Vampir Akademisi Savaş

VA 32

6 mart 2015. Cuma.

Dün gece malum konuyu gerektiğimden fazla kafama taktığım için sabah rüyamda gördüğüm kabusun etkisiyle uyandım. Yatakta doğrulup gördüyüm rüyanın etkisinden çıkmaya çalıştım. Malesef başaramadım.

Ermandı rüyamda görmüştüm. Onu şahsen görmediğim için  yüzü simsiyahtı. Hiç bir zaman karşıma çıkmamıştı. Eğer çıksaydı şu anda yaşıyor olmazdım her halde.

Gözlerimi elimle temizleyip yataktan yavaşça kalktım.

Işığı yakıp saate baktım. 06:30.

Camdan dışarı baktığımda yağmur yağdığını anladım.

Emin olmak için camı açıp elimi dışarı çıkardım. Elime düşen yağmur tanelerinden doğru tahmin ettiğimin farkına vardım. Akademide yağmur çoğu zaman yağardı. Ama bu kış hiç kar yağmamıştı. Nedenini bilmiyorum ama hiç görmedik biz karı.

Her halde atmosfer tabakasında yaranan delikle alakalı olarak kar yağmıyor. Çünkü coğrafya dersinde bir ara öğretmeni dinlemiştim ve öğrencilere "dünyadakı fabrikalardan çıkan duman sonucunda atmosfer tabakası delinmiştir ve bu yüzden de kuraklık yaşanıyor. Hatta bazı ülkelerde suyu zorlukla bulanlar bile var" demişti.

Girdiğimiz dersler dönem sonunda değişiyor. Ve bu değişimde eğer sınavdan geçemezsen yine aynı dersi görüyorsun.

Şimdi bunları düşünmenin yeri ve zamanı değildi aslında.

Camı kapatıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.

Havluyla kurulanıp küçük mutfağıma geçtim. O kadar küçüktü ki bir kişi zor sığıyordu.

Kendime bir kahve yapıp içmeye başladım. Tostu da yemekhanede yerim.

Daha erken ama yapacak bir şey yok. Koşuya çıkayım desem yağmur yağıyor yağmurda çıksam bile tehlikeli müdür bey kesinlikle fırsat arıyor o yüzden odada kalmak en iyisi.

İlk ders müzik. Uyku sersemi öğrenciler yine derse girip garip çıkan sesleriyle kulak tutulacak şekilde  söyleyecekler.

Bu yüzden ilk derse girmek istemiyorum.

Bir de tiyatro hocasını görmem lazım. Müdürün kesin emri.

Olacakları merak etmesem aslında umrumda olmaz ama merak işte.

Azıcık endişeliyim ama merakım daha çok. Ermandla tanışıcam en önemlisi de babamın katili Ermand.

Onu Ermand öldürmüştü. Çocukluğumdan beri anlatılıyor bu hikaye bana. Annem olmasa da akademideki özel öğretmenlerim hep anlatırdı.

Onların haddine değil ama bilmem gerekliydi. Belli yaşa gelince detaylıca öğrenmiştim.

Ermanddan intikam almayı düşünmüyordum çünkü babam da beni terk etmişti ama yine de babamın katili o.

Kahve fincanını tezgaha burakıp üzerimi değiştirmek için gardrobun önünde durdum. Siyah uzun kollu bir üstlük ve siyah pantolon.

Siyahı sevdiğimi zaten biliyorsunuz. Saçlarımı da at kuyruğu yaptım ve hazırdım. Zamanın geçmesini beklemek iyi fikir değildi. Yemekhanenin açık olduğunu düşünerek çantamı ve ceketimi alıp telefonumu cebime tıkıştırıp ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım.

Anahtarlar her zaman çantamda olurdu.

Gerekli kitaplarsa okuldaki benim adıma olan bölmedeydi. Hangi dersi görüyorsak ona uygun kitapları orada tutuyordum.