VA19

912 31 2
                                    

Rose: bayan Nikita bu kadının burada ne işi var acaba sora bilir miyim?

Nikita: bu kadın dediğin senin annen Rose.

Annem bildiğim kadın ayağa kalkıp yanıma geldi. Tam karşımda durdu. Yüzünde hiç bir duygu yoktu.

Onu hiç bir zaman yakından göremesem de resmini görmüştüm. Bir keresinde Lisa bulup getirmişti. Ve hiç değişmemişti sanki. Belki ben de böyle genç kalırım. Yıllar geçse bile yaşlanmam. Zaten öyleyim. 69 senedir 18 yaşındayım. Martın 1 indeyse 70 olacak.

Ben niye şu anda bunları düşünüyorum.

Rose: senin ne işin var burada?

İsmi Annabeldi.

Annabel: kızımı görmeye geldim.

Rose: hangi kızını? Yıllar önce terk ettiğin mi?

Annabel: neden terk ettiğimi biliyorsun.

Rose: hayır bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum. Uzak dur benden.

Bayan Nikita başka söyleyeceğiniz bir şey var mı?

Nikita: hayır.

Rose: tamam iyi günler.

Diyip odadan çıktım. Dmitri halen buradaydı.

Dmitri: bu kadar kaba olmana gerek yok Rose. O senin annen

Rose: sana ne?

Dmitri: ben sadece seni sakinleştirmeye ve doğru yolu bulmana yardımcı olmak istiyorum.

Rose: senin de son günlerde acayip yardımseverliğin tuttu.

Dmitri: sana özel diyelim.

Yüzümde bir gülümseme oluştu. Öylece Dmitriye bakıyordum.

Rose: tamam o zaman yardım etmek istiyorsan benimle gel.

Dmitri: tamam.

Sebebini bilmiyorum ama Dmitrinin gözlerine bakınca tüm kızgınlığım öfkem geçiyordu. sesini duyunca varlığını hissedince bir garip oluyordum.

Önden ben arkadan o yürümeye başladık.

Bugün pazardı ve okul yoktu. O yüzden böyle rahattık.

Ve saat sabah 4 falandı.

Güneşin çıkmasına az bir zaman vardı.

Ormanın yolunu tutunca nereye gittiğimi anladı. Daha günler öncesinde ona bu ormanda ondan nefret ettiğimi söylemiştim.

Sinirim tam olarak geçmese de öncekinden daha iyiydim.

Ağaç evin önünde durdum. Daha sonra tırmandım ve içerisine girdim. Dmitri de öyle yaptı.

Dmitri: güzelmiş.

Rose: evet. Burayı yapmaya Matt'te yardım etmişti.

Ağaç evin kapısı hariç her şeyi vardı.

Dmitri: bak burda ne var?

Diyip cebinden çikolata çıkardı.

Beni tanımaya çalışsaydı eğer çikolataya değil de tosta sevineceğimi anlardı.

Rose: bu ne için?

Dmitri: beni affetmen için.

Rose: seni affetmemi mi istiyorsun?

Vampir Akademisi SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin