Bölüm 124:Savaş başladı.

392 21 10
                                    

İrem:
Adayla birlikte nezarete attılar. bir açıklama  yapmadan da  üstümüze kapıyı kapattılar.sinirlenerek bir sağa bir sola gitmeye başladım. " Burdan çıkarsam ilk iş bunu dolunaya ödetmek olacak!" ada bana öylece boş şekilde bakarak " o kıza karşı hep kaybediyoruz bence pes etmeliyiz!" Ona yaklaşıp  eğilerek " Burdan çıkarsam herşeyi bitireceğim  ada.sende izleyip  göreceksin!" Dediğimde içeri avukatımız girdi.

" Bizi burdan hemen çıkart avukat!" Gözlüğünü  düzelterek "efendim bu pek mümkün  görünmüyor" onun yakasına yapışarak bağırdım "nasıl mümkün görünmüyor biz sana o zaman boşa maaş ödüyoruz çıkar lan bizi burdan!!!"  Onu ittiğimde " efendim  elimden geleni yapacağım o sırada içeri Annem ve Babam  girdi.

"İrem söylenenler doğru mu?" Anneme  uzunca bakarak " sence ben böyle yapacak birimiyim Anne. Hepsi o kıskanç dolunayın suçu" Annem babama bakarak " ne yapıyorsun bilmiyorum ama kızımı o parmaklıklar arasında görmek istemiyorum!" kısa sürmeden içeri polis girerek "bu kadar ziyaret yeter sizleri dışarı alalım!"  Arkamı dönerek elimle duvara  vurdum.

Yerde oturduğum  sırada Adanın  babası gelip  adayı gördü onlarda bu olay hakkında konuştuktan sonra onu da polis dışarı aldı. Kaç Saat geçti bilmiyorum içeri bir grup kişiler girerek bizim nezarete  aldılar.

Dıştan bakıldığında  da iyi ayak durmadıkları  belliydi.içlerinden  biri adaya yaklaşarak " küçük fare kalk büyüklerine yer ver" diyip itti.

Hızla ayağa kalkarak " kalkmıyorsun ada" dediğimde adaya emir veren hızla yanıma gelerek beni sertçe duvara iterek " burası bizim çöplük zengin bebesi!" ayağıma sertçe bastığında onun saçından tuttum. 

Diğer arkadaşları bize saldırdığında  içeri 5-6 tane polis girdi.onları alıp ayrı nezarete koydu.

Elimle demiri sıkarak "Burdan çıktığımda ortalığı  öyle bir karıştıracağım   ki o zaman dolunay hanım anlayacak kimle uğraştığını !"

Sonunda suçsuz olduğumuz anlaşılarak  dışarı çıkmıştık.Eve geldiğimde dolunayın odasına çıkarak  kapıyı onun uyanacak şekilde örttüm.

Gözlerini kısık şekilde açıp bana bakarak diğer tarafa dönüp uyudu. " gördüğüne şaşırmadın" homurdanarak " bir yolunu bulup   çıkacağını  biliyordum zaten..."  başının altında ki yastığı aldığımda yataktan doğrularak  gözlerimin içine sinirli şekilde bakarak " ne istiyorsun"

" Bu şehirden  def olup  gitmeni istiyorum" bana sahte bir gülüş atarak "bu isteğinin  imkansız olduğunu  adın gibi biliyorsun!!!"

"Burda mutlu olmadığın  halde niye gitmek istemiyorsun ki"

" Burdan ancak ne zaman giderim biliyor musun?" Gözlerime uzunca baktı " kendi benliğimin  yok olduğunu  gördüğüm an!..eee böyle bir şeyde imkansız olacağı için uzunca  burada kalacağım"  yumruğumu  sıkarak dolunaya yaklaşarak " Savaş başlasın o zaman!" Gözlerini  gözlerimden çekmeden " Başlasın" dedi. Elimden yastığı alarak yatağa uzandı " çık odadan" kapıyı sertçe çekerek odadan çıktım.

Telefonla bizimkileri arayarak " toplanmalarını söyledim" kapattığım  kapıya bakarak " sizi tek tek indiremedim bende toplu şekilde indiririm bakalım o zaman karşımda dimdik  durabilecek misin?" gülümseyerek kapının önünden ayrıldım.

Dolunay:
irem odadan çıktıktan  sonra uzandığım  yataktan oturur pozisyona  gelerek   duvara bakıyordum." Ne karıştıracak bu yine..!"

Yataktan kalkarak  üstümü giyerek  otobüse bindim.o sırada üstümden atlayarak yana saklanan bir oğlan geldi.pencereden aşağı baktığında bende onu inceliyordum.otobüs hareket ettiğinde içi rahatlayarak pustuğu  yerden kalkarak  oturdu.ağzında ki kanı silerek kendine kızıyordu.Ben bu olayları çerçevesinde şok olmuş şekilde onu izliyordum.

Serseri Liseliler  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin