Rose: Matt?
Kabus falan mı görüyorum ben iyice delirdim sanırım.
Gözlerimi kapadım ve yeniden açtım. Matt yoktu. Kabus gördüm. Kesinlikle öyle.
Lavaboya girdim. Duş almak değil de yüzümü yıkamak bana iyi gelecekti.
Işıkları açıp aynada kendime baktım. Yüzüm gözüm ne haldeydi. Malum arkadaşımı kaybettim.
Onun cesetini gözümün önünde yaktılar. Bu bana acı verdi kalbime işledi resmen.
Dmitriye birazcık hak veriyorum. Sonuçta benim iyiliğimi düşünmüş ama onu böyle kolaylıkla affedemem.
Zaman yaralarıma ilaç gibi gelecektir eminim.
Son 15 günde neler yaşamıştım ben öyle. Bunları böyle aynaya bakarak düşünmek aptalca evet ama bana da bu yakışır.
Elimi yüzümü yıkayıp içeri geçtim. Elimde havlu vardı. Odanın ışığını ben kapatmış mıydım ya hayır kapatmadım. İyi de bunu kim kapattı şimdi. Bir arıza mı çıktı acaba. Işığı yaktığımda 3 farklı "böö" sesi duydum. Yerimde zıplayıp arkamı döndüm.
Lisa Jason ve Diman üçlüsü.
Rose: bu ne şimdi?
Jason: sana sürpriz yaptık keyfini yerine getirmek için.
Rose: iyi halt ettiniz. Resmen ölüyordum.
Jason: dhampirler ölmez ki.
Rose: sen çok biliyosun
Jason: evet. Parlak zeka. Beyin bedava.
Rose: beyin mi? Sen de beyin mi varmış?
Jason: evet ama istersen yarısını sana vere bilirim lazım olur bir gün.
Rose: gerek yok. Benim beynim bana yeter. Lisa: ne saçmalıyorsunuz siz böyle :)
Rose: Lisa bunun beyini varmış biliyor muydun sen?
Lisa: hayır hiç bilmiyordum.
Jason: off tamam kapatın konuyu. Daha iyi bir şey yapalım.
Rose: mesela seni dövelim dimi? Çok iyi olur. Hadi gel. Var mısın kavgaya?
Ellerimi yumruk yapıp Jasona baktım.
Diman: doğruluk cesaret oynayalım.
Lisa: bana uyar.
Diyip yerde bir köşeye oturdu.
Jason: kavgadan iyi fikir bence.
O da yere oturdu.
Diman da oturdu. 3 -üde bana bakıyordu.
Rose: iyi tamam ama mızıkçılık yok. Ben bi şişe bulup geliyim.
Lisa: dayan Rose. Diman halleder o işi.
Kaşlarımı kaldırarak Dimana baktım. Elini kaldırıp bişeyler söyledi anında eline bir şişe düştü.
Rose: vay be kendini geliştirmişsin. Artık 1 ci sınıfların yaptığı büyüyü yapa biliyorsun.
(1 ci sınıflar büyüyü yeni yeni öğrenenlerdi).
Diman: ben daha neler neler yapa biliyorum.
Rose: eminim.
Ben de yere oturdum.
Şişeyi ilk çeviren Jason oldu. Bir ucu bana diğer ucu Dimana geldi.
Diman soruyordu ben cevaplıyordum.
Diman: Jason vurdu ve goal oldu :)
Rose: ne demezsin. Doğruluğu seçiyorum.
Diman: tamam. Söyle bakalım Lisa senin için ne kadar önemli?
Rose: sizin gibi gereksizlere katlanacak kadar özgürlüğümü hiçe sayacak kadar önemli.
Jason: bravo Rose. Bize de laf soktun ya.
Lisa bana sarıldı. Ben de karşılık verdim.
Lisa: canım benim ya
Diman: iyi tamam ayrılın.
Rose: noldu kıskandın mı?
Diman: evet.
Rose: iyi çatla patla.
Şimdi ben çevirdim soru kısmı Jasona cevap kısmı Lisaya geldi.
Lisa: cesaret.
Rose: yuh kızım ilk defadan ne yaptın sen. Şimdi bunun salakca bişey söyleyeceğine eminim.
Jason sırıtıyordu.
Jason: Dimanı öp.
Rose: ne diyosun be öyle şeyler oyunumuza aykırı davranış.
Jason: hiçte bile. Baksana sen şunlara. Zaten sevgililer ne aykırısından bahsediyosun sen.
Rose: pisliğin tekisin Jason.
Lisa Dimana yaklaşmaya başladı. Jason gözlerini açmış izliyordu.
Lisa Dimanın yanağından öptükten sonra bana bir gülme krizi geldi. Kendimi tutamadım. Jasonun yüzünü görmeniz lazımdı. Çok komik bir duruma düşmüştü.
Jason: neye gülüyosun sen gülünecek bir şey yok.
Rose: var canım var.
Jason: canım mı?
Rose: yanlışlıkla oldu. (Gülmeyi durdurdum). Hadi devam edelim.
Bu sefer Lisa çevirdi. Ve Jasona geldi.
Lisa soruyordu şimdi Jason da cevaplıyordu.
Jason: doğruluk.
Lisa: Rose u seviyor musun?
Şaşırmış gözlerle Lisaya baktım. Sorulacak başka soru kalmamıştı sanki.
Jason: aşığım. Rose a aşığım.
Hadi canım. Lisaya şaşırıyım derken Jason ikinci darbeyi indirmişti. Gözlerimi pörtleterek Jasona baktım. Gülümsüyordu. Ama gözleri dolmuştu. Dokunsam ağlayacakmış gibi.
Ama ben sarışın sevmezdim ki.
Tam konuşacağım sırada kapı çaldı.
Ayağa kalkıp kapıya gittim ve açtım. Dmitriydi.
Rose: evet?
Dmitri: müdire hanım seni görmek istiyor?
Neden şimdi beni görmek istesin ki bu cadaloz.
Rose: bekle geliyorum.
İçeri geçtim.
Rose: Lisa müdire hanım beni çağırmış ben gidiyorum. Bir yere kaybolmayın devam edeceğiz.
Üzerime bişeyler alıp çıktım. Dmitrini yanında yürüyordum.
Yol boyunca konuşmamıştık.
Kapıya vardığımızda nihayet Dmitri konuştu.
Dmitri: özür dilerim Rose.
Bir şey demedim. Sadece gözlerine bakmakla yetindim.
Kapıyı tıklatıp "gel"sesinden sonra içeri girdim. Ama girmez olaydım..
Yazar: Şəhla Ramazanlı.
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum :)
![](https://img.wattpad.com/cover/26199813-288-k391361.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Akademisi Savaş
FanfictionVampir Akademisi filminden uyarlanmıştır.fan hikayesidir İyi Okumalar.