6.Bölüm

2.2K 172 15
                                    

Neredeyse günün tamamını odada tek başına oturarak geçiren genç kız sonunda dayanamayıp dışarı çıkmaya karar verdi. Bütün gün bu küçük odada ruhu sıkılmıştı. Herhalde biraz dolaşmasında bir sakınca olmazdı. Sonuçta o adam çıkabileceğini söylemişti. Koridora adım attığı an kocaman bir sessizlikle karşılaştı. Bu katta kendi kaldığı oda dışında herhangi bir şey yoktu. Kısa holü birkaç adımda bitirip merdivenin başına geldi. Kararsız adımlarla aşağıya inmeye başladığında içinde bir tedirginlik belirdi. Ev o kadar sessizdi ki ,bu sessizlik onu ürkütüyordu. Basamaklar sona erdiğinde onu uzun, karanlık bir koridor karşıladı. Zaten bu evde herşey siyah ve karanlıktı. Tıpkı o adamın geceyi hapsettiği göz bebekleri gibi! Sorun değildi. Siyah onun rengiydi. Bu evin kasvetli havası onu rahatsız etmiyordu, ama bu sessizliğin bir nebze ürküttüğünü inkar edemezdi.

Uzun koridorda aynı tedirgin adımlarla yürümeye devam ederken, git gide yaklaşan bir takım sesler işitmeye başlamıştı. Sesler o adım attıkça netleşiyordu. O adam ve kısa bir süre önce kaldığı odaya yemek ve seccade bırakan diğer adam aralarında, ne olduğunu tam olarak anlamadığı bir konuda tartışıyorlardı. Hiç tereddüt etmeden önünde durduğu aralık kapıyı itip içeri adım attı. Kapının hafif gıcırdayarak açılması ile içerideki gözler ona dönmüştü. Ne diyeceğini bilemez bir şekilde birkaç dakika boş boş dikildikten sonra bakışlarını Mirza'nın zifiri karanlık gözlerine çevirdi ve " şeyy , biraz konuşabilir miyiz?" Diye sordu. Yüzüne dönen şaşkın bakışlar mahcup hissetmesine neden olmuştu. Galiba önemli bir mevzunun tam ortasına bodoslama dalmıştı.

Mirza, birkaç saniye dikkatle genç kızın yüzüne bakıp, Oflaz'a çıkması için başı ile işaret verdi. Genç adamın çıkmasının ardından Sahra'ya oturması için siyah ve gri tonlarının hakim olduğu geniş koltuk takımını işaret etti ve " geç otur bakalım çöl çiçeği, benim de seninle konuşacaklarım var" dedi. Sahra ikili geniş koltuğun bir ucuna kurulduğunda bakışlarını genç adamın yüzüne dikip" bana neden böyle hitap ediyorsun" diye sordu. Mirza onun yüzüne bir şey inceliyormuş gibi uzun uzun baktı.

" İsminin anlamı çöl, öyle değil mi?" Diye sordu. Sahra onu başı ile onayladı. Mirza karşısına geçip oturdu ve bacak bacak üstüne atıp , rahat bir şekilde arkasına yaslandı. "Kokun tanımlayamadığım güzellikte bir çiçeği andırıyor" diyemediği için,

" Çöl kadar kavurucu ama bir çiçek kadar da narinsin." Dedi. Sahra beklemediği bu cevap karşısında utançla bakışlarını yere düşürdü. " Bu hitap seni rahatsız mı etti?" Diye sordu genç adam. Sahra kafasını yerden kaldırdı ve inceleyen bakışlarla onu süzdü.

" Fark etmez. Ne istersen onu söyle.
Hem zaten bundan daha önemli bir mevzumuz var" dedi. Mirza tek kaşını sorar gibi havaya kaldırdı ve " öyle mi ? Neymiş o önemli mevzumuz" diye sordu. Sahra oturduğu yerde biraz daha dikleşti.

" Beni daha ne kadar burada tutacaksın." Diye sordu ve cevabını beklemeden devam etti." Bak ben çok düşündüm ve size yardım etmeye karar verdim. Normalde tanımadığım birine asla böyle bir iyilik yapmazdım ama beni kaçırmış ve zorla alıkoymuş olmanıza rağmen size yardım edeceğim. Ama beni artık serbest bırakmalısın. Ailem benden haber alamayınca deliye dönmüştür." Mirza ona dikkatle baktı.

" Fikrini değiştiren şeyin ne olduğunu merak ettim doğrusu, ne oldu da o taştan inadın kırıldı birden" diyerek oturduğu koltukta biraz öne kaykıldı. Onu bırakması konusunda ki söylemlerini duymamış gibi yaptı. Gecenin ruhunu taşıyan karanlık gözleri inceler biçimde genç kızın üzerindeydi. Sahra derin bir nefes aldı.

" Bir nedeni yok. Sadece içimden bir ses size yardım etmem gerektiğini söylüyor " dedi. Mirza bu cevap karşısında daha da şaşırdı. Onca zaman peşinde koşup,ondan yardım dilenmişti ve bu inatçı küçük kadın onu aylarca süründürmüştü. Şimdi ise karşısına geçmiş birdenbire içimden bir ses size yardım etmem gerektiğini söylüyor diyordu. Dalga mı geçiyordu bu kız onunla Allah aşkına. Daha düne kadar hapis olduğu o odada dâhi yardım etmeyeceğim diye direniyordu. Şimdi bu yaptığı da neyin nesiydi.

~Çöl Çiçeği ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin