56.GİTMEME İZİN VERME

499 18 0
                                    

Hemen kendime gelip bir şeyler bulmam lazımdı,çünkü ben yurta değildim.Onu ikna edip yollamam gerekti,ama yurtda olmadığımı söylese miydim ki.Hemen musait konuşa bileceğim biryer bulmam gerekti.Onun için hemen çevreme bakındım,sonra en musait yer balkon gibi duruyordu.Hemen Ma Roo'ya:oraya çıkabilir miyim diye sordum.O yine hiç konuşmadan çık anlamında kafasını salladı,hemen balkona çıktım.Sonra başladı Che Soo'yu ikna çabalarım.Che Soo'ya:saatden haberin yok galiba,çok geç oldu nasıl çıkayım şimdi dedim.O da:çok uzun sürmeyecek,hem bu saate kadar uyumadıysan çıkabilirsin dedi.Bende:çıkmamla uyumamamın ne alakası var,gerçekten çıkamam sen git eniyisi biz yarın görüşelim dedim.Che Soo da:Aslı,o kadar geldim çıkmayacak mısın?anlamıyorum sürekli benden kaçmaya çalışıyorsun.Eyer benimle ilgili sorunun varsa bunu benimle paylaşmalısın.Aklını karıştıran,şeyler,sorular falan varsa bunu kendin çözemezsin.Benimle paylaşırsan çözülebilir bunlar dedi.Bende:hayır ne alakası var,ben senden kaçmıyorum,sadece seni kırmaktan korkuyorum,seninle ilgili aklımı karıştıran tek birşey dahi yok.Senden o kadar eminim ki,çok iyi birisin,çok kibarsın ve her insanı mutlu edebilecek kişisin.Bir insan daha ne isteyebilir ki dedim.Bunun üzerine o da:eğer buları düşünüyorsan çok teşekkür ederim,ama neden beni kırasın ki,kırmanı gerektirecek ne ola bilir ki dedi.

Bende:Che Soo,ben...Bak bu böyle konuşulmaz biz bu konuyu yarın yüz yüze görüşelim tamam mı??dedim.Bunu duyan Che Soo sinirli bir şekilde:tamam işte in aşağı yüz yüze konuşalım,yarına ne gerek var.Daha ne kadar erteleyeksin,bu tavırlarını gerçekten anlamıyorum dedi.Bende dayanamayıp:neden böyle yapıyorsun,şimdi çıkamam diyorum sana,söz yarın,yarın söyleyeceğim.Ne olur hadi git evine,beni daha fazla zor durumda bırakma dedim.O da:iniyor musun yoksa ben mi geleyim dedi.Bende:Cha Che Soo,lütfen,gelemem,böyle yapma ne olur dedim.O da:neden gelemez mişsin,ben ne yapıyorum söyler misin?asıl sen böyle yapma,ben sana aşkımı itiraf edeli ne kadar zaman oldu.Ama sen sürekli cevap vermemek için bahaneler uydurdun.Bugün de hasta olan bir arkadaşın olmadığı halde,hatta burada bir tane bile türk arkadaşın olmadığı halde,bana yalan söyleyip gittin.Bende aptal gibi buna inandım dedi.Bende,sinirli birşekilde:tamam ne diyorsan tamam,şimdi gelemem çünkü ben yurtda değilim.Evet senden kaçıyorum,çünkü kendimle yüzleşmekten korkuyorum.Seni kırmayı hiç ama hiç istemiyorum.Ama bu er yada geç birgün olacak,madem sende zorluyorsun şimdi söyleyeyim.Kaçıyorum çünkü;ben seni arkadaştan başka birşey göremiyorum.Senin karşına çıkıp bunları söyemekten korkuyorum,çünkü seni kaybetmek istemiyorum.Seni çok ama çok seviyorum,o kadar iyi yüreğin var ki.Ama ben bunu hak etmiyorum dedim.O da buna karşılık:işte bu kadar,o kadar da zor değilmiş deyil mi.İşte içini kemiren,senin üzülmene sebep olan şeyi söyledin gitti.Bu kadar uzatmana gerek yoktu,işte bu kadar basitti söylemek dedi.Onun bu sözüne karşılık ne diyeceğimi bilemedim,daha fazla göz yaşlarımı tutamayıp,hıçkıra hıçkıra ağladım.

O na:Che Soo özür dilerim ve bir o kadarda teşekkür ederim dedim.Che Soo da:ağlama,ben iyiyim,üzülmene gerek yok.Bende seninle arkadaş olarak iyi olduğumu anladım.Ama bir türlü söyleyemedim,senden bekledim dedi ve iyi geceler dileyip telefonu kapadı.Kendimi öyle kötü hissediyorum ki,şucıkta kendimi aşağı atmak istiyorum.Ben,herkesin canını yakıyorum,dayanamıyorum,dayanamıyorum,Allah'ım ne olur bitsin artık çok yoruldum diyerek ağlıyordum.Ben kendime kızarak ağlarken kapı sesi geldi ve hemen arkamı dönüp kapıya baktım.Bu Ma Roo'ydu,ona bakınca göz yaşlarım daha çok akmaya başladı.Elinde bir battaniye vardı,yanıma gelerek battaniyeyi omuzlarımdan beri kapadı ve:bu günlük bu kadar soğuk hava yeter,hem buraya ısınmaya gelmiştin ama balkon da soğukta duruyorsun dedi.Bende:doğru söylüyorsun,artık fazla oldum(göz yaşlarımı silerek),gitsem iyi olur galiba dedim.Battaniyeyi omzumdan çekip elime aldım ve içeri girdim.O da arkamdan içe girip:bu gün burada kal,bu saatte taksi bulman biraz zor,yarın bende yurda gideceğim sende benimle gelirsin dedi.Ben ise hem gitmek,hemde kalmak istiyordum.Ma Roo'ya:gerek yok seni de daha fazla rahatsız etmeyeyim artık dedim.O da:zaten ettin edeceğin kadar,zorlamamı bekleme,ama taksi bulamazsın,zaten sabah olmasına da çok az kaldı dedi.Bende,kalmak isteme yönüm daha ağır bastığı için kabul ettim...Ama ondan beni rahatlatacak tek bir söz bekledim...

(Bazen insan; ''Ben iyiyim'' dediğinde gözlerinin içine bakıp ''iyi değilsin biliyorum'' diyecek birine çok ihtiyaç duyar...)

GİTMEME İZİN VERMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin