13

1.7K 126 38
                                    

Kuzey

Reddetmek. Olan şeyi asla kabul etmiyordum, o gün o bankta yaşanan hiçbir şey yaşanmamış gibi davranmaya çalışıyordum ama ne zaman gözümü kapatsam o an aklıma geliyordu.

Özgür'ün yüzünü görmeyi cidden istemiyordum ama bir yandan da o yüzü görmeye ihtiyaç duyuyordum.

Bu düşüncelerimi geçiştirebileceğimi sanıp okula gitmemiştim 2 gündür.

Üstelik yarın hafta sonuydu ve Özgür ile birlikte kütüphane temizliyor olmam gerekecekti. Aslında beni asıl çıldırtan şeylerden biri şuydu, Özgür ne düşünüyor bilmiyordum, aklı mı karışık, umursuyor mu, pişman mı, hiçbir şey bilmiyordum.

Ondan hiçbir haber alamamıştım, tüm sosyal medya hesaplarına tek tek bakmıştım ama ya çok az giriyordu ya da hiç girmiyordu.

Arkadaşları ile hikayelerde ise yoktu, onlar ayrı takılıyordu şu an ya da Özgür şu sıralar kameralara gözükmek istemiyordu.

Yarın için iki ayrı planım vardı; birincisi hiç gitmemek. Bu planı Özgür'ün hiç gelmeyeceğini düşünerek yapmıştım. Çünkü onun da beni görmek istediğini düşünmüyordum.

İkincisi, paşa paşa gidip bir şey olmamış gibi Özgür ile kütüphane temizlemek. Bu planımda, ortamı gerecek, o günü hatırlatacak ya da ikimizi garip bir duruma sokacak hiçbir şey yapmamalıydım. Eğer o yaparsa da gülüp geçiştirmeliydim ama şöyle bir durum vardı ki Özgür hiç gelmeyebilirdi.

Sözüme sadık kalmak istiyordum ne olursa olsun gidecektim eğer o etrafta yoksa belki biraz kütüphaneyi temizler geri dönerdim ya da  direkt eve dönerdim.

Aslında, tüm bu kafa karışıklığımızı Özgür'e mesaj atarak giderebilirdim ama bu öpüşmeden sonra iyi bir fikir gibi gelmiyordu. Hevesli gibi görünebilirdim, ne için hevesli görüneceğimi de bilmiyordum.

Evden hiç çıkmamıştım hatta evi bırak odamı bile zorunlu olmadıkça terk etmemiştim. Neyse ki ev ortamında umursanan biri değildim de kimse bu halimi görüp beni sorgulamaya gelmemişti ama evden çıkmam gerekiyordu artık.

Şu an öğle arasıydı, okula gidebilirdim ana Özgür'ü görürdüm, eh okuldaysa tabii.

Ama her şekilde Özgür ile karşılaşacaktım bunu engelleyemezdim o yüzden ertelemeye çalışacaktım.

Tüm bu düşünceler beynimi zorluyordu, Özgür'ü düşünüyordum, neden öptüğünü, neden izin verdiğimi, neden hayatımı mahvettiğini ama hiçbir şeye cevap bulamıyordum çünkü Özgür göstermek istediğinden fazlasını göstermiyordu.

Cidden, benimle hiçbir alakası yoktu. Ne ara bu hale gelmiştik hiçbir fikrim yoktu. Keşke parmaklarım kopsaydı da o gün Özgür ile bir yerlere gitmek istemeseydim.

Gözlerimi kapatıp uyumayı düşünüyordum, çünkü şu an yapacak başka hiçbir şeyim yoktu. Düşünmek hiçbir işe yaramıyordu en azından uykumdayken daha rahattım.

Telefonumu kapatıp masama koydum, yatakta ters döndüm ve uyuma pozisyonumu aldım. O sırada telefonum titredi, önemsiz olduğunu düşündüm, sonra tekrar titredi.

Özgür: Okula gelmeyi düşünüyor musun?
Kimyacı seni soruyor.

İlk olarak kavrayamadım, mesajı Özgür mü atmıştı? Neden? Ne cevap vermeliydim ki? Çevrimiçiydi ve görüldü olduğunu görüyordu

Özgür: Ölmedin inşallah Kuzey çok zor bi soru değildi

Kuzey: Hastayım

Uydurulacak en ucuz bahaneyi uydurmuştum resmen. Özgür'ün buna inanma ihtimali yoktu ama yine de bir şeyler yazmak zorundaydım.

Özgür: Geçmiş olsun
Herhalde o gün soğuk aldın
Yarını iptal edelim istiyorsan?

2 cümle. Özgür'ü kurduğu 2 cümle. "O gün" ve "yarın".

Demek ki o günü hafızasından silmemişti ve bir şeyler yaşanmamış gibi davranmıyordu. Bir mesajdan bunları çıkarmak mümkün müydü?

Yarın ise, hala birlikte gideceğimizin göstergesiydi. Bunu geri tepemezdim, bu bir şans değildi ama açık kapıydı ve bu kapıyı kullanmalıydım.

Kuzey: teşekkürler
sanırım o gün oldu evet
yarın gelebilirim iyiyim

Özgür: Tamam
12:30 gibi sitenin bakkalının önünde ol
Beraber geçelim dikkat et

Kuzey: olurum sen de dikkat et

Rahatlamıştım ama neden hiçbir fikrim yoktu. Yarını kazasız belasız geçirebilmek kalmıştı bir tek geriye.


eyy kuzey sen özgür'ü ne sandın ulan

maniac (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin