GİTMEME İZİN VERME

72.GİTMEME İZİN VERME

Son cuma günü ise bizimkileri bize davet edip hep beraber eylendik.Beraber Türk geleneğine göre isteme töreni yaptık.Rian annem,Dong Joo babam oldu,Ma Roo'ya bizim vazgeçilmezlerimizden:tuzlu ve bir o kadarda acı kahve yaptım.Ama içiti,hiç sesini çıkarmadan...Kahve bardaklarını mutfağa götürürken ağlamamı tutamadım,anlamasınlar diye çok uğraştım.Taylor görüp yanıma geldi görmesinler diye beni sakinleştirmeye çalıştı,ama beni sakinleştirmeye çalışırken kendisinin de gözlerinden yaşlar akıyordu.Arkadaşlarımı ve Ma Roo'yu son görüşüm diye çok korkuyordum,ailemi bile halen görmemiştim.Onlarıda çok özlemidim,görmeyi çok istiyorum,ama böyle bir şansım yoktu.Herkesle son kez vedalaştım,onlara vedalaştığımı bildirmemeye çalıştım.Ama Rian'a sarılınca dayanamadım,hıçkıra hıçkıra ağladım hepsi ne olduğunu anlamadı.Taylor ağlamamak için kendini zor tuttu.Sonra herkes annemin hastalığından dolayı ağladığımı,çok duygusallaştığımı düşündüler.Arkalarından baka kaldım.Ma Roo ise beni sakinleştirdi,beraber kahvelerimiz alıp büyük balkona çıktık,manzarayı seyrettik.Sonra Ma Roo'ya:Ma Roo,çok teşekür ederim hayatıma girdiğin için,beni mutlu ettiğin için dedim.O da:asıl ben sana teşekkür ederim,beni eski ben yaptığın için,hayatımı geri verdiğin için dedi.Bende zorla gülümseyerek:seni annemle tanıştıracağım,ama bu günkü yaptıklarımı bir daha yapayacağım bir kere yaptım sonuçta dedim.O da:hagisini şu acı ve tuzlu kahveyi mi? dedi.Bende gülümseyer kafamı salladım.O da:birde yapsaydın,yazık Türk kızlarıyla evlelen erkeklere,ne o öyle fark ettirmedim ama öldüm içene kadar dedi.O öyle deyince beni gülme tuttu kahkaha attım gülerek:şansına da bizim Türkiye'deki küçük fincanlarımızdan yoktu dedim.Bana:sen daha gülüyor musun?başkaları olsa kıyamaz ve yapmaz.Sen,sen ise kıymaman gerekken,içine ata bildiğin kadar tuz ve biber koymuşsun dedi.Bende:eylence olsun diye attım,yoksa ben sana kıyarmıyım hiç dedim ve biraz güldük.Sonra ona:Kang Ma Roo,seni çok seviyorum ve ben her ne yaparsam bil ki bizim için,mutluluğumuz için yapıyorum dedim.O da:biliyorum,bende seni çok seviyorum ama birden çok fazla duygusal oldun,birşey olmadığına emin misin?dedi. Bende evet anlamın da kafamı salladım ve:seni ilk gördüğümde içimde tuhaf birşey olmuştu,kalbim sürekli seni istesede ben kalbimin sesini dinlemedim dedim.Hani sizi ilk Taylor'la görüşüm vardı ya onda sizi sevgili zannedip çok ağlamıştım dedim.

O da:gördüm,mısır alıp geldikten sonra,gözlerin kıpkırmızı olmuştu.Onda anlamadım ama film izlerken yanağında aktığını gördüm.O an kendimi kötü hissettim,ama benden nefret etmen lazımdı diye daha bir üzerine gittim dedi.Bende:yani seni sevdiğimi farkında mıydın dedim.O da:pek değil,bi diyordum seviyor,bi sevmiyor karışıktı yani dedi.Bende:seni sevdiğime hiç pişman değilim iyiki sevmişim,iyiki bu ŞEHRE gelmişim dedim.O da:iyiki dedi ve bende seni ara sıra Dong Joo'dan hoşlandığını düşündüm ve kızdım dedi.Bende:sen beni kıskanır mıydın dedim.O da:neden kıskanmayayım,ama bunun dile getirilmesinden hoşlanmıyorum dedi.Gece geç saatlere kadar oturup birbirimize itiraflar ettik,ilk günlerden konuştuk.Sonra hem soğuk olduğu için,hemde geç olduğu için içeri girmeye karar verdik.Ayağa kalktık tam Ma Roo bir adım attı:Kang Ma Roo dedim.O da şaşkınlıkla bana döndü baktı.Bende yanına gidip:gözlerinin içine baktım,elimle ağzını kapattım ve elimin üzerine bir üpücük kondurdurdum.Ona:sen bunu hakkettin dedim ve hemen içeri girdim.O da arkamdan gelip:bunu mu hakkettim dedi.Bende:evet ne zannediyordun dedim ve sakın evlenmeden başkasını bekleme,denemede dedim.Ben öyle deyince,elinin birini belime sardı,kendine çekti ve:ya denersem,ne olur dedi.O öyle yapınca kalbim fırlayaca gibi hissettim ve elimle ağzımı tutarak:sakın,ölürsün tamam mı dedim.O da gülürek:ııımm,galiba bu ölüme deyecek birşey dedi ve bana daha fazla yanaştı.Bende kendimi geriye doğru çekerek:deneme bile dedim.O bana gülünce,elimi ağzımdan çektim ve sirnirli sinirli baktım.Sonra bir an sinirli bakmayı bıraktığımı ve elimin göğsünün üzerine koyduğumu fark ettim.Kalbimin atışını duya biliyordum,biraz öylece durduk.Sonra dudakları benim dudaklarıma doğru yaklaştığını fark ettim.Gözlerimi kapadım,onun bana yaklaştığını hissettikçe kalp atış hızımda artıyordu.Sonra dudağıma öpücük kondurdu ve:hani ölürdüm dedi.O öyle deyince hemen kendime gelip,omzuna vurup tabi ölürsün dedim.Ve utancımdan koşup odama girdim,daha doğrusu Ma Roo'nun odasına girmişim.Kapıyı çalıp,orası benim odam deyince anladım.Hemen kapıyı açtım ve içeri girdi.Hemen kaçıp odama gidecektim,beni yine tutup nereye gidiyorsun,hiç biryere gidemezsin dedi ve tuttuğu gibi yatağa götürdü.Yatırıp kendiside yanıma yattı ve sımsıkı sarıldı,öylece birbirimizin gözlerine baktık.

O gülünce:komik miydi yaptığın,nasıl böyle birşey yaparsın dedim.O da yine gülümseyerek:hiç komik değildi,ben senin utancına gülüyorum.Hem ne var,sevgilim değil misin öpemez miyim? dedi.Bende:öpemezsin,ben evlenmden böyle şeyler istemem dedim.O da:neden miş o dedi.Bende:bilmiyorum,istemiyorum işte,hem sevgili olmak demek böyle şeyleri yapmak demek mi dedim.O da:hayır,ama genelde böyle olmaz mı dedi.Bende:genelde derken,sen herkesin yaptığını mı yapıyorsun ve özeniyorsun dedim.O da:bilmem galiba,ama seninle evlenmeyecek olsam asla yapmam dedi.Bende bu sözüne sevinerekten:hıımm yani onun için,evlenmeyeceğin kıza böyle şeyler yapmam diyorsun dedim.O da:hayır yapmam,ama seninle evleneceğimiz için sorun yok dedi.O öyle deyince içimi hüzün sardı,gözlerim doldu.Ona:ya evlenemzsek,ya seni istemezsem ne yaparsın dedim.O da:ne o beni bırakıp gitmeyi,yada ayrılmyı mı düşünüyorsun dedi.O anda ne diyeceğimi bilemedim sonra gözlerimi kaçırarak:neden bahsediyorsun,senden niye ayrılayım ki dedim.O da:bilmiyorum artık,ama şunu bil ki benden ayrılamazsın ve bırakıp gitmeyi asla düşünemezsin,seni yine bulurum dedi.Bu sözleri duyunca gözyaşlarım akmak üzereydi,tutamıyordum artık.Göz yaşlarım dökülerek:Ma Roo,Kang Ma Roo;bu ismi kalbime kazıdım,senden ayrılmayı nasıl düşüne bilirim ki.Eyer böyle birşey yapmaya kalkışırsam beni yinede sev olur mu,bana kızma,öfkelenme.Ben seninle sonsuza kadar yaşamak için,senin mutlu olman için yaparım,yapacağım şeyi dedim.O da:birşey olmadığına emin misin?nedense tuhaf şeyler hissediyorum dedi.Bende:yok birşey dedim.Gitmeme son bir saat kalmıştı,o uyumuştu,biraz onu seyredip sonra kalkıp eşyalarımı hazırladım.Artık gitme vaktiydi.Ağlayarak odasına gittim,son bir kez onu seyredip,öptüm ve hoşçakal dedim.Ağlama sesimi duyar diye hemen çıktım.Aşağı indim,beni Bay Dae almaya gelmişti.Son birkez Ma Roo'nun evine bakıp,arabaya bindim...(Ölümde Var,Gidiyorum uzaklara.Bilinmez diyarlara,Seni bırakıp gitmek varya,O koyuyor inan bana,Ben senle olamadım...Ben senle kalamadım,Günlerimi sayamadım..Ölümde var sonunda)