"Kaden hadi ne olur söyle şunu artık." ejderhaya bilmem kaçıncı kez bana yapacağı sürprizin ne olduğunu söylemesi için yalvarıyordum. Uyandığımdan beri başının etini yemiştim... Ancak ejderha bey söylememek konusunda baya bir kararlıydı.
"Katherine güzelim beynimi yedin yeter artık." diye bıkkın sesiyle konuştuğunda masumca ona bakıyordum. Hayatımda gördüğüm en ama en inatçı insandı! Ah pardon insan mı dedim insan değildi ki ejderhaydı! Ama kişilik olarak insandan hiç bir farkı yoktu. Hatta ortalama bir insandan daha gıcık bile diyebilirdim... İnsan demişken de benim o gördüğüm rüya neydi öyle? Üzerinde hiç uzun süreli düşünme fırsatım olmamıştı. Ancak şimdi düşünüyorum da ejderhanın insana dönüştüğünü görmüş bir de onula yakınlaşmıştım. Tanrım ben neler görmüştüm öyle? Aklıma rüyamda gördüğüm o yaşananlar akın ederken yanaklarımın yanmaya başladığını hissedebliyordum.
"Miniğim ne oldu iyi misin? Kızarmaya başladın birden?" ejderhanın hangi ara bana yaklaştığını anlayamadığım zaman diliminde kafamı yerden kaldırarak daldığım saçma sapan düşüncelerden arındım.
"Ha şey iyiyim ben bir şeyim yok." diyerek gözlerimi kaçırdığımda yalan söylediğimi fark edeceğini biliyordum. O sırada pençesini anlıma dayadığında ne yaptığını anlayamadığım için şaşkınca ona baktım.
"Ateşin de yok üstelik." diye konuştuğunda bir kez daha utandığımı hissettim. Keşke duygularım kendini bu kadar ele vermesiydi.
"Ya Kaden bir şeyim olmadığını söylemiştim. Hem konuyu değiştirme hala daha senden cevap bekliyorum." dedikten sonra pençesinden kurtularak ciddi bakışlarımı keskin yeşillerine yönlendirdim. Elimden geldiğince ne kadar ciddi olduğumu göstermek istiyordum. Ancak beklemediğim bir anda ağzından kıkırtı benzeri bir ses çıktığında kaşlarım istemsizce daha da çatıldı. Bu ejderhanın beni hiç bir şekilde ciddiye almasını sağlayamıyordum.
"Şu an ne kadar tatlı gözüktüğünden haberin var mı acaba?" eğlenceli çıkan sesiyle içimde ki öfkenin bir kat daha artmasını sağlamışken ona karşı elimden hiç bir şey gelmediğinin bilincinde olarak derin bir nefes aldım. Sakinleşmem lazımdı yoksa burada boşuboşuna kendimi yeyip bitirecektim.
"Kaden var ya şu an karşımda bir insan olsaydın yumruğu yüzünün ortasına geçirmiş olurdum." korkusuzca diklenerek konuşurken bir yandan küçük elimi sıkarak yumruğumu ona gösterdim. Ah kimi kandırıyorum ki beni her şekilde alt edebilecek güçte olurdu... Cahil cesaretiyle söylediğim sözlerden sonra gözlerinde tuhaf bir parıltı oluşurken bana yaklaşmaya başladı. Lanet olsun yoksa onu yine öfkelendirmiş miydim?
"Ah canım ejderham saçmalama yalnızca şaka yapıyordum." neler saçmaladığımı bilmeden konuşuyor bir yandan da geri geri adımlayarak ondan çaktırmadan uzaklaşmayı deniyordum. Ancak arkamda hissettiğim güçlü pençesiyle olduğum yerde kalakalırken masum bakışlarımı keskin gözlerine çevirdim.
"Biliyor musun güzelim şu an karşında bir insan olsaydım seninle daha farklı şeyler yapıyor olurdum." sıkıcı yumduğum gözlerim ejderhanın boğuk çıkan sesini işittiğimde pörtleyerek açılırken ağzım şaşkınlıkla aralanmış halde ne diyeceğimi bilemeden kalakaldım.
"Hiç sanmıyorum bay ejderha lütfen beni kötü emellerinize alet etmeyin." diyerek endişeyle konuşurken ejderhanın ağzından bu sıralar çok fazla çıktığına şahit olduğum kıkırtı sesi yükseldi. Bu sıralar fazlaca gülüyordu ve ben ister istemez kendimi gülmenin ona ne kadar yakıştığını düşünürken buluyordum.
"Hemen yanlış anlama... Yalnızca burnumu saçlarına daha rahat bir şekilde gömdüğümü ve insan ellerimle yumuşacık saçlarını hissedebilmeyi hayal etmiştim." konuşması her ne kadar mutluymuş gibi olsa da sanki sesi bu sefer az da olsa buruk çıkmıştı. Nedensizce ben de hüzünlendiğimi hissettim ve yaslandığım pençesinden ayrılarak aramızda ki bir adımlık mesafeyi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhanın Tutsağı
FantasyBen kralın biricik kızı, krallığımızın yegane prensesi Katherine Bloom'um. Her zaman ne istersem elde etmiştim. Kralın kızı ve aynı zamanda tek çocuğu olduğum için bana hiç bir zaman saygıda kusur edilmemişti. Haliyle durumlar böyle olunca azıcık da...