54.GİTMEME İZİN VEREME

498 21 2
                                    

Resmen beni dışarı da bırakıp gitti.Gerçekten onun beni dışarı da bırakacağını hiç beklemiyordum.Kalbi katranlaşmış,demir bağlamış resmen.Offf Allah'ım ya şimdi ne yapacağım,taksi param da yok.Dong Joo şu zamana kadar beni aramadıysa,ya uyuyordur,yada telefonu yanında değildir.Burada kalmıştım,yine her zaman ki gibi göz yaşlarıma engel olamıyordum.Biraz yürüdükten sonra kenarı da bank vardı oraya oturdum,ne yapacağımı düşündüm.Tam şuan şuracıkta ölmek istiyordum,gerçekten ama gerçekten yoruldum artık.En iyisi taksi bulmak,yurda gidince Rian'ı ararım taksi parası getirmesi için diye düşündüm.Ama burası terk edilmiş bir yer gibiydi,sanki bom boş bir araziye,birtane bina dikmişlerdi,taksiyi pek kolay bulamayacakmışım gibi geldi.Yerimden kalktım ve bir iki adım atar atmaz biri arkamdan kolumu tuttu ve çekti.Birden ne olduğunu anlamadım,korkudan öldüm.Birden kendine doğru çekti ve benim yüzümü kendine çevirdi,bu tanımadığım biriydi.Sende kimsin bırak kolumu dedim,adam zorla beni çekiştirip,KORECE gitme,kötü diyordu.Bende korkulu bir şekilde:yaa bırak beni,ne kötü dedim.Adam sürekli aynı şeyi söyleyip durdu.Sonra fark ettim ki adam zihinsel özürlüydü,o kadar çok korkuyordum ki ve kolumu o kadar sıkı tutuyordu ki çok acıtmıştı.Sesimi yükselterek:kolumu bırak lütfen dedim.Adam birden durdu ve kolumu bıraktı,biraz ileride durdu ve bana baktı.Şuan gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum.Kaçsam nereye kaçacaktım,hemde ayağım da topuklu ayakkabı vardı beni hemen yakalardı.Korkak bir şekilde:bak ben sana birşey yapmadım,bırak beni gideyim,bak beni çok korkutuyorsun dedim ve bir hamleyle oradan sıvışmak istedim.Ama adam önümü kesti ve hayır şeklinde durmadan kafasını sağa sola çevirmeye başladı ve kötü,kötü dedi.

Ya bıraksana beni,bak çığlık atarım herkesi buraya toplarım dedim.Adam halen kafasını sağa sola hızlıca çevirmeye devam ediyordu,korkumu tahmin bile edemezsiniz.Adam sonra yine birden durdu ve üzerime doğru yürümeye başladı.Bende korkudan gelme diyerek geri geri gitmeye başladım.Sonra geriye doğru bir kaç adım atar atmaz,arkamda birine çarptım ve hiiihhh diyerekten çarptığım kişiye bakmak için arkamı döndüm.Döndüğümde ise o içimdeki huzuru hissettim.Çünkü bu oydu,Ma Roo geri gelmişti.Hemen o adamdan korkudan biraz arkadına geçerek kolundan tuttum,korkudan ellim ayağım titriyordu.Bunu gören Ma Roo bana:korkmana gerek yok o sana birşey yapmaz,dahası seni korur dedi.Bende:ama neden önümü kesip,kolumu tuttu dedim.Ma Roo da:yanlız kadınları görünce böyle yapar,onları yanlız burada bırakmaz dedi.Ve yine,yine kendime çok çok kızdım,adam beni korumaya çalışıyormuş,ben ise adama bağırıp durdum.Adam Ma Roo'ya:bırakma,bırakma gitmesin dedi.Ma Roo da tebessümle:merak etme bırakmam,o şuan benim yanım da güvende,hadi sen git dedi.Adam üst üste aynı şeyi tekrar edip durdu.Ma Roo yine:tamam,söz bırakmayacağım hadi git sen dedi ve adam aynı şeyi tekrar ederekten gitti.

Ma Roo bana dönerek:daha ne kadar belaları üzenine çekmeyi düşünüyorsun dedi.Bende:ben birşey yapmadım gidiyordum,birden arkadan kolumu tutup beni çekti ve bırakmadı dedim.O da bir kaşını havaya kaldırarak:anlaşılan sen benim başıma bela olarak gelmişsin KORE'ye dedi.Bende:ne güzel işte,benden daha iyi bir baş belası bulabilir misin dedim.Sonra bana tebessüm ederek:orasını bilemeyeceğim dedi ve bu defalık o adamın hatrına seni evime alacağım ama bir daha asla olamaz bunu bil dedi.Bende birden sevincimden hava zıplayıp,gülümseyerekte:gerçekten mi dedim.Sonra bu hareketimi gören Ma Roo:ne o evime girmeyi çok istiyorsun herhalde dedi.Bende birden gülümsemeyi kestim ve ciddi bir tavır alarak:yok daha neler,merak etme bir daha buraya gelecek değilim.Ben sadece çok fazla üşüdüğüm için bu kadar sevindim dedim.O da ukala bir tavırla:tabi tabii dedi.Bende onun bu tavrına sinirlendim ve:tamam ya gelmiyorum al senin olsun evin dedim ve arkamı dönüm birkaç adım attım.Tabi ben,onun bu hallerini hiç görmediğim için biraz şımardım ve beni yatıştırır diye düşünüyordum.Sonra arkamdan:sen bilirsin,bende hiç meraklı değildim zaten dedi ve arkasını döndü binaya doğru yürümeye başladı.Tabi ben bunu görünce,arkasından koşarak yanına gittim ve:yani öyle demek istemedim,biraz ısındıktan sonra da gitsem olur dedim ve beraber binaya doğru yol aldık.Yol alırken,herşeyde bir hayır varmış diye düşündüm.Eğer o adam beni durdurmasaydı,ben gitmiş olacaktım.Ma Roo ise geldiğinde beni bulamayacaktı ve kendi kendime dedim ki:bu sana verilen bir imtihan ve kaderin,kaderinde ne yazılmışsa onu yaşayaksın.Ve galiba Ma Roo senin kaderine yazılmış dedim...

(Sıkıntı etme! Kaderinde kim varsa o ayağına GELECEK.Kaderinde ki oysa,muhakkak seni SEVECEK)

GİTMEME İZİN VERMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin