37. Bölüm "Sahibinde Olmayan Sır"

812 63 33
                                    

SAGU | gözyaşı |

37. Bölüm ''Sahibinde olmayan sır''

 Bölüm ''Sahibinde olmayan sır''

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Ve güzeller güzeli Ela Yetkin. Nasıl?


''Ağabey...'' Ağzımdan çıkan mırıltı da barındırdığım tüm iç içe girmiş duygular bana yeni bir göz yaşı seli olarak dönmek üzereydi.

Nemli çimenden doğrulduğumda içimde ufak bir korkusuzluk hissetmiştim. Birisini sevdiğim için vereceğim herhangi bir hesaptan korkmuyordum zaten. Fakat ağabeyim ne kadarını duyup kendince yorumlamıştı bilmiyordum. Zaten şuan gözlerinde gördüğüm öfke dışında bunu böyle bir şekilde öğrenmenin hayal kırıklığı da vardı .

Gözlerini benden çekip Tuğra'ya çevirdiğinde arkamda onunda hareketlendiğini hissetmiştim.

Ağabeyim derin bir nefesin ardından ''Arabaya!'' diyerek arkasını dönüp gittiğinde sanki vücudumdan bir şey akıp gitmişcesine sendelemiştim. Tuğra yerdeki çantalarımızı aldığında bana üzüntü dışında korkuyla bakıyordu.

''Duydu mu acaba?'' diye endişeyle sorduğunda arabaya doğru ilerlemeye başlamıştım. Kafamı bilmediğimi gösteren bir şekilde salladım ve arabanın ön koltuğuna bindim. Benimle birlikte Tuğra'da bindiğinde, ağabeyim hiç beklemeden çalıştırdı arabayı.

Bana ait olan hislerimin benden izinsizce daha sahibinin bile haberi yokken bir başkasının duyması sanki üzerimdeki sert kabuğu kırmıştı. Gerçi ne duyup duymadığını da bilmiyordum ağabeyimin.

Hızlı bir şekilde Tuğra'yı evine bıraktıktan sonra çıktığımız sokağın caddesine girer girmez ağabeyimin bana doğru bakışını hissettim.

"Onur benim canımı yakıyormuş ne demek Ela?" diye aniden sorduğunda kalp atışını arabanın boş sessizliğinde kulağımda hissediyordum. Sanırım son cümlelerimi duymuştu.

''Yoksa sana bir şey mi yaptı?'' Gözümden ne ara geldiğini anlamadığım yaşı silerken kulağımdan zihnime giden cümleyi idrak etmek adına bakışlarımı ağabeyime çevirdim. Yaşadığım şaşkınlık yüzüme yansımış olacak ki ağabeyim kaşlarını çatarak bana baktı bir kaç saniye.

Onur bu cümleyi hak edecek bir şey asla yapmamıştı. Asla!

''Ağabey!'' dedim hiddetle gözümün yaşını tekrar ve tekrar silerken. ''Onur öyle birisi değil.'' diyerek savundum göz yaşımın sebebini.

Ağabeyim arabanın hızını arttırırken önüme döndüğüm anda gözlerim bacağımdaki yarayı karşıladı. Sevgiyle okşamıştı orayı. Tenime değen parmakları benim için bir teslimiyet olmalıydı aslında. Fakat karşı çıkamadığım şeylerde olmuştu.

"Ela!" Ağabeyimin öfkeli ve cevap bekleyen oktavı biraz yükselmiş olan sesini duyduğumda buradan geri çeviremeyeceğimi anlamıştım. Ve değişik bir şekilde ona doğruları söylemek isteyen bir yanım vardı.

SAGU | Gözyaşı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin