VA 37

1K 28 2
                                    

İkimizde koşmaya başladık ve nasıl olduysa Jason bir anda kurt adam dönüştü. Kahvrenginin en açık tonlarında bir rengi vardı. İkimizde aynı hızla koşuyorduk. Hava artık iyice aydınlaşmıştı ve her şeyi tam net göre biliyordum. Daha fazla düşünmeden yola odaklandım. Sonuçta iddaa'ya girmiştik ve ben kaybedemezdim. Kaybetmek doğamda yok. Kaybedeceğim yarışlara girmem.

Daha iyi koşmak için tüm gücümü ayaklarıma verdim. Jasonu arkada burakmıştım. Ne kadar arkada olduğunu göremiyordum gözden kaybolmuştu. Biraz daha koştuktan sonra ani frenle durdum. Ermand öküz gibi karşımda duruyordu ve bu da dayanmaya zorladı beni.

Nefes nefese kaldığım için bir süre bir şey konuşmadım. O da konuşmuyordu. Konuşmayacaktın ne diye karşıma çıktın arkadaş.

Ermand: tamam şimdi tam kendindesin konuşa biliriz :)

Rose: seninle konuşacak bir şeyim olduğunu düşünmüyorum.

Deyip arkamı döndüm ve o da hızla önüme geçti.

Duraksadım ve sorarcasına bakmaya başladım.

Ermand: lafı daha fazla gevelemeden sadede geleceğim.

Rose: evet?

Ermand: Benim bir strogie yöneticisi olduğumu biliyorsun her halde. Ama öyle değil. 1 sene önce kardeşim bana tuzak kurarak yerime geçti. Onun kafasını koparmayı bilirdim ama ne yazık ki bu mümkün değil.

Rose: neden?

Ermand: annem kendini ateşe vermezden hemen önce bizi bir birimize mühürledi. Ve anlayacağın eğer birimiz ölürsek diğerlerimiz de geberip gideceğiz yok olacağız.

Rose: siz kaç kardeşsiniz ki?

Ermand: ben dahil 13 kardeşiz.

Rose: yuh.

Ermand: evet o zamanlarda fazla çocuk yapmak bir nevi hayatın kanunuydu.

Rose: nasıl yani?

Ermand: en az 10 çocuğun olmalıydı yani.

Rose: hangi dönemden kalmasın sen?

Ermand: böyle göründüğüme bakma asrlardır yaşıyorum.

Rose: e peki benden ne istiyorsun?

Ermand: bir damlacık kanın lazım. Mühürü yok etmek için.

Küçük bir kahkaha attım.

Neye güldüğümü anlamamıştı.

Rose: bir damlacık mı? Şu anda yalnızız kimse yok farkındasın değil mi? Rahatlıkla kanımı son damlasına kadar eme bilirsin ama yapmıyorsun ve benden bir damlacık kan istiyorsun. Neden korkuyorsun ki?

Ermand: ben hiç bir şeyden korkmam Rose. Bir anlaşma imzaladım ve akademi sınırları içerisinde sen dahil kimseyi kendi rızası olmadan öldüremem. Ve sana bir teklifim var kanının mühürü yok edecek kadarını bana verirsen seni en iyi gardiyan yaparım. Gardiyanların en üstüne geçersin. Sınava girmeden.

Rose: oradan bakınca saf gibi mi duruyorum acaba? Ben de bunu yedim dimi? Anlattıkların beni ilgilendirmez Ermand. Sen benim düşmanımsın değil damla kanımı günahımı bile vermem. Senin pilanlarını çok iyi anladım. İlk önce kanımla mühürü yok edeceksin sonra akademidekileri birer meleze dönüştüreceksin.  Artık nasıl yapacaksın onu bilemem. Kendine bağlı yapacaksın her kezi. Daha sonra kardeşinden intikam faslı ve sonra da dünyaya hükmetmek. Senden küçük ola bilirim ama akılsız değilim. Göre biliyorum her şeyi. Neyse daha fazla konuşmayacağım. Hadi bye.

Vampir Akademisi SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin