22. Bölüm "Nefes Alma İhtimali" /2

1.2K 78 118
                                    

Herkese merhaba. Sizlere sıcak bir bölüm bırakıp gidiyorum. Lütfen kendinizi Onur'un yerine koyarak okuyun. Onu daha iyi anlayacağınıza eminim. Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin. Bölüm sonuna bir duyuru bırakacağım lütfen okumadan da geçmeyiniz. ❤️

SAGU | gözyaşı |

22. Bölüm ''Nefes alma ihtimali '' / 2

Sırtımı tüm yumuşaklığıyla kucaklayan bu ağlar bana yatıyor olmamı hissettirirken, gözlerimin içinde kalan karanlık bilincimin yerinde olmadığını gösteriyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sırtımı tüm yumuşaklığıyla kucaklayan bu ağlar bana yatıyor olmamı hissettirirken, gözlerimin içinde kalan karanlık bilincimin yerinde olmadığını gösteriyordu. Gözlerimi aralamak her ne kadar zor gelse de, bilincimi ve işlevlerimi geri istiyordum gerçek dünyaya geçebilmek adına.

Beynimdeki sinir hücrelerim büyük bir çakışmadan sonra sağ elimin işaret parmağını anlık oynatmış ve sinirlerimi yavaş yavaş vermeye başlamıştı bana. Hala gözlerim kapalı iken uğultulu algıladığım sesler biraz daha netleşmişti bu karanlık dünyada. İçinde bulunduğum karanlık ve uğultulu atmosferde, ince ve kırılgan bir ses seçebilmiştim.

''Ne zaman uyanacak.'' Sahibini çokta uzakta aramadan hemen hafızam tazelenerek bana doğru cevabı göndermişti. Bu Ela'nın sesiydi. Ağlamaklı ve üzgün geliyor, hatta sesi titriyordu.

Girdiğim bu derin karanlık çukurdan büyük bir direnç uygulayarak gözlerimi kırpıştırmaya çalıştığım anda ki başarım gözle görülür olacak ki, bir an içinde hareketlilik olmuştu bulunduğum ortamda. Ve sanırım burasıda bir hastane odasıydı, burnumun ucunu talan eden o keskin ve tiz kokuya bakılırsa.

Bulanık bir görüntünün ardından kırpıştırdığım gözlerime tekrar aynısını yapınca gözüme çarpan gün ışığı, çaptığı yerde durarak irislerime doğru intihar etmişti. Işığın gözlerimin ardında bıraktığı iz ile iyice kırpıştırdığımda, önümü daha net görmeye başlamıştım. Ve beni ilk karşılayan buraya nasıl geldiğinden haberim olmayan Ela'ydı. Üzerime doğru eğilmiş önceden ağladığını ele veren gözleriyle yüzüme bakıyordu. Açılan gözlerimle, Ela'nın gözlerinden geçen rahatlamayla hemen yanındaki Deniz'e doğru ''Uyandı!'' diye adeta müjde vermişti kendi dilinde.

Deniz endişeli yüz ifadesinin arkasında hemen bekleyen rahatlama ile derin bir nefes alıp Ela'nın arkasından yanıma gelerek onu geride bırakmıştı. Omzuma dokunduğu eli ile güven verircesine baktıktan sonra ''İyi misin?'' diye sormuştu merakla.

Ela da bu soruyu bekliyor olacak ki gözlerime merakla bakarken kafamı sallamıştım ağır ağır. Koray'ın son söylediklerinin etkisi bende büyük olup beni dünyadan koparmıştı adeta. O an yaşadığım heyecan ve sıkıntı anlatılabilir bir şey asla değildi. Anında aklıma gelen ile aniden doğrulunca boynumda keskin bir ağrı hissetmiştim fakat bu şuan umurumda bile değildi.

''Annemin haberi yok değil mi?'' Olmamasını dileyerek sorduğum bu ortamı hareketlendiren soru, Deniz'in rahat yüz ifadesiyle anında cevaplanmıştı. Rahatlamış bir şekilde doğrulduğum yere geri kafamı koyarken, serum olmayan kolum ile gözlerimi ovuşturmuştum.

SAGU | Gözyaşı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin