Rose: ya Lisa bu yol sihirli falanmı git git bitmiyor. Uzadıkca uzuyor. Geceden beri yoldayız. Sıkıldım ben artık.
Lisa: farkındaysan Rose bu kasabayı sen seçtin. Sen tutturdun Jackwille e gidelim diye. Benden olsa Parise falan giderdik. Avrupayı gezerdik.
Rose: sen şimdi diyosunki Paris çok yakın dimi?
Lisa: oraya uçakla giderdik Rose böyle arabayla değil
Rose: tamam Lisa bişey demiyorum. Sadece çok sıkıldım. Bi de orman yolu. Ağaçlardan başka bişey yok. Şuracıkta saldırıya uğrasak yardım edecek kimse de yok
Lisa: Rosecum ben vampir sen de dhampir. Böyle komikce konuşma kim bize saldıra bilir saldırsa bile insanlardan daha mı zayıfız.
Rose: Lisa neden sen hep haklı taraf oluyorsun bense aptal durumuna düşüyorum?
Lisa: hahaha sende bir problem var demek ki Rose :)
Küreğine elimle şakacıktan vurdum. Sızlanmaya başladı. Sanki moroi değil de insan.
Müziği açıyımda sıkıntımız azalsın biraz. Radyoda Jason Derulo-wiggle çalıyordu. Tam da yerine düştü ya. Sesini tam olarak açtım.
Beraber söylemeğe başladık. Nakarat yeri ıslıkla olduğu için ben rahatlıkla çaldım. Lisa hep hanım hanımcıktı. Bir moroi ola bilirdi ama asla vampir gibi davranmazdı. Prenses ailesinden geldiğini belli ederdi. O kadar nazik ve görgülüydü. Bense erkek çocuğu gibi davranırdım. Mesela hiç kız arkadaşım yoktu çoğunlukla erkeklerle takılırdım. Neden mi çünki kızlar hep bir birini kıskandığı için kolayca insanı sata biliyorlardı. Türünden asılı olmayarak insan ya vampir fark etmez kızlar (hepsi değil) huyları böyle. Bir birlerini hep kıskanırlar.
Nihayet yolun kenarında Jackwille tabelasını gördük. Bir de altında yaşayan ölüler kasabası yazılmıştı. Nasıl bir slogansa.
Yolun kenarında irice bir gölde vardı. Gölün arka tarafıda ormandı. Bir tarafında büyük bir hotel vardı. Diğer tarafında hiç bir şey yoktu boşluktu. Ön tarafı da zaten belli yola bakıyordu. 100 metre falan ireliledikten sonra zaten evler sıralanmaya başladı. Hepsi de pembe renkte. Acaba buranı kadınlar mı kurmuş diye düşünüyorum.
Sabah olduğu için her tarafı aydın bir şekilde görüyorduk. Şunu da belirteyim ki dhampirler ve moroiler istedikleri kadar uyanık kala biliyorlar. Uyku onların sadece yorgunluklarını alıyor. Bu yüzden uyuruz biz. Yada boş durmamak için.
Buraya gelmeyi önceden pilanlıyorduk biz. Dün ki gardiyanlar sadece birazcık çabuk gelmemize neden oldu.
Biz daha 1 ay Georgiyada yaşamayı düşünüyorduk. Ama işler böyle gelişti işte. Yapacak bir şey yok.
1 ay önceden ev kiralamıştım ben okul işini de halletmiştim. Plansız iş yapmam . A B C D ben de pilan çok.
Rose: 7 numaralı ev bizim Lisa.
Lisa: 7 numara kasabanın sonlarında bir yerlerde olucak Rose
Rose: sanırsam öyle.
Kasabanın sonu dağlarla bitiyor. Yüksek dağlar güneşi kasabaya sokmuyor. Bu yüzden de bu kasaba güneş görmüyor.
Bizim için en güzel yaşam yeri. Akıllı olduğum için en güneşsiz yeri seçmiştim
Lisa: off Rose ne kadar çok düşünüyorsun kafam şişti resmen :)
Rose: dinleme sen de hem sen neden düşüncelerimi okuyorsun ki izin vermiyorum. Bu bağı yok etmenin bir yolu yokmu ya belki cinsel şeyler düşünüyorum neden okuyorsun kızım :)
![](https://img.wattpad.com/cover/26199813-288-k391361.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Akademisi Savaş
FanfictionVampir Akademisi filminden uyarlanmıştır.fan hikayesidir İyi Okumalar.