GİTMEME İZİN VERME

57.GİTMEME İZİZN VERME

Ma Roo sanki olanları bilir gibi hali vardı.Birden bire bana iyi olmuştu,ama benim aklımı karıştıran bu değildi.Benim aklımı karıştıran şey,Che Soo ona yalan söylediğimizi nereden,nasıl yada kimden öğrendiğiydi.Ma Roo beni odaya götürerek burada kalabilirsin dedi.Ve dolaptan pijama çıkarıp:,bunlar Taylor'ın buraya geldikçe giydiği pijamaları,banyonu yapıp bunları giy,rahatlarsın dedi.Sonra hiç sesimi çıkarmadan banyoya girip,bir güzel banyo mu yaptım,banyo öyle iyi gelmişti ki çok rahatlamıştım.Sonra banyodan çıktım ve Ma Roo belgesel açmış hem belgesel seyresiyordu,hemde kahve içiyordu.Bana:kahve içmek istersen orada alabilirsin dedi.Bende istemediğimi söyledim ve kanepeye oturup,öylece televizyona dalmışım.Sonra bana git yat artık,neredeyse sabah olacak dedi.Bende:hayır,teşekkür ederim,ama uyuya bileceğimi pek sanmıyorum dedim.O da televizyonu kapayıp:kafanı yastığa koyarsan uyursun,bir dene ve gör bence dedi.Bende dayanamayıp:neden birden bire böyle iyi oldun ki,hiç anlamadım dedim.O da:sen bana en azından birkerecik iyi olamaz mısın dedin,bende birkerecik iyi olayım dedim.Ama ismetiyorsan olmam dedi.Bende istemememden değil,sadece garibime gitti.Sen bana pek iyi davranmazdın da dedim.O da:sen olsan iyi davranır mısın?dedi.Seni o kaykayı fıratırken görünce,oracıkta öldüresim geldi dedi.Bende:haklısın,zaten herşeyin sorumlusu ben değil miyim?ben buraya gelmeseydim eğer:herkesin hayatı daha iyi olabilirdi,benimde öyle dedim.O da:işte buna katılıyorum,bulaşıcı bir virüs gibisin dedi.Bende tebessüm ederek:ama oldukça zararlı bir virüsüm galiba dedim.

Bu sözüme karşılık:orası bilinmez,bazılarına zararlı,bazılarına ise yararlı olabilirsin dedi.Bende:bilmem ki,acaba gerçekten yaralı olduğum kişiler var mıdır dedim.O da yüzünde ciddi ve bir o kadar manalı bakışla:vardır tabi,mesela Che Soo için sen oldukça yararlı bir virüssün,ama seni ağlattığına göre Che Soo senin için yararlı bir virüs değil galiba dedi.Bende:tam tersine,onun içinde zararlı olan benim.O beni ağlatmadı,aksine çok mutlu etti,ama benim göz yaşım,onu mutsuz edişimdendi dedim.O bana anlamsız anlamsız bakıyordu.Bende gözlerim dolu ve zorla tebessüm eder biçimde:onun da kalbini kırdım,yani teklifini redettim.Ama o bana tek kötü birşey söylemedi,aksine üzülmeyeyim diye iyi şeyler söyledi.Ama ben onu sevmiyorum,asla da sevemezdim çünkü :ben sevdiğim,aşık olduğum ve ondan ayrılmamak isteye bileceğim kişi ile olmak isterdim.Ama galiba bunları isterken çok büyük bir bencillik ettim dedim.O da gözlerimin içine bakarak:bir insanın sevdiği ile olmak istemesi neden bencillik olsun ki,aksine sevmediği kişi ile olursa onun duygularıyla oynamış olur dedi.O öyle deyince yanağımda ıslak ıslak akan göz yaşlarımı hissettim,elimle hızlıca silip:gaiba karşı taraftaki kişi her iki şekilde kırılacak dedim.O da:mutlaka kırılacaktır dedi.Bende: peki ya sen benim durumum da olsan ne yapardın dedim.O da yine gözümün içine bakarak:eğer ortada bir sevdiğim kişi varsa;beni sevene giderdim,benim sevdiğime değil.Çünkü:beni seven daha vefalı olur,beni mutlu etmek için herşeyi yapar.Ama benim sevdiğim ise,bana acıdan başka hiçbir şey getirmez dedi.

Bende onun gözünün içine bakarak:ben senin dediğine katılmıyorum,çünkü:ben,beni seven,beni mutlu etmek için elinden geleni yapsa bile mutlu olabilecek miyim?bence olamayacağım,aksine senin dediğin gibi,onu da mutsuz edeceğim.Ama benim sevdiğimin;bir süre sonra acısına alışırım ve yine bir süre sonra acısı bile tatlı gelir.Katlanamayacağım artık dediğin an,tekrar sana sabır gelir.Ve o acıya alışma gücü verir dedim.O da:bir insan acıya alışa bilir mi?Bence alışamaz bir süre sonra kendinden olur.O acıyla yok olur,onun sevgisi başlamadan son bulur dedi.Bende:evet kendisi yok olur,ama bence sevgisi sonsuza dek hayat bulur dedim.O da bu sözümü duyunca biraz sessizce bana bakıp.Birden sinirlenir bir şekilde hızlıca ayağı kalkıp mutfaya doğru yönelerek ve sesli bir şekilde:kendisi yok olduktan sonra sevgisi hayat bulsa neye yarar,artık o sevginin bir anlamı kalmaz.Yani sen Che Soo'yu reddetmekle çok büyük hata yaptın dedi ve bana dönerek bu kadar konuşma yeter git yat artık dedi..Yine son golünü atmıştı ve yine eski haline dönmüştü.Söyledikleri pek iç açıcı değildi ama yinede kısa süreliğine de olsa benimle düzgün bir şekilde konuşmuştu ve bu benim mutlu olmama yetmişti.Sonra kalkıp odaya gittim ve yatağa uzandım,çok yorgun olduğum için uzanır uzanmaz hemen uyumuşum...

(Herşey üstüne gelip,Seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde,Sakın VAZGEÇME!..İŞTE ORASI KADERİNİN DEĞİŞECEĞİ 'NOKTADIR'...)