Bölüm 87 ;İlaçlı meyve suyu

1.4K 78 33
                                    

Yapboz parçalarım şu an çok Yorgun'um, sabah işlerim var ama mutlaka yarın akşam mesajlarınıza cevap vereceğim.şimdiden hepinizden özür dilerim.
Bundan sonra sık bölüm gelemeyecek üzgünüm ama elimden geldiğinde daha sık yazmaya çalışacağım.sizleri çok seviyorum ve diğer bölümün mesaj bölümünü okudum çabalayan arkadaşlara teşekkür ederim ☺️ bunu yapmanız bile beni o kadar mutlu etti ki! teşekkür ederim. Vote ve okuyan yapboz parçalarıma da teşekkür ederim.(22.11.18)

————————————————————————
dolunay:
Adayı döverken yarama dikkat etmediğim için tekrardan hastaneye gelmiştim. Diğerleri gelmek istese de Benim için yeterince okula gitmediler zaten kabul etmeyerek tek başıma gelmiştim.cerrahi  bölümüne gelerek danışmana Oğuz doktoru sorduğum sırada ordan başka biri atılarak karşıma dikildi " Ben arkadaşıyım ben yardımcı olabilirim!" Ona gülümseyerek " teşekkür ederim ama ben Oğuz'un yardımcı olmasını istiyorum" o sırada diğer bir kişi yanımıza gelerek " sen Oğuz'un hastasıydın demi!" ona kafamı sallayarak onayladım.Bana gülümseyerek ismini söyledi " ben Yusuf Oğuz'un arkadaşı oluyorum yanında tanıştığın kişide Mustafa" ilk tanıştığım arkadaşı da kendini tanıttıktan sonra bende ismimi söyleyerek ayak üstü konuştuk.O sırada arkadaşı " şu an Oğuz acil de mesaj attım yanına git istersen.ben götürmek isterdim de bölümü boş bırakmak yasak" onlara teşekkür edip bir ara vakit geçirelim diyerek yanlarından ayrıldım. merdivenlerden inmeye başladığımda merdivenin sonunda Oğuz'u gördüm oda beni görerek orda beklemeye başladı son basamağa yaklaştığım sırada ayağım takılarak Oğuz beni tutmak için kollarını açtı şu an dışardan sarılıyor gibi duruyorduk.Biraz böyle durduktan sonra beni bel kısmımdan tutarak diğer tarafa çevirdi  birbirimizden ayrılmayarak  gözlerimizin içine bakıyorduk " iyi misin?" sorduğu soruyla kendime gelerek " iyiyim" tamamıyla birbirimizden ayrıldığımız da bana sinirlenerek "dikkatli ol biraz!"haklı olduğu için susmayı tercih ettim. Susacağımı anladığında " Beni çok özlediğin için mi geldin!" dediğinde gülerek ona bıçaklandığım yeri gösterdiğim de anlayarak beni pansuman odasına  girerek oturmamı istedi kendi de sandalyesini ve malzemeleri alarak dibime oturdu. Karnımı açarak incelemeye başladı " ne bu hız ya, ne yaptın da yaranı bu hale getirdin?" ona bakarak " birinden intikam aldım diyelim" bana gülümseyerek " çok inatçı ve gözü kara bir kızsın , yoğun bakımda ki dediğin intikam mı?" kafamı sallayarak onu onayladım.işini yapmaya başladı.işini bitirdikten sonra kafasını kaldırarak gözlerimin içine bakıyordu.Bana bir şey söyleyecekken telefonum çalınca müsade isteyerek açtım." Alo Eylül!" dediğimde heyecanlı bir şekilde " dolunay Batuhan babası bugün dönüş yapmış" hızla Ayağa kalktığım da yaram da biraz ağrı hissettim Oğuz'da endişelenerek beni tuttu. Eylül konulmasına devam etti " Aras söyledi şirkette şu an dolunay!" Eylül'e teşekkür ederek yüzüne telefonu kapattım.

Oğuz'a da teşekkür ederek hastaneden çıkacakken o da benle gelmek istediğini söylediğinde gelmesine izin verdim. Hastaneden ayrılarak Korkmazlar şirketine önüne gelerek durduk .Kapıda iki adam duruyordu bana bakarak sanki tembihlenmiş gibi " giremezsin dediler!" İkisinin gözlerinin içine bakarak " ben bu kapıdan elimi kolumu sallayarak gireceğim siz de izin vereceksiniz!" bana sert şekilde bakarak " zeki beyin emri giremezsin!" diyerek ittiler.İnat etsem de bile bunlar beni içeri almazlardı geri döndüğüm sırada tamircileri görmemle aklıma bir fikir geldi.

Adamların yanına giderek " abi sizden bir rica da bulunabilir miyim?" bana anlamamış şekilde bakarak " ne oldu kızım!" Elimle üsttünde ki kıyafeti göstererek " bende üstünüzdekinden giyinebilir miyim?" beni alaya aldılar.Beni geçerek içeri girdiler sadece biri girmemişti.Oğuza sinsi şekilde gülerek baktığımda anlamış gibi kulağıma kısık sesle " saçmala evresine giriyorsun!" gözlerimi devirerek bundan vazgeçerek şirketin önüne gelip oturdum. " zeki bey benle konuşmadan gitmeyeceğim!" Oğuz tepemde durarak bana bakıyordu " sen gerçekten delisin!" diyerek yanıma oturdu. 5 saat olmuştu hava kararmıştı ve yağmur yağacağı belli oluyordu dediğim sırada sicim gibi yağmaya başladı bile...Oğuz " dolunay yaralısın yaran daha kötü olabilir hadi gidelim!" ona bakmadan " hayır gitmeyeceğim!" adamlar bana tuhaf baktığı sırada telefon geldi arada bana da bakıyordu konuşması bittikten sonra yanıma gelerek " zeki bey sizi yukarıda bekliyor!" gülümseyerek Ayağa kalkarak " ben size demiştim demi elimi kolumu sallayarak gireceğim diye!" O sırada Oğuz'da gelecekken onu durdurarak " sadece kız sen giremezsin!" Ona dönerek " konuşup geleceğim bekle!" Diyerek yanından ayrıldım.

Oğuz;
Yarım saattir dışarıda bekliyordum artık merak ederek içeri girecekken adamları beni durdurdular kavga edeceğim sırada dolunay gözüktü.Yüzünden bakılırsa kötü bir şey olduğu belli oluyordu. " ne oldu dolunay!" bana hissiz şekilde bakarak " Batuhan'ı geri getirecek!" dediğinden hiç bir şey anlamamıştım. O da anlayarak beni geçip gidecekken kolundan tuttum " içeride ne oldu?" Elimi kolundan çekerek " şu an çok Yorgunum sonra konuşsak olmaz mı?" dediğinde isteğini kabul ettim bir şey hatırlar gibi bana bakarak " ha Oğuz buraya geldiğimizi sadece sen ve ben bileceğiz başka kimse bilmeyecek!" Gözlerinin içine baktığımda neden diye sormak gelsede şu an sormayacaktım çünkü karşımda ruhu çekilmiş bir insan duruyordu.Beni arkasında bırakarak gözden kayboldu.

3 gün sonra

Dolunay:
yatakta bir sağa bir sola giderken içeri İrem ve annesi girdi hastaneden bu sabah çıkmıştı İrem .ha iremin olayına gelirsek Ada'nın üstüne suç kalmadı çünkü her şeyi yalanladı üstüne İrem'de onaylayınca vazgeçildi. onlar gelince yataktan kalkarak üstümü giyinmek için banyoya gittim.O sırada eylül den mesaj gelmişti.

" Alex's kafede oturuyoruz sende gel!" 

Üstüme omuzları açık pembe bir kazak tarzı altına da siyah benekli  bir etek ve diz üstüne kadar olan çizme tarzı botlardan giyerek taksiye binerek kafeye geldim.içeri girerek kızları görerek yanlarına giderek oturdum.konu konuyu açarken sera " Batuhanın babasını görmemen kötü oldu ya!"

Eylül " Ben yakalarsın diye düşünmüştüm!"  Kızlara  bakmadan " bende öyle düşünüyordum ama yakalayamadım." garsonu çağırarak bir kahve söyledim " kızlar bu Batuhan konusundan sıkılmadınız mı?" dememle hepsi bana tuhaf baktı.

Ceren elini alnıma koyarak " ateşi de yok!"

Sera" dolunay iyi misin?" Onlara anormal şekilde bakarak " iyiyim" dediğim sırada tepemizde Aras, Emir ve Güney bitti.

Emir " dolunay nasılsın?" onlara sinirli şekilde bakarak " eğer biriniz daha halimi hatırımı sorarsa giderim!" hepsi bana bakarak güldüler.Bu gülme kısa sürererek  Aras ordan atılarak " Zeki bey yaklamamız kötü oldu ya!" demesiyle Ayağa kalkarak " Batuhan konusundan cidden sıkıldım ben gidiyorum!" onları takmadan kafeden çıktım.

Aras " niye sinirlendi bu!"

Eylül " sen gelmeden önce bizde açtık konusunu o yüzden!"

yolda yürürken telefonuma bildirim geldi.telefonumu açarak mesaj yağızdan gelmişti.

" dolunay verdiğin sözü tutma zamanı! Senle bir partiye gideceğiz!" 

Altına da konumunu attı.Bir taksi durdurarak parti yerini söyleyerek kısa  sürede gelmiştim. Taksiden inerek etrafıma baktığımda sırada belimde bir el hissettim " çok güzelsin dolunay!" belimde ki elini iterek " saçmalamayı kes niye çağırdın beni buraya!" eliyle karşıda ki villalı evi göstererek " bu Partiye senin gibi güzel bir kızla gelmek istedim hem sözün var hatırlatırım!" onu onaylayarak beraber içeri girdik. Etrafıma baktığımda masanın üstüne çıkmış bir kız dans ediyordu biraz daha içeri girdiğimde dışarı havuzda Bikini giyen kızlar dans ediyordu.Yağız yine elini belime atarak beni kendine çekerek " bu da benim sevgilim!" diyerek karşıda ki kızla tanıştırdı. Kıza selam vererek konuşurken " bir şey içmek ister misin?" Böyle bir ortamda tereddüt etmek elde değildi " hayır teşekkür ederim !" yağız yanımdan ayrılıp gitti bende koltuğa oturdum. O sırada tanıştığım kız elinde meyve suyla gelerek " sen buradakilerden farklı göründüğün belli o yüzden meyve suyu getirdim!" dediğinde şimdi almasam ayıp olurdu diye meyve suyunu alarak bir yudum aldım.Etrafıma baka baka içmeye devam ettiğim sırada karşıda bana gülen adayı görmemle şoka uğradım.o sırada bir şey döndüğünü anladım elime telefonu aldım bulanık gördüğüm için kime mesaj attığımı bilmiyordum. Buranın konumunu atıp yardım istedim.Bulanık ne kadar yazabildiysem artık. Ayağa kalkıp yağızı arayacakken başım dönmesiyle koltuğa düştüm o sıra biri yanıma oturtu.kafamı çevirip o kişiye baktığımda ilk Okan'ı sonra Batuhan olduğunu gördüm ona dönerek " Batuhan" dememle bana gülerek " sen benim olacaksın dolunay!" diyerek saçımla oynamaya başladı.Gözlerimi kapayıp açarak tekrardan Okan olduğunu görmemle saçımda ki elini çektim. Ayağa kalkıp gideceğim sırada yalpalandım o yüzden Batuhan belimden tuttu omzuna başımı yasladım.merdivenlerin oraya geldiğinde durarak bir şey mırıldıyorlardı " sadece şu kelimeleri anladım iyi eğlenmeler , video unutma tarzı şeyler!!!" merdivenlerden çıkarak odaya gelerek beni yatağa yatırdı Batuhan. Biraz durduktan sonra üstüme çıkarak " çok güzelsin!" dudağımı öpmeye başladı bende karşılık verdim " seni çok seviyorum" diyerek gözlerim kapandı.

Serseri Liseliler  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin