VA14

882 34 1
                                    

Ayağa fırlayarak kapıya doğru yürümeye başladım ama Lisanın önüme geçmesiyle ani frenle durdum.

Lisa: Rose konuşalım lütfen.

Rose: konuşacağımız her şeyi konuştuğumuzu sanıyordum.

Lisa: şimdide konuşalım ve bu küsülülük bitsin Rose lütfen. Seni özledim.

Lisa bana sarılınca ben de ona sarıldım. Ben de özlemiştim.

Ama şu gereksizlerle iş birliği yapıp bana kumpas kurması aklıma gelince deliriyorum.

Hemen Lisadan ayrıldım.

Rose: anlatın bakalım neymiş derdiniz?

Lisa: hepsi Viktoru yakalamak içindi. Sana zamanı geldiğinde söyleyecktik. Şu anda da zor durumdayız. Her an Viktorun strogie tayfası bizim üzerimize hücum ede bilir.

Rose: Viktor strogiemiymiş?

Lisa: bilmiyor muydun?

Rose: evet bunu da en son ben öğrendim. İyi de bundan bana ne?

Lisa: nasıl bana ne?  Sen de bu akademinin bir sakinisin

Rose: baştan söyliyim savaş falan çıkarsa pılımı pırtımı toplar akademini terk ederim. Lisa: ciddi misin sen?

Rose: hayır değilim.

Diman: tahmin ediyoruz nasıl bir bunalımda olduğunu Rose. Kafa gitmiş resmen.

Gözlerimi kısarak Dimana baktım.

Rose: aynısını sen de mi yaşadın yoksa?

Diman: hayır ama beynimiz çalışıyor düşüne biliyoruz tabi ki de.

Rose: hayret ben beyinsiz olduğunu düşünüyordum. Bunlar sonuçta seni de kandırdı. Hadi diyelim ben basit bir dhampirim. Sen büyücü değil misin oğlum? Hissetmen gerekmezmiydi. Bir de sap gibi ortalıkta büyücüyüm diye geziniyosun. İnsanlar bile senden daha akıllıdır.

Diman: Lisanın hipnoz yeteneği olduğu için hiç bir şey hissedemiyordum. Üzerimde kullanmış sağolsun bu yeteneğini.

Rose: peki halen Lisayı seviyor musun?

Diman öksürneye başlayınca beni gülme krizi tuttu. Kendimle gurur duyuyorum. Lisanın da yüzü kızarmıştı.

Lisa: bu yaptığın hiç bi arkadaşlığa sığmaz Rose :)

Beyin yoluyla konuşuyordu yine.

Rose: Liz sakin olsana  sen benim arkadaşım ola bilirsin ama Diman benim arkadaşım falan değil. Beni ilgilendirmiyor yani.

Beyin yolundan çıkıp sesli konuşmaya başladım.

Rose: Lisa biliyor musun geçen gün Dimanla sarışın bir kızı öpüşürken gördüm. Hem de akademinin bahçesinde.

Lisa: ne?

Diman: hayır o olay göründüğü gibi olmadı. Rose: nasıl oldu peki? Anlatsana bize :)

Lisa sinirlenip dışarı çıktı. Diman da bana sinirle bakıp Lisanın arkasıyca koştu.

Odada ben Dmitri Jason kalmıştık. Sabahtan beri konuşmuyorlardı.

Şaşırdım doğrusu.

Jason: Rose bu olay da tatlıya bağlandığına göre barıştık dimi?

Jason bana yaklaştı. Gülümsüyordu. Dmitriye baktığımda bizi izliyordu.

Gözlerindeki hüzünü göre biliyordum.

Ne için olduğunu da bilmek isterdim. Hatta gözlerinde sabahlara kadar kaybolmak isterdim. Şu anda saatin sabahın 4 ü falan olduğunu düşünürsek ders bitmişti.

Dmitri gözlerini kaçırınca ben de kaçırdım ve Jasona baktım. Soru sorar gözlerle bakıyordu.

Sorduğu soru aklıma gelince cevap verdim. Rose: evet affediyorum seni.

Jason: güzel  :)

Ve bana sarıldı.

Dmitri gelip Jasonu benden ayırdı.

Dmitri: burası sarılmak için uygun bir yer değil.

Dişlerini sıkarak konuşuyordu. Sinirlenmişmiydi bu.

Dedem yaşta olmasa bana aşık olduğunu düşünücem. Ama cavan gözüküyordu. Hem yaş önemli değil ki önemli olan sevgi aşk.

Ne diyosun sen Rose? Geçenlerde Jasona akıl veren sen değil miydin. Lüğetimizde aşk yok diye. Kendine gel Rose.

Rose: heyyt noluyo ya? Jason sen kimsinde bana sarılıyorsun. Gerekirse gider Lisaya sarılırım.

Saçma bir cümle olduğunu kabul ediyorum.

Rose: ve sen bay Dmitri burası sarılmak için uygun değil öyle mi?

Dmitri: evet

Gidip yavaşca Dmitriye sarıldım. Durum eşitlensin diye.

Boyu uzaktan baya uzundu ama sarılınca kısaldı sanki. Kokusunu içime çektim. Ve kendimde geri çekildim.

Rose: şimdi durum eşitlendi. Fazla söze gerek yok. Hadi hoşcakalın.

Kapıyı açıp çıktım. Dediğim gibi saat 4 5 falandı. Falandı filandı dediğime saate neden bakmıyorum ben. Bunu da bilmiyorum işte. Dmitriyi düşünüyorum. Aşık mıyım ne salak gibi gülümsüyorum. Yok ya aşık olsam bilirdim. İşte biliyorum ya.

Dur bi dakka ben böyle şeyler düşünmem.

Rose: Lisa?

Lisa: Rose?

Arkamı döndüm. Ve Diman Lisa

Rose: sensin dimi saçma düşüncelerle beynimi dolduran?

Lisa: birazcık

Rose: birazcık mirazcık bilmiyorum bir daha beynimi karıştırma.

Hem siz sevgili mi oldunuz?

Lisayla Diman sırıtarak kafalarını salladılar.

Rose: senin adına sevindim Lisa

Yanına gidip sarıldım. o da karşılık verdi.

Rose: bana bak Diman kardeşimi üzersen seni gebertirim.

Diman: tamam Rose üzmem.

5 dakika sonra akademinin dışını sis bürümeye başladı.

Biz kafeteryada oturmuşduk. Pencerelerden dışarını göre biliyordum.

Rose: Lisa sence de garip değil mi? Hava ışıklanmak yerine kararıyor

Lisa pencereden dışarı bakmaya başladı.

Lisa: yağmur yağacak her halde.

Rose: en son yağmur yağdığı zamanı hatırlıyor musun ne olmuştu?

Lisa: evet hadi kalkalım

Vampir Akademisi SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin