*10* Yavru Kurt

14.9K 967 207
                                    

Ejderha benim yanıma gelerek kafasını beni korumak istercesine önüme uzattı. Onun bu şekilde korumacı davranması gülümsememe sebep olurken çalıların arasında küçük yavru bir kurt ortaya çıkıverdi. 

"Aaa inanamıyorum küçük bir yavruymuş." derken doğrularak sevimli ufaklığın yanına gitmek istedim. Ancak ejderhanın önüme pençesini koyarak beni engellemesiyle durdum.

"Saçmalama Katherine ısırabilir." dediğinde gözlerimi devirerek başımı kaldırdım. Bu kadar da korumacı olmasına gerek yoktu.

"Asıl sen saçmalama Kaden altı üstü minicik bir yavru." Onu umursamadan pençesinin yanından geçtiğimde bıkkınlıkla nefes verdi.

"Onun köpek eniği olmadığının farkındasındır umarım!" kabaca konuşmasına kulak asmazken minik yavruya gülümseyerek elimi uzattım. Küçük bir köpek gibi başını okşamama izin verirken kuyruğunu sağa sola sallayarak ne kadar mutlu olduğunu gösteriyordu.

"Gördün mü Kaden zararsızmış." Kucağıma aldığım ufaklıkla dönüp ona baktığımda ejderha keskin bakışlarını benden alıp yavruya indirdi. Minik yavrunun genzinden hırlama benzeri sesler gelirken tüyleri diken diken olmuştu. Sanırım ufaklık ejderhayı pek sevmemişti.

"Karşıdan pek öyle gözükmüyor." dedi ve kafasını eğerek başını bize yaklaştırdı. Kucağımda ki kurt yavrusu yüksek sesle hırlarken ejderhanın boğazından güçlü bir hırltı duymamla olduğum yerde korkuyla sıçradım. Zavallı minik yavru ödü kopmuş halde cıyaklayarak kendini kucağımdan yere attı.

"Kaden ne yaptığını sanıyorsun sen?" derken öfkeli bakışlarımın hedefinde keskin yeşilleri vardı. Ancak beyefendinin bu durum umurunda değildi. Küçücük yavruyu korkutmuş üstüne bir de yaptığı marifetmiş gibi gülüyordu.

"İnanamıyorum sana Kaden bir daha bunu sakın yapma." diyerek arkama döndüm ve ufaklığın yanına ilerledim. Zavallıcık korkudan çalının yanına pusmuş ürkek gözlerle ejderhaya bakıyordu.

"Gel bakalım buraya." tatlı sesimle konuşarak yavruya tekrardan kucağıma aldığımda bu sefer ejderhayı göremeyeceği şekilde başını omzuma bastırdım. Sinirle yanından  geçerek balıklarımı kızarttığım ateşin başına ilerleyerek oturdum. Kucağımda ki yavrunun acıkmış olabileceğini tahmin edebiliyordum. Ateşin üzerinde kızarttığım balıklardan birini alıp yavruya vermemle ağzına alması bir oldu. Zavallı yavrucak o kadar acıkmıştı ki verdiğim balığı ağzından sesler çıkartarak yiyordu. Yavruyu yanıma yere bıraktıktan sonra ellerimi elbisemin eteğine sildim. Normalde temizliğe özen gösterirdim. Ancak şu durumda yapabileceğim bir şey yoktu.

...

Sonunda elimde ki balığı yemeyi bitirdiğimde doyma hissinin verdiği mutlulukla çimlere uzandım. Gülümseyerek gökyüzüne bakarken Kaden başını eğerek manzaramı kapattı. Yüzümü  buruşturdum.

"Evet Kaden?" rahatsız olduğumu belli ederek konuştuğumda Kaden derin bir nefes vererek konuşmaya başladı.

"Kalk hadi gidiyoruz her an yağmur yağmaya başlayabilir." Hadi ama gökyüzü bu kadar açıkken yağmur yağma ihtimali bile yoktu.

"Hava bu şekilde güneşliyken yağmur yağacağını pek sanmıyorum."  diyerek istifimi bozmadan yatmaya devam ederken Kaden'ın aniden beni pençesine almasıyla çığlık attım. Lanet olsun ki bu ejderha bir gün beni kalp krizinden öldürecekti. 

"Bekle yavru orada kaldı." aşağı bakıp kurt yavrusunu bulmaya çalışırken ejderha beni delici bakışlarının hizasına getirdi.

"Üzgünüm güzelim ama mağarama o küçük haşereyi getirmene izin vermem." konuşması kesin ve itiraz kabul etmeyecek cinstendi. Neyse ki ben hiç bir zaman kolay pes eden bir kız olmamıştım.

Ejderhanın TutsağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin