VA7

968 42 0
                                    

Diman: tamam aça bilirsin gözlerini.

Gözlerimi açtım bi değişiklik yok.

Rose: eee?

Diman: ne eee?

Rose: dalgamı geçiyorsun sen benle?

Diman: evet :)

Rose: gerizekalı. İn arabadan hemen

Diman: ama..

Rose: aması falan yok in arabadan.

Diman arabadan indi. Ben de indim.

Sürücü koltuğuna geçtim. Diman da arkaya.

Rose: bana bak yol boyunca bir kelime dahi edersen seni burakır giderim.

Diman: tamam sustum. Uyuyorum.

Jason: uyu uyanma

Diman: sana kalmadı

Jason: kaldı kaldı. Dua et söz verdik. Yoksa...

Rose: ikinizde kapayın çenenizi

Sesimize Lisa da uyandı.

Lisa: ne oluyor burada?

Rose: şu arkadakı koca bebekler akıllarını kaybetmişler onu arıyorlar ama bulamıyorlar.  Birde bunlar gaymış Lisa şimdi öğrendim ben de. Dimanın beni öpme işi de Jasonu kıskandırmak içinmiş. O yüzden Jason bu salağa dalmış

Lisa: ne?

Diman: saçmalıyor Lisa öyle bişey yok

Jason: hayal gücüne hayranım.

Rose: hayal değil ki gerçek. Sen bana inan Lisa bunlara değil tamam mı :)

Lisa: tamam tamam :)

Arabayı çalıştırdım. Aynı hızla yolumuza devam ediyorduk.

Saat 7:41

Lisa geceden sonra uyuyamamıştı. Kulaklığını takmış şarkı dinliyordu. Jason ve Diman horu horul uyuyordu.

Dikiz aynasından dikizlemeye başladım. Sarılmışlar ya. Acaba uydurduğum şey gerçek mi diye düşünmeye başladım.

Rose: şşt Liz.

Duymuyordu. Kulaklıkla nasıl duysun ki. Bir yandan yola odaklanmış diğer yandan Lisayı dürtmeye başladım

nihayet prensesimiz kulaklığını çıkardı.

Lisa: efendim

Rose: evet efendinim :)

Lisa: Rose :)

Rose: tamam tamam. Şunlara bi baksana Sen :)

Lisa arkaya baktı. Ağzıaçık önüne döndü.

Lisa: Rose söylediğin gerçekmiydi

Rose: hayır ya uydurmuştum ben :) hadi fotolarını çek bunların

Lisa telefonuyla bi kaç tane resimlerini çekti.

saat 11

Bir kasaba yoluyla ilerliyorduk. İsmi Montokoleydi.

Garip bir kasabaydı. Evler küçücük tahta evlerdi. Başları üçken şekilinde.

Üzüm burada çok yetiştiriliyor galiba. Her taraf üzümlüktü.

Buranın üzümü meşhur her halde. Baya da acıktım.

Arabayı ilk gördüğüm fırının önünde durdurdum ve arabadan indim. Param vardı.

Çörek börek yiyicek bişeyler aldım. Hemen yanındakı mağazaya da girdim.

Rose: Meraba

X: günaydın. Hoş geldiniz

Rose: hoş bulduk. Ben bi tost alıcaktım. Çift kaşarlı.

Adam bana şaşkın şaşkın bakmaya başladı.

X: hanımefendi üzgünüm ama burası Market :)

Rose: olsun. Siz yapın ben parası neyse veririm

X: nasıl yapayım diyorum ki burası market

Rose: markette tost yapılmaz diye bir kanun mu varmış. Yapın işte elinize mi yapışıcak

X: tamam bekleyin. Uyduralım bişeyler

Rose: tamam

Adamın yaptığı tostu yiyerek arabaya bindim. Diğerleri de uyanmış Lisayı susturmaya çalışıyorladı. Sanırsam Lisa fotoları göstermişti.

Rose: aa çifte kumrular da uyanmış günaydın :)

Jason: Rose. Bilmiyorum bu nasıl olmuş haberim yok. Her halde yanlışlıkla oldu.

Ben gay falan değilim. Hem gay olsam s- boş ver

Lisa: Rose çocuk senden hoşlanıyor :)

Lisa bunu beyin yoluyla bana iletmişti.

Cevap olarak

Rose: saçmalama

Lisa: düşüncelerini okudum. Bi de duygularını hissediyorum.

Rose: tamam kapat konuyu

Lisayla beyin yoluyla olan konuşmamızı bitirdim.

Rose: tamam kurtadam anladık.

Diman: çok güzel. Lisa sen de inandın mı

Lisa: evet. Ben zaten baştan beri böyle bişeyin olmadığını biliyordum :)

arabayı çalıştırmadan önce aldıklarımı arkadaşlara verdim. Lisa yemediği için diğerleri kendi aralarında paylaştırdılar.

Ben arabayı çalıştırdım.

İkisi de yedi bitirdi.

Rose: ee anlatın bakalım hikayelerinizi

Diman: ne hikayesi

Rose: mesela büyücü hikayeni

Diman: nesini anlatayım

Rose: gerizekalı mısın

Diman: hayır

Rose: iyi o zaman anlat

Diman: tamam. Büyücülük bana ırsen geçmiş bişey. Çoçukluktan böyleyim.

Diman sustu. Bekledim devamını ama konuşmuyordu.

Rose: sonra?

Diman: ne sonra?

Rose: ya Lisa sen bununla nasıl arkadaş oldun?

Lisa: bilmiyorum Rose :)

Diman: aşk olsun Lisa

Rose: hayır olmasın. Aşk falan olmasın. Kafanızı koparırım

Jason: niye Rose?  Aşık olmak suç mu?

Gözlerimi dikiz aynasından Jasona çevirdim. Bana bakıyordu o da.

Gözlerimiz buluştu. Sarışın olmasa gayet yakışıklı bir herifti.

Rose: evet suç

Jason: neden?

Rose: aşk varsa kaybetmekte vardır. Seçeceksen birini seçeceksin. Ya aşık olacaksın ya galip. Bizimle aynı yolu yürümek istiyorsanız aşktı sevgidi muhabbetti hepsini sileceksiniz

Jason: tamam zaten meraklı değiliz

Rose: bizim lüğetimizde aşk ve kaybetmek sözleri yoktu. Bunu kafanıza sokun

Vampir Akademisi SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin