31. Bölüm ''Onur'un kalbinden...''

1.2K 89 67
                                    

Geçen bölüme gelen 40 oy için çok teşekkür ederim. Lütfen bu bölüm daha da arttıralım. Sizlerden ricam. Satır arası yorumlarınızı da bekliyorum.❤

SAGU | gözyaşı |

31. Bölüm ''Onur'un kalbinden...''

Onur'dan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onur'dan

Bilmediği ve hissetmediği duygu insanın esiridir. İnsan ise bu esirliği hayatının belli evrelerinde karşılaştığı anılarıyla yok edebilir. Ne zaman o esirlikten kurtulursak, işte o zaman o duygu insanın kalbine işler. Tatmadığımız bir duyguyla karşılaşıp onun evrilmesiyle bu esirlikten kurtulmuş oluruz. 

Velhasıl şöyledir ki; bilinmeyen bir şeyi öğrenmek zaman alırken, bazen o zamanda insanın eceli olur. İşte o zaman boş geçen bir hayatın toprağı atılır üzerimize. Göz yaşı olmayan, çamur olmayan, bir tutam tomurcuğu dahi olmayan öyle alelade geçmiş bir zamanın içinde yaşamış ve göçmüş oluruz.

Ben çocukluğumdan beri esiri olduğum duygunun gölgesinde yaşıyordum. Asla evrilmeyecek bir duygunun gölgesinde. Düz devam eden yolumda çıkan anlaşmazlıklar beni daha da esir ediyordu bu duyguya. 

Babamın nefes alma ihtimali ile...

Lakin adını koyamadığım bir his içimde kendini göstermeye çalışıyordu. Anlayamıyordum. Babam yaşıyor olsaydı az da olsa hissetmez miydim? İçimde, kalbimde bir şeyler kıpırdamaz mıydı? Sevinmez miydim onun alabileceği bir nefesin ihtimaline.

Tek başına olduğum girdaba sürükleyemediğim annem daha da çıkmaza sokuyordu beni. Bu zamana kadar annemin üzülmemesi için sustuğum her şey birer vicdan azabı olarak dönmeye başlıyordu yüreğime. Sustuğum her şey ete kemiğe bürünerek yürüdüğüm yolda karşıma çıkıyordu.

Babamın dosyasına gelen takipsizlik kararı da cabasıydı.

Onu üzmemek için dilime vurduğum pranga da her ne kadar diretsem de, savunmasız bir anımda çözülecekmiş gibi hissediyordum. Bu pranga sanki bana hayatımın ışığını sunacakmış gibi hissediyordum. Aynı zamanda da karanlığını...

İçinde bulunduğum mevzudaki hissiyatım en başından beri yolundan şaşmamıştı. Babasızlığıma aklımın erdiği zamanları saymazsak, lise dönemlerimde sanki hissediyordum onun benden izinsiz alınışını. 

Babamın tek arkadaşı Ethem amcamın bana gösterdiği yolda ilerlerken, hislerimde yanılmadığımı görmüştüm. Koray'ın annesi vicdan azabından körüklenen kalbini bende söndürmeye çalışmıştı. Sonrasında kendisinin ardından oğlunun öldürülmesi ve o feveran da bana son söyledikleri...

Hissiyatımın son demine kadar ilerleyeceğini biliyordum. Biliyordum, babamın katili veya katilleri elbet bir gün girecekti o parmaklıklar ardına. Her yolumun sapağında karşılaştığım engel gibi gelen takipsizlik kararına rağmen, biliyordum. O gün Ela ile tartışmamıza sebep olan mesaja rağmen. 

SAGU | Gözyaşı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin