neden böyle bir karaşanın içine düştüm.Ben yeni,güzel ve mutlu bir hayata başlamak için geldim buraya:ama hergünüm ağlamakla geçti.Olanları nasıl öğrene bilirdim ki:Ma Roo'yu anlamam için ilk onun geçmişini öğrenmem gerekti ama NASIL?????????...

(Bana hatırlama değil, unutma sanatını öğret; çünkü hatırlamak istemediklerimi hatırlıyorum ve unutmak istediklerimi unutamıyorum)
(bitiyorum her nefeste:NE HALİM VARSA GÖRDÜM!! çok koştum,çok yoruldum vesimdi bende DÜŞTÜM)

GİTMEME İZİN VERMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin