Serseri Liseliler

Bölüm 114: Rüzgarın Kaçırılması!

Batuhan:
Dolunayın kavga ettiği sınıfa hepimiz girerek bana meraklı gözlerle bakan kardeşlerime dönerek " Bu şerefsizler sınıflara kamera yerleştirmişler bizi gözetlemek için o yüzden dağılıp dört bir yanı arayıp bulacağız o kamerayı!" hepsi kafasını sallayarak aramaya başladık.Aras aramaya devam edecekken olduğu yerde durarak " sen bunu nerden biliyorsun kardeşim!" aradığım yeri bırakıp doğrularak " Bana bir mesaj geldi her hareketimi söyledi bende bunu sınıftan yazandır diye düşündüm sonra baktım herkes dersle ilgileniyor kimsenin elinde telefon yok! bir teneffüs sınıf boş olunca sınıfı Aradım ve  kamera  buldum!" Güney önünde ki sıraya vurarak " olum bunlar ne tür manyaklar lan!"

" ne tür. Manyak olduklarını bilmiyorum ama bu okuldan gidene kadar canımızı yakmak için ellerinden geleni yapmak istiyorlar!" son sözü de söyleyerek kamerayı aradım.Ben aynı yere koyacaklarını düşünmüştüm ama bu sefer farklı yere koydukları için zorlandık.

poyraz " dolunayın kurul toplantısı bitmesine az kaldı çabuk bulmamız gerek şu kamerayı!!!"

Her yere bakmamıza rağmen kamerayı bulamamıştık. O sırada kapıda biri belirerek   " istediğiniz görüntüler ben de var!" demesiyle ona şaşkın şekilde bakıyorduk.Eylül kızın elinden kamerayı alarak incelemeye başladı " olay kaydedilmiş mi?" diye sorduğumda biraz daha inceledikten sonra yüzünde bir gülümse oluşarak " kaydedilmiş!" içime bir rahatlama gelerek " oh be hadi götürelim!"

o sırada Güney elinde ki telefondan okul sitesine girerek " okulun kameraları bozuk ama okul sitesinin ki bozuk olamaz demi!" bize kantinde ki olayı gösterterek " Kübra hoca verdi gençler bunu!"

Eylül " Kübra hoca iyi ki var ya!"

Poyraz " burda daha fazla durursak dolunayı kurtaramayacağız gençler!"

" Eylül ve poyraz siz kurul toplantısına gidin dolunayı kurtarın!"

Eylül " Batuhan sen niye gelmiyorsun!"

" Benim yardım ettiğimi öğrenirlerse iyi olmaz! Siz hadi gidin!" İkisi bizi geçip gittiler.

"Senin okuldan atılmana hiç izin verir miyim? Efulim!"

dolunay;
Müdür gözlerimin içine bakarak gülümseyerek kararı söyleyecekken kapı dövülerek içeri poyraz ve Eylül girdi.Onlara anlamamış şekilde bakarak " ne yapıyorsunuz siz!" Eylül beni geçerek öne gelerek " Hocam bu olaylarda dolunayın hiç biri suçu yok!" Elinde ki kamerayı alarak bir video açıp  oynatarak " Burda göründüğü gibi Şule atıyor sandalyeyi sonra da kaçıp gidiyorlar!" arkasından poyraz gelerek okul sitesine girerek " kantinde ki olayda da dolunay  suçsuz!"videoyu açarak " bazı arkadaşlarımız bu olayı okul sitesine atmış ve bu kız arkadaşımız suçsuz birini  dövdüğü için dolunay dayanamadı!" onlara gülümseyerek kısık sesle " teşekkür ederim!"

İki müdürüm birbirine bakarak yüzleri değişmişti.Kübra  hoca öne atılarak " bu durumda dolunaya ceza almasına gerek yok!"
üvey annem oturduğu sandalyeyi geri iterek ayağa kalkıp yanıma gelerek kısık sesle " bu sefer arkadaşlarına dua et!" beni geçerek Kapıyı sertçe öterek gitti, Diğer müdürüm bana uzunca bakarak " tüm kanıtlar suçsuz olduğunu gösteriyor! Ceza yok ama siz ikiniz teknolojik ürün getirdiğiniz için uyarı cezası alacaksınız!"diyip oda odayı terk edip gitti.

diğer hocalarda gittiğinde ikisine gelip sarılarak " teşekkür ederim!" yavaş yavaş geri çekildiğim de Eylül Kübra hocaya bakarak " hocamızın da yardımı var dolunay!" Teyzemin yanına gelerek " Seni affetmeyeceğim ama yine de teşekkürler!"

Kimsenin görünmeyeceği bir koridorda sonucu bekleyen bizimkileri gördüğümüzde onların yanına gelip   yüzlerimize baktılar