VA 24

1K 35 4
                                    

Lisa'dan.

Lisa: Gözlerini kapama Rose lütfen dayan. Hadi az kaldı dayan.

Onu hayatta tutmaya çalışıyordum.

Ama başardığım söylenemezdi. Annesinin dişlerindeki strogie zehiri bedenini ele geçirmeye başlamıştı.

Yeteneklerim şu anda hiç bir işe yaramıyordu.

Rose'u bu durumdan kurtalmalıyım. Onu akademinin hastanesine götürmüşdük.

Annabel ve Narinayı gümüş kazıkla öldürüp yandırdıktan sonra Dmitri Jason ve Diman ben ve Roseun bulunduğu akademinin hastane odasına geldiler.

Dmitri: nasıl durumu?

Lisa: kötüye gidiyor. Bay Jonas Roseu bir süre canlı tutmak için bir şeyler bulmaya gitti. Onu hayata döndürecek tek şey Heros dağının zirvesinde yetişen Kalimer bitkisinin kökleridir.

Dmitri: tamam buraya fazla uzak değil ben giderim.

Lisa: ama biliyosunuz bay Dmitri orası çok tehlikeli. Strogieler ve 2 başlı kurtlar orada çok bulunur.

Dmitri: onu hayata döndürecek tek şey buysa eğer o bitkiyi bulup getireceğim. Başıma ne gelirse gelsin Rose olmadıktan sonra benim için fark etmez.

Jason: ben de geliyorum seninle.

Dmitri: gerek yok.

Jason: var. Fazla güç zarar değildir.

Diman: e o zaman ben de geliyorum. Rose beni pekte sevmezdi ama onu kurtarmak için elimden geleni yaparım.

Lisa: tamam o zaman hadi siz gidin daha fazla zaman kaybetmeyin. Ben burada Rose un yanında kalacağım bir yandan da araştırmalar yapacağım.

Onlar gittikten sonra kardeşim arkadaşım canım herşeyim Rose un yanına geldim melek gibi uyuyordu.

Tam 3 gün geçmişti. Dmitrilerden halen ses seda yoktu. Bugün cumartesiydi. Saat sabahın 6-ıydı.

Yarın Rose'un doğum günü ve o hala uyuyor.

Kapının açılmasıyla oturduğum sandalyeden kalktım.

Nihayet gele bilmiştiler.

Yanlarında bay Jonas'ta vardı. O bu akademinin en iyi dhampir doktoruydu.

Jonas: Prenses Vasilisa lütfen sizi dışarı alalım. Sizi de baylar.

Lisa: onun yanında kalmak istiyorum.

Jonas: malesef bu mümkün değil hanımefendi.

Lisa: tamam peki.

Dördümüzde dışarı çıktık.

Bay Jonas'sa hemşireleriyle içeride kaldı.

Lisa: nasıl geçti yolculuk umarım başınıza bişey gelmemiştir.

Jason: Rose'un aklı sana geçmiş her halde. Onun gibi konuşuyorsun Lisa. Başımıza bişey gelseydi sence burada böyle sapasağlim dururmuyduk?

Lisa: şu anda ne konuştuğumu bilmiyorum kusura bakma.

Dmitri: hayır prenses bir sorun çıkmadı karşımıza .

Lisa: peki neden bu kadar geç döndünüz?

3 ü de bir birine bakıp gülümsedi. Ne olduğunu anlamamıştım. Onların beyinlerine girip bir ara öğrenirim.

Vampir Akademisi SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin