69.GİTMEME İZİN VERME

574 13 0
                                    

Günlerim düşünce ve bu anlarımı iyi değerlendirmeye çalışarak geçti.Ma Roo ile bol bol gezdik,okula elele girdik.Herkesin bakışlarını görmeliydiniz,o kadar mutluydum ki...Her ders aralarında beraberdik,arada Ma Roo da benimle aynı derse giriyordu.Okuldan sonra ise Ma Roo bana KORE'de görülmesi gereken yerleri gezdiriyordu.Öyle muhteşem yerlere götürdü ki,sonra bana geleneksel kıyafetlerinden aldık.Bol bol fotoğraf çektirdik,sonra mağazaların olduğu caddede gezerken gelinlikçi gördük.Beraber oraya girdik,birsürü gelinlik denedim,gelinliğin içinde acaba gerçekten bu gelinliklerden birini giyip,sonsuza kadar Ma Roo'nun eşi olabilecel miyim diye düşünmeden edemedim.Gelinlikçiden çıkıp,ikimize çift kıyafetleri aldık,ama almayı kabul ettirene kadar canım çıktı.Onları giyip gezdik,hergün bir yerleri gezdik.Son olarak akvaryuma balık türlerini görmeye gittik.Orayı da çok merak ediyordum,çeşit çeşit balıklar vardı.Orada eylenirken birden telefonum çaldı,bu rehberimde kayıtlı olmayan numaraydı.Sonra telefonu açtım,bu Bay Dae'ydi:ben Dae Jung deyince kalbim yerinden fırlayacaktı.Aradan bir hafta geçmişti,ben anlaşma yapamadıklarını düşünmüştüm.Sonra bana:Ma Roo yanındaysa belli etme ve ondan uzaklaş dedi.Bende Ma Roo'ya:annem arıyor deyip biraz uzaklaştım ve onun söyleyeceklerini bekledim.Bay Dae:sana söylediğim gibi o adamla görüştüm,onunla uzlaşmaya varmak çok zor oldu.Gerçi pek uzlaşmaya varamadım,o benimle anlaşma yapmıyor dedi.Bende:nasıl anlaşma yapmıyor,uzlaşmaya varmak zor oldu dedin dedim.O da:evet benimle anlaşma yapmıyacağını söyledi ama...ama anlaşmayı birtek seninle yapacağını söyledi dedi.O an dondum kaldım,neden benimle anlaşma yapmak istiyor.Yine neyi planlıyor,aklın da ne var....

Bende titrek sesle Bay Dae'ye:benimle mi?benimle nasıl bir anlaşma yapabilir ki dedim.O da:bilmiyorum,bunu öğrenmek için seninde görüşmeye gitmen gerek dedi.Korkuyordum,öyle korkuyordum ki,ne yapacağımı bilmiyordum.Bende Bay Dae'ye:sizce gitmeli miyim?ya başka bir planı varsa,ya bu kararımla Ma Roo'yu tehlikeye atarsam dedim.O da:bu senin düşüncen ama bana göre git,en azından ne önereceğini öğren,belki hapishane kendine iyi gelmiştir dedi.Bende:bilmiyorum,hiç birşey bilmiyorum dedim.O da:biraz düşün kararını ver,sonra bana haber ver,ama biraz acele et dedi ve telefonu kapadı.Asıl şimdi ne yapacaktım,nasıl bir karar verecektim,neden benimle anlaşma yapmak istiyor ki...Birden başım döndü,akvaryuma yaslandım.Ma Roo benim o halimi görünce yanıma geldi ve ne olduğunu sordu,peki Ma Roo'ya ne diyecektim.Göz pınarlarım dolmuştu yine,ağlamamak için elimden geleni yaptım.Ma Roo beni dışarı çıkarıp,su falan verdi,endişesi yüzünden okunuyordu.Kendimi toparlayıp ona birşey söylemem gerekti.Ona:akrabalarımdan birinin rahatsız olduğunu öğrendim dedim.Ona yalan söylemek zorundaydım,başka çarem yoktu.Sonra arabaya binip eve geldik,ben yorgunum deyip odama girip yatağa yattım.Ma Roo da yanıma gelip:merak etme iyi olur,artık tıpta iyleşmeyecek çok fazla hastalık yok dedi.Bende ağıtlar boğazıma düğümlendiği için,tamam anlamın da kafamı salladım.Sonra bana:bu kadar merak ediyorsan,Türkiye'ye gidebiliriz dedi.Bende zorla:iyiyim,beni merak etme biraz uyuyacağım dedim.O da uyumam için beni yanlız bıraktı,bende ne karar verecepimi bilmediğim için;akıl almak için Taylor'ı aradım.Olanları anlattım,bu olanları duyunca çok şaşırdı ve o da benim gibi kararsız kaldı.Ma Roo ve Ji Sung'a söylememesi için onu öğretledim.Oda bana yardım edememişti,ama bunu yapmam lazımdı...

Ma Roo için herşeyi yapmam lazımdı,en azından bana nasıl bir anlaşma sunacağını öğrenmem gerekti.Onun için daha fazla düşünmeye gerek yok diye:hemen Bay Dae'yi arayıp kabul ettiğimi söyledim.O da:iki gün sonra görüşmeyi ayarlayacağım,o gün Ma Roo'yu nasıl atlatıp,buluşmaya gideceksin dedi.Ahh birde bu vardı,beni asla yanlız bırakmazdı,ne yapacağım diye düşünürken:aklıma Taylor geldi, yurda gidicem deyipte gidebilirdim.Bay Dae ile anlaşıp telefonu kapadım,verdiğim karardan çok korkuyordum.Ama şuan güçlü olma zamanıydı,korkularıma yenilmemem gerekti.Tekrar Taylor'ı aradım ve kararımı verdiğimi söyledim.Onun da korkusu sesinden belliydi,bana:keşke biraz daha düşünseydin,kendini tehlikeye atabilirsin dedi.Bende:Bay Dae de orada olacak ve yanımızda birkaç adamını götürecekmiş,merak etme dedim.Sonra o adamla bulaşacağım günü beklemeye başladım,aynı zamanda Ma Roo'ya sezdirmemeye çalıştım.Diğer günler normal bir şekilde okula gittik,evde beraber vakit geçirdik.Ama benim aklımın köşesinde o görüşme vardı,bana ne teklif edeceğini çok merak ediyordum.Sayılı günler çabuk geçer diye bir söz vardı çok doğrudu:Asıl gün geldi,hayatımızın yönünü değiştirecek gün geldi.Taylor eve gelip,Ma Roo'ya:Aslı'yı birkaç saatliğine alacağım,yurda kızların yanına gideceğiz dedi.Ma Roo da Taylor'ın ağır baskılarına dayanamayıp kabul etti.Bizi yurda götürüp bıraktı,Ma Roo gider gitmez ben kızları öğretledikten sonra ve Bay Dae gelip beni yurdun kapısında aldı.Kızlara nereye gittiğimi söylemedim.Söyleseydim,izin vermeyebilirlerdi.Korku dolu bir yol geçirip sonun da cezaevine gelmiştik.Ben korkudan ölmek üzereydim,diğer adamlar dışarı da kaldı biz Bay Dae ile görüşme salonuna doğru ilerledik...(Konuşsam dilim yanar, sussam kalbim,Önce duruyorum...Sonra susuyorum...İçimden çıkan lafların etrafı ,yangın yerine çevireceğini düşününce kilit vuruyorum dilime..sonra Yan! diyorum içime! .Sadece sen yan! Ve Dayan! diyorum gönlüme..)

GİTMEME İZİN VERMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin