71.GİTMEME İZİN VERME

639 17 0
                                    

Bilmiyorum,ne düşüneceğimi bilmiyorum.Gözlerimi kapayıp kalbimin sesini dinlemeye çaldım,sonra kalbim bana:bunu yapmalısın dedi.İlk defa kalbimin sesini net bir şekilde işittim.Ve Hwa'ya:hani dediniz ya bende vicdan yok.işte onda yanılıyorsunuz,her insanda vicdan vardır.Ama bazılarının vicdanları körelmiştir,ama yinede derinlerde bir yerede vicdan kalmıştır.Ma Roo sizden ne aldı bilmiyorum ama,o böyle olmasını istemezdi.Ma Roo tüm hayatı boyunca,bu cehennemi istemedi.Onun hiç suçu yokken o bu hayatı yaşadı,o istememesine rağmen herşey yaptırıldı.Peki ya hiç düşündünüz mü Ma Roo bu cehennemi neden yaşadı,bu cehennemi yaşatanlar neden yaşattı.Onun hayatını neden mahvetti,size soruyorum neden?onun tek suçu mutlu olmak istemesiydi,sadece mutlu olmak istemesi.Bu suç mu?siz hiç mutlu olmak,normal bir yaşam yaşamak istemediniz mi?ben sonuna kadar gideceğim,Ma Roo'nun mutlu olması için sonuna kadar gideceğim.Sonun da ölüm olsa bile,bunu yapacağım dedim.O sözleri konuşurken göz yaşlarımı tutamadım.Bon Hwa:yani kabul ediyorsun,olabildiğince çabuk gideceksiniz dedi ve ayağı kalkıp giderken,ayağa fırlayıp arkasından:bana biraz zaman verin lütfen.Onunla daha yapmak istediğim şeyler var,en azından bunları yapmama izin verin dedim.O da:yarın hazır ol,seni almaya gelecekler dedi ve yürümeye devam etti.Bende arkasından ağlayarak:lütfen,lütfen bana biraz zaman verin,ondan böyle ayrılamam,lütfen yapmayın dedim.İçimden bir ses oraya gittikden sonra bir daha dönmeyeceksin diyor,bir daha Ma Roo'yu göremeyeceksin diyor.Onunla yapmak istediğim o kadar çok şey var ki,ona ne deyip ayrılacağım.Yere çöküp hıçkıra hıçkıra ağladım,kalbim öyle acıyordu ki.Ondan ayrılmak istemiyordum,Bay Dae yanıma geldi.O halimi görünce ne olduğunu anlamaya çalıştı.Sonra beni kaldırıp arabaya götürdü ve binip yola koyulduk.Bende ağlamaktan konuşamadım,kalbim parçalanıyordu sanki.Nefes alamıyordum,nefes alamadığımı görünce hemen durdu.Araba durur durmaz kendimi dışarı attım ve nefes almaya çalıştım.Biraz öyle durduk,iyi olunca ne olduğunu sorudu,bende anlata bildiğim kadar anlattım.Bana öyle kızdı,çünkü o da biliyordu.Gittiğimde bir daha dönmeyecektim,dönsem bile sadece ölü bedenim dönecekti.Kabul etmemem gerektiğini söyledi,orada savunmasız olacağımı söyledi.Ben bunları biliyordum,ama yapmam gerekti en azın denemem gerekti.

Araba binip yolumuza devam ettik,yol boyunca ağladım.Sonun da yurdun kapısına geldik,ben biraz arabada oturup sakinleşmeye çalıştım.Sakinleşince arabadan inip yurda ilerledim,sakinleşmem gerekti kızlar anlarsa beni asla göndermezlerdi.Beni kapıda bekliyorlardı,Taylor beni görünce hemen koşup yanıma geldi ve ne olduğunu sordu.Tam konuşucaktım kızlar yanımıza geldi,hemen sustum.Tabi gözlerimin kırmızılığını falan görünce ağladığımı anladılar,bende onları geçiştirmeye çalıştım.Hemen Ma Roo'yu arayıp beni almasını istedim,çünkü onunla vakit geçirmeye çok az zamanım vardı.Ma Roo gelmeden Taylor beni kimsenin olmadığı bir yere götürüp korkulu gözlerle ne olduğunu sordu.Bende ona anlattım,çünkü gittiğimi bir tek o bilecek Ma Roo'yu o durduracaktı.O da duyunca göz yaşlarını tutamadı ve bana çok kızdı,gitmemi istemiyordu.Bana:lütfen bir daha düşün,gidersen geri dönemezsin o insanları tanımıyorsun,lütfen yapma dedi.Bende göz yaşlarım karışık gülümseyerek:merak etme olabildiğince dönmeye çalışacağım,ama ne olur Ma Roo'ya iyi bak delice birşey yapmasın.Sakın nereye gittiğimi söyleme,ben uçaktan içince onu arayıp Türkiye'ye döndüğümü söyleyeceğim.Onun Türkiye'ye gitmemesi için ikna etmeye çalışacağım,sende bana yardım edeceksin.Eğer Türkiye'ye gider ve beni orada bulamazsa neler olacağını biliyorsun,tamam mı dedim.O da ağlayarak kafasını salladı ve birbirimize sarılıp ağladık,sonra Rian'ın sesi geliyordu beni arıyordu.İkimizde gözyaşlarımızı silip,yanına gittik.Bize:Ma Roo geldi,yurdun kapısın da bekliyor dedi.Bu bugün duyduğum en güzel şeydi bu,koşup yanına gittim ve sımsıkı sarıldım.Sarılınca göz yaşlarımı tutamadım,bu halimi görünce öyle endişelendi ki.Taylor hemen:merak etme bir şey yok dedi.Ma Roo:nasıl birşey yok niye ağlıyor peki dedi.Bende kendimi toparlamaya çalışırken Taylor birden:annesi,annesi hastaymış onun için ağlıyor dedi.Bu çok güzel bir yalandı,bunu kullanabilirdik,onu anca böyle kandırabilirdim.Benim göz yaşlarımı elinle silip:bunu için mi ağlıyorsun,merak etme beraber gideriz Türkiy'ye,hem bak göreceksin önemli birşey yoktur dedi.Bende tamam anlamın da kafamı salladım ve arabaya binip yola koyulduk.Yol boyunca göz yaşlarımı tutamadım,nasıl ayrılacaktım ondan.Sonun da evimize geldik,içeri girer girmez vaktimizi nasıl değerlendirsek diye düşündüm.Sonra birden telefonum çaldı,ama telefonu açmaya korktum;çünkü bu Bay Dae'ydi,iyi birşeyi haber vermeye aramaz.Ma Roo anlar diye telofonu alıp odama gittim,orada açtım.Ama verdiği haberi duyunca dünyalar benim oldu,o gideceğim kişinin sağlık durumu iyi olmadığı için bir hafta sonra gideceksiniz dedi.Biletler alınmış bile haftaya cumartesi sabah altıda kalkacakmış uçak,Ma Roo için saati kendisi ayarlamış.

Bir haftayı iyi degerlendirmem gerekti,yapmak istedikşerim herşeyi bir haftaya sığdırmam gerekti.Odadan çıkınca mutluluğumu görünce:kim aradıda bu kadar mutlusun dedi.Bende:annem ile konuştum,şimdi iyiymiş dedim.O da bu habere sevindi,bu yalanları söylemem lazım başka çarem yok...Benim en çok görmek istediğim yerlerden biri Jeju adası oraya gitmek istiyorum.Bende Ma Roo'ya Jeju adasına gitmek istediğimi söyledim,o da bu havada ne yapacaksın orada yaz ayında gideriz dedi.Ama benim zamanım yoktu,çok zorladım birkaç gün kalırız dedim.O da:orası yaz ayında çok güzel kışın güzelliği görülmez,yazın gidelim dedi.Bende:ben oranın kışını görmek istiyorum,hem yazın da gideriz dedim.Ben çok istediğim için kabul etti,hemen gitmeye karar verdik.Herşeyi hazırlayıp yola koyulduk... yolda çok eylendik,ne kadar tuhaf bir duygu,mutluydum çünkü bir hafta daha onunla olacaktım.Oraya ulaştığımız da gece olmuştu,kış nedeniyle çabuk boş otel bulduk.Buraya gelirken Incheon'dan falan geçtik,yüzeysel olarakta olsa oraları da gördüm.Yorgun olduğumuz için hemen uyuduk,sabahta erkenden Ma Roo'yu kaldırdım.Burada görmek istediğim o kadar yervar ki,çok güzel bir yer,hemen kahvaltıyı yaptık ve yola koyulduk.Burası herkes tarafından balayı adası olarak anılıyor,benmde balayımı geçirmek istediğim yerdi...Ama göremeye bilirdim,onun için şimdi gelmek istedim.İlk en ünlü sahiline gittik,muhteşemdi.Sonra bugünümüzü müzelere ayırmaya karar verip:Folklor ve Doğa Tarihi müzesini,Yeşil Çay,Jeju Education Müzesi ve son olarakta en çok merak ettiğim Oyuncak Ayı Müzesini gezdik.O kadar muteşem yerlerdi ki bayıldım.Bu günümüz sırf müzeler ile geçti,müzeler bitince otele gelip yemek falan yiyip biraz oteldeki manzarayı seyrettik.Sırf buraya gün doğumunu izlemek için gelenler varmış,ama kış ayı olduğu için izleme şansımız yoktu.Sabah yine erkenden kalkıp Volkanik aktivite sonucu oluşan Manjangul mağaralarına falan gittik.Diğer günde:Cheonjiyeon Şelalesine gittik,öyle muhteşem bir yerdi ki adeta beni büyüledi.Son olarak:Hallaşan Dağı,Volkanik Kraterler Gölü ve İlçhulgong Tepesine çıktık .Tepeye çıktığımız da hava kararıyordu,muhteşem bir Jeju manzarası vardı.Burada üç günümüz geçmişti dördüncü gün ise SEUL'e geri döndük.Jeju adasından hiç ayrılmak istemedim...Evimize gelince akşam yemeğe dışarıya çıktık,öyle güzel geçiyordu günlerim ki.Ondan ayrılacağım aklıma gelince gözlerim doluyordu.Diğer gün ise beraber araba sürmeye gittik:bu havada kaza geçiririz dese bile dinlemedim.Bende panik atak olduğu için sürekli hızlıca frene basıyordum,Ma Roo'nun kafası iki defa cama deydi.Sonra oradan buz pistine kaymaya gittik,araba sürerken ben Ma Roo'ya gülmekten öldüm,buz pistinde ise Ma Roo.Çünkü sürekli düşüyordum,bana ne kadar öğrettiyse bir türlü öğrenemedim.Sonra bisiklet binmeye gittik,işte bu ikimizinde bildiği birşeydi.Beraber yarış yaptık,kazanan ise o oldu,günlerimiz eylence ile geçti.(Hiç bir şeye değişmem, aşkla bakan gözlerini,En son anımda bile söylemeliyim sevdiğimi.Hiç bir şeye değişmem benle geçen günlerini,En son anımda bile tutmalıyım ellerini...)

GİTMEME İZİN VERMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin