Serseri Liseliler

Bölüm 99; Dolunayın Batuhana ilk adımları

dolunay:
Sonunda son derse girmiştik  hoca gelerek yoklama aldıktan sonra  bizlere bakarak " öğlen arasında bir toplandı oldu çocuklar" herkes anlamamış şekilde  birbirine baktığında hoca tekrardan söze girdi " gidecek arkadaşlarınız için son kez vakit geçirmek için kamp düzenleyelim demişler bazı arkadaşlarınız eğer gitmek isteyen varsa şimdi dağıtacağım izin belgesini imzalatıp getirecek" teker teker sınıfa dağıttıktan sonra kısa bir  ders anlattıktan sonra zil çalmıştı.

sıradan ayağa kalktığım da  Batuhan benim yanıma gelecekken derin kolundan tutmasıyla önce bana sonra derine baktığında ona takmayarak geçip gittim. Kızlarla koridorda gittiğimiz sırada şu yeni matematik hocası bana seslenerek yanıma geldi. " şey dolunay odamda senle konuşabilir miyiz?" Kızlara bakarak " beni beklemeyin sende Eylül eve git!" karşı gelecekken kızların dürtmesiyle lafı ağzında kalarak kızlarla gitti.

öğretmenler odasına girdiğimde karşıma geçip oturduğunda bana dikkatli bir şekilde bakarak " otursana!" Bilmiyorum ama içimde bu kadına karşı bir kızgınlık vardı.sandalyeye bakarak karşısına oturdum " ne konuşacaksınız Hocam!" bana biraz yaklaşarak " Dolunay matematikte gerçekten çok iyisin ben senle özel olarak ilgilenmek isterim yani  nasıl diyim üniversite sınavında sana yardımcı olabilirim eğer sende istersen!" Yardımcı olmak mı istiyor o da bana " hayır istemem!" Bana üzgün şekilde bakarak " hemen hayır deme biraz düşün istersen!"

" Düşünecek bir şey yok  ben üniversite bile düşünmüyorum benden iyi bir gelecek olmaz Hocam hem ben diğer öğrencilerden ayrıcalıklı olmak istemem" ayağa kalkarak gidecekken ona bakarak " Hocam siz yanlış öğrenciyle konuştunuz bu okulda benden daha başaralı öğrenciler var özellikle kuzenim Eylül sonra Güney ve poyraz benden olmaz Hocam!" Çıkıp gidecekken " Dolunay tahtaya yazdığım soru  gerçekten zordu ona çözebildiğine göre üniversite sınavında bile yaparsın diğer derslerini bilmiyorum ama yaparsın!" Ona kızgın şekilde bakarak " Ben üniversiteyi kazanamam Hocam!" O da sinirli şekilde bakarak " Dolunay sen üniversiteyi kazanırsın matematik Temel'in bu kadar iyiyken hele!" Kapıdan çıkıp gittim.

" Ben kendime güvenmezken bu kadın nasıl emin ya!" dediğim sırada bahçe kapısında Oğuz'u gördüm yanında Batuhan ve derin de vardı.Görünmeden gidecekken Oğuz'un görmesiyle zorla yanlarına gittim. " nasılsın dolunay" yerden gözlerimi çekerek Oğuz'un gözlerine bakarak " iyiyim" ordan derin lafa girerek " dolunay biz yemek yemeğe gidecektik sende gelmek ister misin?" Hayır diyecekken derin koluma yapışarak " lütfen dolunay bu iki erkekle beni yalnız bırakma!" Batuhan'a bakarak " tamam o zaman" diyerek arabaya bindik. Yanımda oturan derin " Batuhancım  bizi hangi restorana götüreceksin" sürücü koltuğunun yan  tarafında oturan Batuhan aynadan bana bakarak " Gidince görürsün!" Bende ona bakarak gözlerimizi çekmeden öyle durduğumuz da derin bizi gördüğünde gözlerimi çekerek pencereden dışarı baktım.

arabadan indiğimizde geldiğimiz yeri görmemle şaşkına uğradım " sen burayı nerden biliyorsun?" kısık sesle söylediğim de derin yanımda  çığlık atar şekilde konuşunca korkarak irkildiğimde arkamda duran Oğuz beni tutarak  " dikkatli ol"  gözlerimle Batuhan'a baktığımda kızgın şekilde baktığını görmemle tekrardan derine dönerek " ne oldu?" parmağıyla köfteciyi göstererek " ben burda yemek yemem!" ona gülerek " Bu yüzden mi bağırdın! Derin gerçekten buranın köftesi çok güzeldir gel hadi!" kolundan tutarak bir masaya oturduğumda köfteci abi beni görerek gülümsedi " dolunay kızım uzun zaman oldu seni görmeyeli! Yoksa başka köfteci mi buldun" ona gülümseyerek " hayır tabi ki damak tadım senin köftelerine alışmış abi  başka yerde asla yiyemem!" o da bana gülümseyerek " evet siparişleriniz hemen geliyor gençler" yanımızdan ayrıldıktan sonra hemen siparişler geldiğinde yemeye başladım. Derin bana tiksinir şekilde, Oğuz şaşkın şekilde Batuhan ise yüzünde bir gülümseme ile beni izliyorlardı.