VA 31

1.1K 32 4
                                    

Rose: Jason bu konuyu daha önce de konuşmuştuk hatta her kezin önünde konuşmuştuk. Yine cevabım aynı. Benim aşkla uğraşacak vaktim yok. Dmitriden hoşlana bilirim bunu sende fark ediyorsun ama onunla hiç ileri gitmeyi düşünmedim. Çünkü zamanı değil. İyi bir gardiyan olmaya kararlıysam eğer değil sen Dmitri çıkma teklifi etse yine kabul etmem.

Anladın her halde sen beni?

Jason: evet anladım Rose. Ben seni sonsuza dek bekleyeceğim. Bunu unutma.

Rose: ama ben seni önümüzdeki sene öldürmeyi düşünüyorum :)

Jason: neden ne yaptım sana? :)

Rose: çekemiyorum seni. Sarışınlardan bi tek sevdiğim Lisa. Gerisi üretim hatası benim için :)

Jason: kıskanıyorsun yani :)

Cevap verecektim ki Lisa koşa koşa yanımıza geldi.

Lisa: Rose Rose. Hemen konuşmamız lazım.

İkimizde saf-saf Lisaya baktık.

Böyle aniden gelişi bizi şaşırttı. Lisa hep prenses gibi davrandığı için böyle hızlı haraket etmezdi. Koşması bile yavaştı. Şimdi ne öğrendiyse artık nefes-nefese kalmıştı.

Rose: noldu Lisa akademi mi patladı?

Lisa: hayır Rose daha önemli.

Rose: noldu kızım anlatsana

Lisa: yalnız konuşmamız lazım.

Rose: Jason yabancı değil anlat hadi.

Lisa: müdür Don Ermandın adamı. Bugün öğrendim.

Ermand kim diye sorarsanız eğer Strogielerin yöneticisi. En kötü olan.

(Ermandı TVD deki Klaus olarak düşünün)

Rose: nasıl öğrendin?

Lisa: soru sormak için odasına gittiğimde aynada Ermandla konuşuyordu.

Rose: saçmalama Lisa aynayla da konuşmak mı oluyormuş?

Jason: e sen konuşuyorsun ya hani demiştin dedi kodu falan ediyorsun. Ben hiç şaşırmadım şahsen :)

Rose: Jason bir susar mısın sen?

Jason: tamam çok susadım ben. Su istiyorum. Suyun var mı Rose çantanda?

Rose: Off Allahım çıldırıcam bunun yüzünden sonunda. Lisa sen haklıydın hadi yalnız konuşalım. Ver eşyalarımı

Diyerek Jasondan çantamı ve ceketimi aldım.

Lisanın kolundan tutarak yatakhaneye sürüklemeye başladım. Her şeyi detaylıca orada konuşacaktık. Jasonun da ne hali varsa görsün. Salak bi de susadım diyor. Al küreği vur ağzına.

Yatakhanenin kapısına geldiğimizde artık hava kararmıştı. Yağmur yağacağı belliydi. Yoksa bu kadar erkenden kararmazdı. Gerçi erken de sayılmazdı.

Önden Lisa arkadan ben yürümeye başladık. Odaya geldiğimizde kapının aralık olduğunu fark ettik. Bu ne şimdi? Birisi mi vardı ben açık burakmamıştım.

Yavaş adımlarla kapıya yaklaştık.

Elimle kapının sapından tutup ittim. Ve kapı yağsız olduğu için gıcırtıyla açıldı. Karanlıktı.

Sağ ayağımı ilk olarak içeri attım. Sonraysa diğeriyle adımımı tamamladım.

Tam içeri girdiğimde hafif rüzgar bana doğru esti. Camı kapattığımdan da adım gibi emindim ama açıktı.

Vampir Akademisi SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin