Yeniden yerlerimize geçmiştik. Jungkook'u delirtmiştim sanırım... Aşırı sinirliydi ve ne yapacağını bilemez haldeydi. En azından öyle gözüküyordu. Bu kız kimdi bilmiyorum ama ondan hoşlanmıştım, gerçekten.
Toplantı bittikten sonra herkes kalkmıştı. Jungkook beni tabiki odasına çağırmıştı. "Ne için?" dedim bende sesimi yükselterek. Herkes duysun diye. Ne yapmaya çalıştığımı anlamış olmalıki etrafına bakındı ve kolumdan tutarak çekiştirmeye başladı odasına.
İçeriye girdiğimizde kapısını kilitledi ve önümde dikildi. "Ne yapmaya çalışıyorsun Jimin? Ne yapmaya çalışıyorsun?!" diye bağırdı. "Hiçbir şey" Dedim, hiçbir şey yapmaya çalışmıyordum. "Evet evet, eminim öyledir. O kız kim biliyor musun sen?" Hayır hayır, bu konuyu açmamalıydı.
"O kız Kim Holding'in patronu olan Kim Jennie" Ne? Kim Jennie o muydu?! Şaşkınlıkla ona bakıyordum. "Ne yaparsan yap, ona asılma. Benden uyarı" "Peki" demekle yetindim. Tam kapıdan çıkacakken kolumu tuttu ve kendine çevirdi.
"Akşamki parti için," gözünü üzerimde gezdirdi devam etti. "Seni almaya geleceğim" dedi ve kilitli olan kapının kilidini açıp kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Bende arkasından çıkıp hızla eve gittim.
*
Evet partinin maskeli bir balo olacağı açıklandı. Partinin tam olarak ne olduğunu bilmiyorduk ve maskeli bir balo olacakmış. Peki, bende ona göre hazırlanacağım.
Evet maske satan bir yere gidip altın renginde bir maske buldum. Bu maskeye göre bir takım elbise giyeceğim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evet, buna kırmızı bir ceket, beyaz bir gömlek ve kırmızı bir pantolon giyilirdi. Birkaç takı ve biraz makyaj, ha birde siyah bir ayakkabı giyecektim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tamamdır, evet bu kadar mükemmel olacağını ummuyordum ama oldu. Vay be! Çok yakışıklıyım...
*
Saat gelmişti, Jungkook'u bekliyordum. Araba kornası seslerini duyduğumda aşağı indim ve arabaya bindim. Lanet olsun onu tam olarak göremiyordum ve daha maskesini takmamıştı. Arka koltuğa oturduğum için onu inceleyebilirdim ama o kadar siyahtı ki... Göremiyordum hiçbir şey! "Merhaba Jimin, hazır mısın?" "Kesinlikle"
Balo yerine geldiğimizde arabadan indik. Kırmızı halıda yürüyorduk, herkes kameralarıyla bizi çekiyordu. Kendimi ilk defa mükemmel hissettim. Ünlülük hissi.
İçeri girdik ve bir masaya oturduk. Onu tam inceleyecektim ki masamıza bir kaç adam geldi. "Hoşgeldiniz Bay Jeon! Bizde sizi bekliyorduk, şöyle geçelim mi?" Son cümlesini bana bakarak söyledi. Ben onun sekreteriyim lan götveren! Her neyse Jungkook gitmişti, onu giderken inceliyordum ve aman Tanrım... O mükemmel görünüyordu, maskesiyle...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
