*19* Veda

12.1K 906 333
                                    

"Katherine!"  uykumun arasında duyduğum varla yok arası kadın sesine mırıldanarak tepki verdikten sonra diğer yöne dönerek elimi yasladığım sıcaklığa biraz daha sokuldum. Ejderhaya ait olduğunu bildiğim sıcak ve pürüzlü yüzey beni rahatlatırken aynı ses adımı bu sefer daha yüksek olacak şekilde tekrarladı. Rüya olduğunu sandığım sesin tekrarlanmasıyla gözlerimi kırpıştırarak araladım.

"Sende kimsin?" az ötemde ayakta dikilen tuhaf giyinimli kadını görmemle endişelenerek doğruldum. Kafamı çevirerek ejderhayı kontrol ettiğimde hala uyuduğunu görmemle tuttuğum nefesi bırakmıştım. Eğer uyanıp mağarasında bir kadının olduğunu görürse öfkelenip ona zarar verebilirdi ve böyle bir şeyin olmasını kesinlikle istemiyordum. 

"Bence benim için değil kendin için endişelenmelisin prenses." kadının sarf ettiği sözlerle bakışlarım onu bulurken kaşlarımı çatmıştım. Bu kadın neyden bahsediyordu?

"Ejderhanın senin peşini bırakmayacağının farkındayım. Bunu saygıdeğer büyük krala da söyledim. Ancak o kızını kurtarma konusunda baya bir ısrarcı çıktı." büyük kral derken babamdan bahsettiğini anlayabilmiştim. Bu durumda babam ejderhanın elinde tutsak olduğumu biliyordu. Yani babam hayatta olduğumdan haberdardı ve beni kurtarmak için çabalıyordu. Canım babam... Onu gerçekten de çok fazla özlemiştim.

"Peki buraya beni götürmek için mi geldin!?" babamı düşünerek heyecanlanmamın etkisiyle sesimin ayarını kaçırırken ejderhanın yanımda ki varlığını çoktan unutmuştum. Karşımda ki kadın gözlerini kocaman açarak işaret parmağını dudağına bastırdığında ne yaptığımı ancak anlayabilmiştim.

"Katherine" ejderha uykulu sesiyle adımı söylerken irkilerek hareket etmemek için kendimi kastım.

"Hmm" burnunu saçlarımın arasında gezdirip kokladıktan sonra pençesiyle beni daha sıkı sararak çenesinin altına bastırdı. Tanrım neyse ki uyanmamıştı!

"Şimdi prenses kulağını aç da beni dikkatle dinle tamam mı? Fazla vaktim yok gücüm azalmaya başladı her an geri dönebilirim" kadının söylediklerinden sonra kafam karışırken ne demek istediğini anlayamamıştım. Nasıl bir anda geri dönebilecekti ki?

"Sen ne demek istiyorsun?" fısıldayarak konuşmama rağmen ejderha yine mırıltılar çıkartarak her an uyanabileceğinin sinyallerini vermeye başlamıştı. Kadın gözlerini büyüterek kızgın yüz ifadesiyle baktığında dudaklarımı birbirine bastırdım. Tuhaf kıyafetleri ve değişik yüz ifadesiyle ürkütücü görünen ellili yaşlarında bir kadındı.

"Bir daha sakın sesini çıkartma! Yaptığım büyü sayesinde dev sürüngen konuşmamı duyamasa da beni görebilir. Buraya gelebilmek için çok fazla enerjimi harcadım aynısını tekrarlamam uzun zamanımı alır. Dolayısıyla da fazla zamanım olmadığı için sana hemen babanın yaptığı planı açıklıyorum..." büyücü olduğunu öğrendiğim kadının devam etmesi için onaylarken kurtulup babama kavuşma ihtimali bile beni mutlu etmeye yetmişti.

"Baban askerleriyle birlikte ejderhaya tuzak kurmayı planlıyor. Ejderhanın savunmasız olduğu bir anda askerler saldırarak ejderhayı özel yapım gaz bombalarıyla etkisiz hale getirecekler. Senin ise tek yapman gereken şey ejderhayı ormanın içerisinde ki ulu çınar ağacının yanına getirmek. Bunu da akşam vaktinden önce yapacaksın. Zira hava kararmadan önce bu planın bitmiş olması gerekiyor. Aksi takdirde askerlerin ejderha gibi karanlıkta net görebilme yeteneğine sahip bir yaratıkla savaşmaları gerekir." duyduklarım karşısında ne tepki vereceğimi şaşırmış halde kadına bakarken kadın onu onaylamamı bekleyen sabırsız bir ifadeyle yüzüme bakıyordu.

"Katherine bu senin tek kurtuluş şansın... Bunu iyi değerlendir!" sert sözlerinden sonra başımı sallayarak onu onaylarken kadın aniden gözlerimin önünden silinerek kaybolmuştu. Ben şimdi ne yapacaktım?

Ejderhanın TutsağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin