Multimedia : Cem Adrian - Ben Seni Çok Sevdim
Görsel : Baran KARADAĞ
''Ben seni çok sevdim
Belki zordur anlaması sessizliğimden
Ben seni çok sevdim
Sen oku kelimeleri gözlerimden...''
- Cem ADRIAN
Sizler okumaya başlamadan önce söylemek istediğim bir şey var aslında. Bildiğiniz üzere her bölüm için mutlaka bir şarkı da paylaşıyorum sizlerle en üstte. Bu bölümü yazmayı bitirdikten sonra, acaba bu hafta hangi şarkıyı paylaşsam diye düşünürken, karşıma Cem Adrian'ın ''Ben seni çok sevdim'' şarkısı çıktı. Daha önce hiç dinlemediğimden, isminden dolayı merak edip açtım ve şarkının sözlerini gördükten sonra ciddi anlamda bir şok yaşadım. Çünkü şarkının nakaratı (yukarıda dizeler halinde de paylaştığım nakarat), bu bölümde Baran'ın Aden için söylediği cümlelere o kadar benziyor ki, çok şaşırdım. Yemin ederim ki, böyle bir şarkının varlığından haberim yoktu ve buna rağmen aradaki benzerlik... En iyisi ben susayım, siz bölümü okuyun. Okuyunca bana hak vereceksiniz zaten. Bu şarkı da Baran'dan Aden'e gelsin o zaman diyorum ve sizlere keyifli okumalar diliyorum.
Not: Bu arada geçen hafta bölüm paylaşamadığımdan, en son ne olduğunu hatırlamıyorsanız eğer, bir önceki bölüme şöyle bir göz atmanızı tavsiye ederim. :)
Buğra DEMİR
Aklımdan bir türlü çıkmıyordu!
Ne yaparsam yapayım, nereye gidersem gideyim bir kere bile aklımdan çıkmıyordu ve henüz benim bile kabul etmekte zorlandığım bir gerçeği içimde tutmaktan artık fazlasıyla yorulmuştum.
Karşımda asılı duran kum torbasına tüm gücümle bir yumruk daha attım. Ardından bir yumruk daha... Ve etrafımda bir kere döndükten sonra çıplak ayağımla bir de tekme attım. Spor salonu fazla kalabalık olmasa da, bazı insanların tuhaf tuhaf bana baktıklarını biliyordum ancak umurumda bile değildi. Öfkeliydim ve tüm öfkemi kum torbasından çıkarmaya çalışıyordum. Aslında neden öfkeli olduğumu ben de tam olarak bilmiyordum. Karşı karşıya olduğum bu durum yüzünden anlamsız bir öfke içindeydim ve hayatımda ilk defa kendimi çaresiz hissediyordum.
Baran'la çocukluğumuzdan beri beraberdik. Arkadaştan öteydik. O Kanada'ya gittiğinde bile dostluğumuz devam etmiş, her zaman birbirimize karşı bir kardeş gibi olmuştuk. Baran Kanada'dan döndükten sonra şirketin başına geçmiş, ben ise doktor olarak özel bir hastanede çalışmaya başlamıştım. Tüm bu süreçte daima birbirimizin yanında olmuş ve en ufak bir sıkıntımızda birbirimize destek olmuştuk.
Durum böyleyken, kendimi Baran'a karşı sorumlu hissediyor ve ona ihanet etmişim gibi düşünmeme engel olamıyordum. Ne var ki, gönlüme de söz geçiremiyordum.
Rüya Karadağ...
O huysuz ve hırçın bakışları bir kez daha aklıma gelince, kum torbasına bu sefer art arda sert yumruklar geçirdim. Ben düşünmemeye çalıştıkça aklımı daha fazla meşgul ediyordu bu kız ve ne yaparsam yapayım kurtulamıyordum.
Rüya da çocukluğumuzdan beri Baran ve benim yanımızdan ayrılmazdı. Abisine çok düşkündü ve biz nereye gidersek gidelim hep peşimize takılmak isterdi. Daha genç yaşlarımda onun şımarık bir kız çocuğundan farksız olduğunu düşünsem de, büyüyüp de daha fazla güzelleştiğinde, ona karşı hislerimin de değiştiğini anlamıştım. Bu durumu hiçbir zaman kabul etmemiştim. Rüya'ya kardeşten farklı bir gözle bakmamam gerektiğini her zaman kendime hatırlatıyordum. Ancak özellikle son birkaç yıldır ona karşı olan hislerimin önüne geçememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Cenneti
Romance''Baran lütfen... Lütfen anla beni, burada kalamam. Seni tanımıyorum bile... Üstelik tehlikede de olsam başımın çaresine bakabilirim. Lütfen bırak artık gideyim.'' Tam birkaç basamak çıkmıştı ki, durdu. Yavaşça bana doğru döndü ve bir kez daha donak...