Bölüm 115:Benle çalışmanı istiyorum?

918 34 30
                                    

dolunay:

şimdi ne yapmalıydım poyrazı arasam " olmaz dolunay arama şimdi!" Rüzgarı bulmak  için nereye gitmeliydim. Bir banka oturarak etrafıma boş gözlerle bakıyordum. " Bir çocuğa bile bakamıyorsun dolunay !" o sırada telefonum titredi.Elime telefonu alarak mesaj kutusuna girdim.

Gönderen: 0536......
Etrafına boş boş gözlerle bakma...Rüzgarın rahatı oldukça iyi...Yarın adres atacağım.

"Bu mesajı atanda kimdi şimdi" telefonu aradığımda hat kapalıydı.

oturduğum yerden kalkarak eve gelerek odama girecekken üvey annem karşımda durarak  " senle konuşmamız gerek!" diyip içeri geçti. Arkasından giderek odaya geçtim " ne istiyorsun!" Koltuğa oturarak  gözlerimin içine bakarak " Bunlar senin için hazırladığım evraklar" önüme atılan evrakları elime alıp  baktığımda " İngiltere'ye gitmeyeceğim ben..!" bana sahte bir gülümseme vererek " Bu sefer zorlama yok  sadece orda nasıl bir eğitim alacağını iyi düşünmeni istiyorum!" ben sanki bilmiyordum benden kurtulmak istediğini  " gitmeyeceğim!" Evrakları önüne atarak gideceğim sıra da " dolunay seni düşünüyorum!" ayağa kalkarak yanıma geldiğinde ben onun gözlerinin içine bakarak bir kahkaha atarak "  ayağına ayak bağı olmayayım diye gönderdiğini biliyorum sen ne düşünmesinden bahsediyorsun!"

"Tam Annen gibisin...Dik başlısın, Belasın ve inatçısın  umarın sonunda Annen gibi  sürtük olmaz..!" Son dediği lafla kendimi kaybederek  dişlerimi sıkarak üstüne gittim oda korkarak arkaya gitmeye başladı.Boğazına yapışarak " Seni öldüreceğim!!!" ellerini ellerimin üstüne getirerek "  man- yak  bırak beni!!!" gözüm dönmüştü bırakamıyordum "  bir daha Annem hakkında laf söylememen için seni öldürmem gerekiyorsa öldürürüm!" Arkamdan biri beni tutup attığında alnım sehpanın ucuna değerek kanamaya başlamıştı. Birden boynu serbest kalan üvey annem öksürmeye başladı o sırada da  Başımı kaldırıp beni atanın kim olduğuna baktığımda, Babam olduğunu gördüm. " ne yapıyorsun sen!" Ayağa hızla kalkarak  " Bir kere de beni tutsan ölür müsün baba?" beni takmadan üvey annemin iyi olup olmadığına bakıyordu.

"Beni sormadın ama baba iyiyim!" gözleri bana dönerek  yanıma gelerek yüzüme bir tokat attı " Annenin boynunu ne yapmışın çabuk özür dile..!"  Tokat attığı yüzümü tutarak üvey anneme  dönerek " haklısın ben Annem gibiyim..!" Babamı geçip gidecekken kolumdan tuttu " Özür dile dedim!" babamdan sertçe kolumu çekerek " Özür dilemeyeceğim!"  odama çıktım.

odaya girip Kapıyı kilitleyerek arkasına yaslanarak oturdum.Elimi alnıma götürdüğümde hala kanadığını gördüm.Banyoya girip yaraya bakarak ilk yardım çantasından gerekli malzemeleri çıkartarak pansuman yaparak yara bandını yapıştırdım.

O sırada telefonum çalmaya başlamıştı. kim arıyor diye baktığımda " poyraz" olduğunu gördüm.Aynada kendi acınası halime bakarak " her zaman nasıl güçlü bir kız olduysan şimdi de öyle olacaksın!" elime telefonu alarak poyraza mesaj attım.

gönderilen: Koruyucu melek( poyraz)
poyraz bir saat sonra sizin evde görüşürüz!

Banyodan çıkıp aşağı inerek evden çıkacakken üvey annemle babamın kavga seslerini duydum.Onları takmayarak evden çıkarak poyrazgilin evine geldim.

Bahçeden geçerek zillerini çalarak açılmasını bekledim.Hizmetçi Kapıyı açtığında  içeri girdiğimde Tüm herkes buradaydı.Batuhan, derin ,Batuhanın babası ve poyrazın ailesi hepsinin gözleri bana döndüğünde elim ayağım birbirine dolanmıştı.

poyraz ilk lafa atılarak " rüzgar nerde dolunay!" Arkasından Batuhan atılarak " Senin başına ne oldu!" Başıma yere eğerek sesim ağlamaklı çıkmıştı " özür dilerim poyraz!"

Serseri Liseliler  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin