GİTMEME İZİN VERME

49.GİTMEME İZİN VERME

Ma Roo annesinin gerçek yüzünü çoktan fark etmiş ve ondan nefret eder hale gelmiş.Taylor'ı da alıp başka bir evde yaşamaya başlamışlardı,dövüşten kurtulmayı çok istemişti,onun için hem dövüşü,hemde okulu bir arada götürmeye karar vermiş.Bunun için kaydını yaptırmış,yarı dersini torpil ile yarısıda çalışarak geçti.Bakma sen şimdi üniversite okuyor ama çok zor şartlarda kazandı.Okul onun tek yoluydu,her fırsatta ders çalıştığını duymuştum,hep onun gibi olmak istemiştim.Galiba annemin dediği şey buydu,ona benzemek istememdi.Ama ben her fırsatta onlara yakın olmaya çalıştım,annemi dinlemedim.Ma Roo'nun acısına Guru'nun ailesinin vefatı da eklendi,çünkü Ma Roo ve Taylor'ın da ailesi olmuşlardı.Sonra asıl olanlar bundan iki sene önce oldu,Ma Roo'yu bu hale getiren olay,sadece iki sene.Sana,bana ,hatta herkese çok uzun bir zaman dilimiymiş gibi gelen iki sene Ma Roo için çok kısa bir süre,hatta halen o senelerin acısını yaşıyor.İki sene önce Guru,Taylor ve Ma Roo herşeyi gerisinde bırakıp gideceklerdi buradan,ama onu tutan birşey vardı,dövüş bir anlaşma imzalamıştı galiba annesi.Dövüş dersi almak için paraya ihtiyacı olan annesi,para vermemek için bu anlaşmayı yapmış.Ma Roo ömrü hayatı boyunca onların bi nevi köpeği olacaktı.Annesi kendi oğluna bunları yaptığı halde,Ma Roo annesine para göndermeyi kesmemiş,annemin dediğine göre hep yollamış.Sonra kesin kararlarını vermişler,gidip antronör ile konuşmuş,artık dövüşmeyeceğim diye.Antranör ne dediysede kabul etmemiş,bunu üzerine antranörü:o zaman son bir dövüş yapacaksın;ölümcül kafes dövüşü,bunu kazanırsan öyle bir para kazanacaksın ki bana olan tüm borçların silinecek.Yeni bir hayat kurman için sana gerekli parayı vereceğim demiş.

Ma Roo bunu kabul etmekten başka şansı olmamış,ama ölümcül dövüş olduğunu ne Guru'ya nede Taylor'a söylemiş.Sadece son bir maç demiş onlara,dövüş günü geldiğinde Ma Roo ringde dövüşürken,onun düşmanları ise bunu fırsat bilip,Guru'ya saldırmış.Tüm Ma Roo'ya olan hırlarını ondan çıkarmışlar,öldüresiye dövmüşler.Ma Roo ise hiç birşeyden habersiz dövüşmüş.Sadece yeni bir hayat için ayakta kalmış,Guru ve Taylor için;Ma Roo ölmedi ama çok ağır yaralar aldı.Beraber giyinirken vücudunda o günlerin izlerini göre bilirsin.Sayısız yara izi,bakınca kanın donar.Maç bittiğinde Ma Roo hastahaneye kaldırıldı,tabi aynı anda Guru da kaldırıldı.Ma Roo ancak iki gün sonra kendine geldi,geldiğinde ise Guru'ya olanları duydu.Guru'ya bunu yapan kişiler,bulundu ve galiba dört,beş sene kadar hapis cezası aldılar.Ama asıl onların başı olan adam da biraz kaçtı ve sonunda yakalandı.Ama parası olduğu için daha fazla ceza alacakken,az bir ceza aldı,yanımıyorsam iki sene kadar.Ma Roo yaraları iyleşmeden günlerce Taylor ile Guru'nun başın da bekledi,ama Guru sadece bir hafta makinelere bağlı olarak yaşayabildi.O ölünce Ma Roo'nun herşeyi son buldu,Taylor'ı kendisinden uzaklaştırmak için uzaklara gönderdi.Kendisi beter biçimde,ölümü bekledi ve istedi.Ama ölmeden önce yapması gereken şey vardı.Adalet o adama gereken cezayı vermedi,ama o hapisten çıkıp gerektiği cezayı vermek için bekledi.Hergün sabahlara kadar külüplerde geçirdi,ölene kadar içti;Taylor ise Ma Roo'dan farksızdı.Hergün başka erkeklerle,Ma Roo'nun ona verdiği tüm paraları bitirdi.En son faişeliğe doğru giderken:Ji Sung'u tanıdı.Onu kurtaran Ji Sung oldu,Taylor'ı çok sevdi ve halen seviyorda.Onu Korumak için dövüş bile öğrendi,sonra geri beraber Başkent SEUL'e döndüler.Ma Roo'yu o hayatından koparmak için herşeyi yaptı,ama Ma Roo,Guru'nun kendisi yüzünden öldüğü için,tüm günlerini böyle geçiriyor ve kendini cezalandırıyordu.Aaa birde söylemeyi unuttuğum,kaykay vardı.Kaykayın tüm dertlerini giderdiğini düşünen Guru,Ma Roo'ya da kaykay ile kaymasını öğretmişti.Bu kaykay olayı ilk tanıştığı dönemlerde olmuştu,MA Roo da halen canı yandığın da ve Guru'yu hatırlamak istediğinde Guru'nun kaykayı ile kayar.Taylor bir şekilde Ma Roo'yu onu hayatından çekip aldı,yani :gece külüplerini,içkiyi ve buna benzer şeyleri bırakmasını sağladı.Bunu da:eğer sana birşey olursa,bende kendimi öldürürüm diye tehdit ederekten sağladı.

Ma Roo onun yüzünden zarar görecekler diye,kimseyle konuşup yakınlaşmadı,halen olduğu gibi...O sadece oturup o adamın hapisten çıkacağı günleri saydı,halen sayıyor da.Ben ona yaklaşmayı biraz da olsa başarmıştım,onu gördüğüm de o istesede istemese de selamlaşıyordum.Üniversitetenin ilk günlerin, bu sene yeni açıldığı dönemlerde,birgün kahvaltı ederken ;yemek haneye girdi ve hiç konuşadığı kişilerin masasına oturdu.Sürekli benim önümdeki masaya bakıyordu.O an şaşkınlık içindeydim,ilk defa bir topluluğun içine girmişti.Tabi ben onu seyrediyordum ve bir anda kalktı ve yürümeye başladı.Tam önümdeki masaya oturacak sandım ki birden geri rotasını değiştirip;benim yanıma geldi ve ilk defa benimle selamlaştı.Ama hiç bir anlam veremedim,çok şaşırmıştım.Sonra o an anladım ki,benimle selamlaşmayı bahane edip,birine bakıyordu,önümdeki masada oturan birine.Önümdeki kişinin,kafasını saklarken birden dönüp baktığını,şaşkınlığını ve bir okadar da rahatlamış görüntüsünü gördüm.O kişi kim diye merak ediyorsun demi Aslı,ama o kişinin kim olduğunu çok iyi biliyorsun.O kişi bir kızdı,çekingen bir kız ve korkak bir kızdı:o kişi---SENDİN ASLI---O an benimde dikkatimi çekmedin değil,senin sayende Ma Roo insanların arasına girmişti.O günden sonra bana yaklaşmıştı.Toplumla iç içe olmuştu.İşte Taylor'ın bahsettiği şeydetam olarak buydu:sen onun yüzünü güldürmüştün ve Taylor o pislik yuvasına tekrar dönmemesini sağlayan kişinin SEN olacağına inandı.Eğer Ma Roo sana aşık olursa,asla ölümü ve intikamı düşünmezdi.Sadece SANA AŞIK OLURSA...

(Kolay anlatılıyor ACILAR,kolay yazılıyor,kolay yaşanmıyor oysa)(Şimdi sönü ışık,sustu dudağımda SEN çalan ıslık,SEN--Dünya ahiret ACIMSIN artık)