40

876 46 36
                                    

Özgür

Kuzey
Özgür

Kuzey'in sinirlice kapıyı açıp içeri geçişini arkasından bakarak izlemiştim. Bana göre küçük olan bedenini hemen sinirlice çevirmiş ve mutfağa doğru yol almıştı.

Kapıyı kapadıktan sonra peşinden ilerledim. Benim tişörtlerimden birini rastgele üstüne geçirmişti, ona oldukça bol gelmişti ve omzundan düşüyordu. Bu yüzden gülesim gelse de, şu çocuksu haline bakıp gülmeye kıyamadım. Kalbime çok garip şeyler oluyordu ve bunları kendi kendime de olsa açıklayamıyordum.

Dün gece evime gelip aklını kaybetmişti, sorduğu sorularda bir haksızlık göremiyordum. Haklıydı. Ben, kendimi, nasıl göstermek istediysem Kuzey'e öyleydim. O da bana karşı çok şeffaf değildi ama benim gibi de değildi. O aklımı karıştırmıyordu, aksine beni rahatlatıyordu. Anladığım kadarıyla ben sadece onun aklını karıştırıyordum.

Sorduğu soruların hepsinin bir cevabı vardı elbette. Sadece nasıl açıklayacağımı bilmiyordum. Benim için bile tesadüf denebilecek şeyleri nasıl kelimelere dökebileceğimi bilmiyordum ama benden bir açıklama bekliyordu.

"Kahvaltıda sana bir şeyler açıklamam huy oldu galiba." dedim. Yiğit'le alakalı çoğu açıkladığım zaman yine mutfaktaydık.

Gülümsedi ve o gün oturduğu tezgahın tekrar üstüne oturdu. Bunun beni etkilediğini çok iyi biliyordu ve bunu kullanmaktan çekinmiyordu.

"Sorduğun her sorunun cevabı var. Özür dilerim bu kadar aklını karıştırdığım için." dedim bir yandan da yumurta kırarken.

Sessiz kaldı. Büyük ihtimalle benim anlatmamı istiyordu sadece. Derin bir nefes aldım.

"9. sınıfın ilk sınav sonuçları yayınlanmıştı. O zaman fizik sınavına bakan pek kişi yoktu. Sen vardın, bir kız vardı. Bende sonucumu merak ediyordum ve size doğru yaklaştım. Yanında olan kız benim yaklaştığımı görünce kolundan tutup seni çekmişti. Hiç anlam verememiştim çünkü ikinizi de tanımıyordum ama o kızın beni görünce seni çekiştirdiğine emindim. Arkanızdan bakakalmıştım."

Garipçe yüzüme baktı.

"O zaman ilgimi çekmemiştin. Bu sadece seni ilk görüşümdü, ilk ilgimi kantinde çekmiştin. 9. sınıfın ikinci dönemiydi, yeni yeni bir arkadaş grubum vardı. İyi biri değildim yine, hiç olmadım buna itiraz edecek değilim. Her neyse, kantinde kahveni üst sınıflardan birinin üstüne dökmüştün. Çocuk üstüne yürümüştü ama sen orada öylece dikilmiştin. Sanki sana ne olacağını umursamıyor gibiydin. O zaman deli olduğunu düşünmüştüm."

Şaşırmıştı.

"Sonrasında yanındaki o kız vefat etmişti. Her zaman okula gelip gittiğin, okulda yanından ayrılmadığın kız. Arka bahçedeki çitlerin orada ağlarken görmüştüm seni. Ne yapacağımı bilememiştim. Zaten ağzım yüzüm kan içindeydi. Kimse görmesin diye geldiğim zaman görmüştüm seni. Rahatsız etmek istemedim bu yüzden geri kantine çıkmıştım. Sınıfını da şans eseri öğrenmiştim zaten. Neden bilmiyorum ama o gün kantinden çi-"

"Çikolata almıştın." diye sözümü böldü.

Utanarak yüzümü yere eğdim.

"Çikolata almıştım, ne sevdiğini bilmiyordum. Rastgele bir sıraya bırakıp Kuzey'e yazmıştım üstüne. Neden yaptım bilmiyordum. Sonrasında 10. sınıf geldi. Benim için kötü bir yıldı, sana bir sürü şerefsizlik yaptım. Galiba her şeyin açıklaması varken bunların yok. Sana çektirdiğim şeylerin affedilme imkanı da yok. Neden yaptığımı da bilmiyorum. Üstünlük kurma? Belki."

maniac (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin